Canını yakmayacağım traducir portugués
155 traducción paralela
Canını yakmayacağım, yürü!
Não a vou magoar, mas vamos embora.
Canını yakmayacağım.
Não te vou magoar.
Sarhoş olduğun için, canını yakmayacağım.
Como estás bêbado, não te quero aleijar.
Canını yakmayacağım.
Não a vou magoar.
- Canını yakmayacağım.
- Não te vou fazer mal. - Não, por favor, não.
Canını yakmayacağım.
- Não te quero fazer mal. Está tudo bem.
Canını yakmayacağım. Anladın mı?
Entendeu?
Canını yakmayacağım.
Não o vou magoar.
Canını yakmayacağım!
Não lhe farei mal nenhum!
Canını yakmayacağım.
Não te faço mal.
Canını yakmayacağım. Kahrolası!
Não te vou magoar, raios!
Canını yakmayacağım.
Eu não lhe faço mal.
Canını yakmayacağım.
Eu não te faço mal.
Canını yakmayacağım.
Não te vou fazer mal.
Canını yakmayacağım.
Não te faço mal, está bem?
Canını yakmayacağım, ama bağırma.
Não te vou fazer mal, mas não grites.
Canını yakmayacağım evlat, sadece bir dakikalığına gel.
Não te bato, miúdo, vem cá um momento!
Canını yakmayacağım.
- Não te levantes!
Onun canını yakmayacağım.
Eu não lhe faço mal.
Canını yakmayacağım.
Não vou magoá-la.
Canını yakmayacağım.
Não vou fazer-te mal.
Canını yakmayacağım Netley.
Eu não vou machucá-lo, Netley.
Benden korkma. canını yakmayacağım. - Hadi.
Descansa, não te faço mal.
Haydi, canını yakmayacağım.
Vá. Não te mordo.
Canını yakmayacağım.
- Não te vou fazer mal.
Korkma. Canını yakmayacağım.
Não se assuste, não vou te ferir.
Canını yakmayacağım.
Eu não te vou aleijar.
Kalk, canını yakmayacağım.
Levanta-te, não vou fazer-te mal.
Canını yakmayacağım.
Eu não o ferirei.
Canını yakmayacağım.
Não vou magoar-te.
Jinxy kedi, Jinxy kedi canını yakmayacağım.
Gatinho Jinxy... Não vou te magoar.
Canını yakmayacağım.
Não te vou aleijar.
- Canını yakmayacağım.
- Não te faço mal.
Canını yakmayacağım..
Eu não te vou magoar.
Tamam, canını yakmayacağım.
Está tudo bem. Não te vou magoar.
Canını yakmayacağım. Sadece yardım etmeye çalışıyordum.
Não vou fazer-te mal, estou só a tentar ajudar-te.
Ama bu canını yakmayacağım anlamına gelmez.
Mas isso não significa que não posso, causar-te um pouquinho de dor.
Canını yakmayacağım.
- Não te farei mal.
- Canını yakmayacağım.
Não te vou fazer mal.
Hadi, bebeğim. Canını yakmayacağım.
Vá lá, querida, eu não a vou magoar.
Kimsenin canını yakmayacağım.
Não vou fazer mal a ninguém.
Boşver dediğimi, kafam iyi. O cücük kafandan ne geçiyor bilmiyorum, ama canını yakmayacağım.
Seja lá o que for que se está a passar com o teu muito limitado cérebro, eu não te vou magoar, está bem?
Canını yakmayacağız, tatlım.
Não te vamos fazer mal, querida. Somos teus amigos.
Benim canımı yakmayacağını söylüyor.
Diz que não me vai magoar.
Bakın canınızı yakmayacağım tamam mı?
Não vos vou fazer mal.
- Canını hiç yakmayacağım.
- De maneira nenhuma.
Gerçekten canını yakmayacağım.
Não vou magoar-te.
O zaman canını yakmamıştım şimdi de yakmayacağım.
Pensei que tivéssemos superado isso. Mas como passou pelo cão de Hades?
Ben Chalie'nin canını yakmayacağım.
Não vou magoar o Charlie.
- Dostum, canımı yakmayacağını söylemiştin bana!
- Disseste que não ias me magoar!
Canını yakmayacağım.
Eu não te vou magoar.