English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ H ] / Her şey için

Her şey için traducir portugués

6,394 traducción paralela
İnsanoğlunu hasta eden her şey için kızım.
Para tudo o que aflige a Humanidade, menina.
Sana yaşattığım her şey için suçlu hissediyorum, şimdi bir araya geldik ve...
Sinto-me tão culpada por tudo o que te fiz passar e agora que voltámos a namorar, eu...
Her şey için özür dilerim.
Lamento tudo isso.
- Her şey için çok teşekkürler.
- Muito obrigada por tudo.
Söylediğim her şey için üzgünüm. Beğendim.
Eu gosto.
Donnie, Coonan hakkında dünyadaki her şey için soruşturma başlattı....
O Donnie indiciou o Coonan com tudo que consigas imaginar...
Her şey için bir vakit tayin edilmiştir.
Há uma estação para tudo.
Muhteşem Howard'a dokunan her şey için izin mi almam lazım?
Ou tenho de pedir autorização - ao grande Howard?
Rahibeler her şey için bedel ödediniz.
Vocês, Irmãs, pagaram tudo.
Sadece bu değil, her şey için.
Desculpe-me por tudo que fiz e disse.
Her şey için üzgünüm.
Lamento tudo isto.
Her şey için bana gelmeni istiyorum.
Quero que venhas ter comigo para o que precisares.
- Her şey için teşekkürler Tom.
Obrigado por tudo, Tom, Saúde.
- Yaşanan her şey için özür dilerim.
Desculpa, por tudo o que aconteceu.
Her şey için gerçekten çok üzgünüm.
Lamento imenso por tudo isto.
Doğuya, her şey için teşekkür ederim.
Para Este, por isso, obrigada por tudo.
Benim için yaptığınız her şey için teşekkür etmek istedim size.
Eu queria agradecer-lhes por tudo o que fizeram por mim.
Her şey için sağ olasın.
Bem, obrigado por tudo.
Bu hayatta her şey için bir seçim şansı vardır, bunun dışında.
Tens uma escolha sobre qualquer coisa nesta vida, exceto nisso.
Her şey için... üzgünüm.
Lamento por... por tudo.
Yaşanan her şey için çok üzgünüm.
Lamento por tudo que aconteceu.
Siktir. Hayır. Başına gelen her şey için çok üzgünüm.
Não, lamento por tudo o que te aconteceu.
Hastalığı alt etmek için gereken her şey gemide hazır.
Tudo que precisa para acabar com a doença está no meu navio.
Yaptığım her şey sen ve Felaket için.
Tudo que faço é por ti. E pela Ruína.
Yaptığım her şey için çok üzgünüm.
Tudo aquilo que fiz, lamento imenso.
Belli ki Kardeş Gregory'nin... iblisin sözlerini yazmak için eline geçirebildiği her şey.
Ao que parece, aquilo que o Irmão Gregory encontrou para escrever a história do Demónio.
Hatırladığınız her şey soruşturmam için çok mühim.
Qualquer coisa que se lembre, vai ajudar na minha investigação.
Yaptığımız her şey erkekler için, değil mi?
Tudo o que fazemos é para os homens, não é?
Her şey benim için çok yeni.
É tudo novo, para mim.
Eğer etrafımızdaki her şey yok olup giderse birbirimiz için güçIü olmalıyız.
Com tudo o resto a desmoronar-se, temos de ser fortes um para o outro.
İyi anlamına gelen Tova adını almak için buradayım çünkü şu anda her şey çok iyi.
Estou aqui para receber o nome Tova, que significa "bem", porque agora está tudo bem.
Ben bir sürü şeyde iyiyimdir ve her seferinde bir şey için New Yorklulara yardım ediyorum.
Sou boa em imensas coisas e estou a ajudar os nova-iorquinos numa coisa de cada vez.
Sadece yakında her şey biteceği için memnunum.
Estou feliz por isto terminar em breve.
Gerçekten her şey hiç için! - Geillis ben...
Tudo isso... por nada.
Biz de hiçbir şey yapmadığınızdan emin olmak için elimizden gelen her şeyi deneriz.
E tentamos fazer tudo para vocês não terem de fazer nada.
Her şey nasıl gidiyor diye sormak için aradım.
Só estou a ligar para ver como estás.
Her şey vatan için.
Pelo teu País.
Bir oğlanın yeni ve tuhaf yerlerde çöğdürebilmesi için gereken her şey.
Tudo o que um rapaz precisa para fazer uma mijinha em sítios novos e estranhos.
İlaç satışını seviyorum çok iyi gidiyor ama bir filmde oynamak için seçmelere girdim ve rolü kaparsam her şey yatar.
Eu gosto de trabalhar com vendas, está a correr bem, mas tenho uma audição para um filme, e se conseguir, pode estragar tudo.
Batman, Kedi Kadınıyla evlenmişti ve harika olup bağımlılık yapan her şey gibi ki bu sizin için kötü olurdu ama mükemmeldi.
O Batman casou com a sua Catwoman e, como tudo o que é espantoso e viciante, e, possivelmente, muito mau para nós, foi maravilhoso.
İnananlar için, her şey demektir.
Para os que nela acreditam, é tudo.
İstediğim şey korkutucu ama durum tersine olsaydı Jamie'nin her biriniz için geleceğini biliyorum.
O que peço é desencorajador. Mas sei que, se a situação fosse ao contrário, Jamie iria atrás de cada um de vocês.
Bunu al, gizlenmek için güvenli yer bul. Yakında her şey bitecek.
Leva isto, arranja um esconderijo, e isto depressa acabará.
Kalkış için her şey hazır efendim.
Está tudo pronto para a descolagem, senhor.
Her şey şaka zaten senin için.
Para ti, tudo é uma piada.
- Yaptığınız her şey için teşekkürler.
Agradeço tudo o que vocês fizeram por mim.
Her zaman bir yerlerde bir şey için kampanya yürüten bir Ingersoll vardır.
É comum haver um Ingersoll a fazer campanha para algo, algures.
Şirket bizim için her şey demek.
A companhia é tudo, para nós.
Hipnotize olmuş birisine her türlü kahramanca şeyi yaptırabiliyorsak neden daha pratik bir şey için kullanmayalım?
Se uma pessoa consegue sugestionar alguém que está hipnotizado, a fazer todos os tipos de façanhas humorísticas, então porque não usar isto para algo mais útil?
Basketbol oynamak, burs almak ve daha fazla Calculus almak için neden Calculus'u geçmek zorundayım anlamıyorum. - Çünkü Will, bu dünyada seni çok ileriye götürecek olan şey sadece yakışıklılığın. - Her neyse.
Não percebo porque tenho de fazer Cálculo para obter uma bolsa e fazer ainda mais Cálculo.
- Misafirlerimiz için her şey hazır mı?
- Está tudo pronto para os nossos convidados?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]