English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Bizi affedin

Bizi affedin traducir portugués

69 traducción paralela
Lütfen bizi affedin.
Desculpem-nos.
Bizi affedin.
Perdoe-nos.
Bizi affedin, eğer yapabilirseniz.
Perdoem-nos, se puderem.
- Lütfen bizi affedin ama o gerçekten de gitmek zorunda.
Por favor desculpe, mas realmente temos que ir.
- Bizi affedin, bayım.
- Perdoe-nos.
Tanışmak amacıyla bu denli yanlış bir yol seçtiğimiz için bizi affedin.
Desculpe esta forma pouco ortodoxa de conhecê-lo.
Bizi affedin. Demek istediğim...
Esperem.
Bizi affedin, bayan.
Desculpe, menina.
Lütfen bizi affedin ama kesin olarak emin olmalıydık.
Perdoem-nos, mas tínhamos de ter certeza.
Geç saatte geldiğimiz için bizi affedin ama sorunlarınız varmış yardım edebilmek için geldik.
Desculpe virmos a esta hora mas o Frank disse-nos que estava em apuros e viemos logo ver o que podíamos fazer.
Gerçek şu ki - bunun için bizi affedin - sahte bir sanat hikayesi uydurduk.
A verdade, e por favor perdoem-nos por isso, é esta, nós forjámos uma história sobre arte.
- Bizi affedin, Caesar...
- Perdoai-nos, César...
Lütfen bizi affedin.
Com a sua licença.
Ohmu! Üzgünüm! Sizi rahatsız ettiğimiz için bizi affedin.
Perdoa-nos, Ohm por termos perturbado o teu ninho
Bizi affedin lütfen.
Dão-me licença?
Bizi affedin.
Com licença.
Bizi affedin.
Perdoem-nos.
Onu affedin bayım, bizi affedin.
Perdoe-o, senhor. Perdoe a todos nós.
Lütfen bayım, Bizi affedin.
Por favor, Senhor. Espero que nos perdoe.
Bizi affedin, Binbaşım.
Perdoe-nos, Major.
Bizi affedin.
- Com licença.
Öyleyse, bizi affedin. Bizi affedin.
Então desculpe-nos.
- Bizi affedin. Gerçekten çok üzgünüm.
Está cá por minha causa, não é?
Bizi affedin. Üzgünüz.
Desculpem-me.
Ah. Bizi affedin.
- Desculpe-nos.
Bizi affedin, sen Harry ve Roy doğru mu?
Desculpem-nos, vocês são o Harry e o Lloyd, certo?
Lütfen buraya girmek için geçmek zorunda kaldığınız güvenlik önlemlerinden dolayı bizi affedin.
Perdoem-nos as medidas de segurança a que foram sujeitados ao vir aqui.
Bizi affedin, Hükümdar. İnsanlarımızı korumanın tek yolu bu.
Perdoe-nos, Soberano. e a única forma de protegermos o nosso povo.
Borç isteme sebebinizi öğrendiğimiz için bizi affedin, fakat müşterilerimizi çok dikkatli değerlendirmeliyiz.
Peço desculpa, mas precisamos de saber, as razões pelas quais, precisa do nosso empréstimo mas temos que conhecer muito bem os nossos clientes.
Lütfen bizi affedin.
Por favor, perdoai-nos.
Bizi affedin, ama küçük Ernesto için... bir umut gördük sizde... mutlu bir ev, mtlu bir aile olarak.
Desculpe a nossa presunção, mas vimos uma oportunidade... para o pequeno Ernesto... encontrar a felicidade de um lar amoroso.
Efendim, lütfen bizi affedin!
Mestre, por favor perdoe-nos!
Bayanlar ve baylar, bu teknik sorun için bizi affedin.
Senhoras e senhores, queiram desculpar esta dificuldade técnica.
- Ağam bizi affedin.
- Peço-lhe perdão senhor.
Bizi affedin!
Desculpa-nos!
- Bizi affedin.
- Desculpem-nos.
Evet, bizi affedin.
Sim, desculpe.
Bayan Salisbury, izinsiz girdiğimiz için bizi affedin ama Kralın emriyle siz ve aile üyeleriniz tutuklusunuz. İhanetle suçlanıyorsunuz.
Senhora Salisbury, perdoai esta intrusão, mas vós e estes membros da vossa família estais presos, por ordem do rei, por suspeitas de traição.
Eric Shaw'un adını bana bu denli vaktinde verdiğiniz için size minnettarım. Bizi affedin ama hepimiz başka bir amacınız olabileceğini düşünüyoruz
Sabe, agradeço ter-nos conseguido o nome Eric Shaw de uma forma tão oportuna, mas perdoe-me se todos nós sentimos que pode haver alguns compromissos.
Biz yanılmışız, lütfen bizi affedin diyeceğiz.
Bem, vamos fazer bater tudo certo dizendo que estávamos errados.
Hepinize! Lütfen bizi affedin ve izninizle...
Por favor, perdoe-nos, desculpem-nos.
Lütfen bizi affedin.
Por favor, perdoe-nos.
Lütfen, bizi affedin.
Por favor, perdoe-nos.
- Lütfen affedin bizi. - Çek alıyorsunuz değil mi?
- Aceita cheque?
Affedin bizi
Desculpem-nos, por favor.
Efendiler, lütfen bizi affedin.
Escória!
HONG KONG, İNGİLİZ HAKİMİYETİNİN SON GÜNÜ Beni affedin, Konsolos Han... fakat inanıyorum ki sizin gibi büyük bir insanın yokluğu bizi üzecek.
HONG KONG, último dia do domínio britânico. Perdoe-me, Cônsul, mas é-nos duro perder homens da sua estatura moral.
- Ne, binayı filan mı sahiplendin? - Affedin bizi, efendim.
- Você é o dono do edifício ou quê?
Dr.Knight, affedin bizi ama..
Dr. Knight? Perdoai-nos, senhor.
Affedin bizi çocuklarınız için çok üzgünüz.
Desculpa... pelas crianças.
Lütfen bizi affedin.
- Por favor, perdoem-nos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]