Sen ölüsün traducir portugués
480 traducción paralela
Çünkü... sen ölüsün, Pinokyo.
Porque... estás morto, Pinocchio.
Sen ölüsün.
Estás morta!
Sen ölüsün!
Estás morta!
Sen ölüsün.
"Você está morto."
- Konuşamazsın. Sen ölüsün.
Não podes falar, estás morta.
- Bir küçük gürültü, sen ölüsün.
Um pequeno ruído e estás morto.
Bir küçük gürültü, sen ölüsün.
Um pequeno barulho e morres.
Şunu bil, sen ölüsün.
Só para que nos entendamos, já estás morto.
Fakat sen ölüsün!
Mas estás morto.
- Seni bitireceğim, aptal. Sen ölüsün.
- Estás morto, meu palerma.
Sen ölüsün.
Você é um homem morto.
Puan olsun olmasın... sen ölüsün.
Com pontos ou sem pontos estás arrumado.
Sen ölüsün, tatlım.
Estás morta, querida.
Sen ölüsün ve onlardan birine dönüşeceksin.
Estás morto e vais transformar-te numa daquelas coisas ali de fora.
- Pekala. Sen ölüsün, öldün sen.
Quero-te.
Sen ölüsün!
Tu estás morto!
- Sen ölüsün, MacGyver.
- Estás feito, MacGyver!
Sen ölüsün.
Estás morta.
Oradaki! Dur bakalım, sen ölüsün!
Pára, estás morto!
Sen ölüsün, gammazcı sıçan.
Tu és um homem morto, cara de rato.
Nerden bakarsan bak sen ölüsün.
De qualquer maneira, vais morrer.
Sen ölüsün
Estás morto. Vamos, Burke!
Sen ölüsün! Duyuyor musun?
Você é um homem morto!
Sen ölüsün Hatcher! Duyuyor musun?
- Você é um homem morto, Hatcher!
Sen ölüsün!
Estás morto!
Sen ölüsün.
Estás liquidado.
Ölüsün lan sen.
És um homem morto. És um cabrão de um homem morto.
Hayır, bu iş karara bağlandı Sen asıIdın ve resmen ölüsün.
Não, isso ficou resolvido. Foi enforcado e declarado morto.
Sen de Komako kadar ölüsün, haberin yok.
Estás tão morto quanto o Komako e não o sabes.
Ve sen de ölüsün.
E tu estás morto.
Sen zaten ölüsün, ihtiyar.
Você já está morto, velho.
Niçin fatura istiyorsun? Sen, ölüsün.
- Para qué o recibo, estás morto?
Sen de ölüsün.
Tu também estás morto.
Sen lanet olası ölüsün!
Estás feito.
Sen lanet olası bir ölüsün!
És um homem morto.
Sen lanet olası bir ölüsün!
És um gajo morto, seu cabrão.
Sen lanet olası bir ölüsün!
És um gajo morto.
... sen dokuz yıldır ölüsün " derdim.
Há nove anos que está morta! "
Sen artık bir ölüsün.
És um homem morto.
Sen onlar için ölüsün.
- Não. Lá estavas morta. Lá morrias.
Ölüm hakkında tasalanma. Çünkü sen zaten ölüsün.
Não se importa com a morte pois já está morto.
Kendi iyiliğin için, bu doğru olmasa iyi olur çünkü saat olmadan, sen bir ölüsün.
- Para teu próprio bem, é bom que isso seja mentira. Sem aquele relógio, estás morto.
Dwyer, sen artık ölüsün!
Dwyer, estás morto!
Spyro, sen artık bir ölüsün!
Estás morto, Spyro!
Tanrım, sen ölüsün.
Deus...
Sen ölüsün.
Estás feito.
Ve yarın sen ölüsün!
E amanhã. estarás morto!
Sen artık ölüsün.
Você é um homem morto.
Sen uzun zamandır ölüsün.
Vais estar morta por muito tempo.
Seni tanımıyorum, ama yemin ederim sen artık yaşayan bir ölüsün!
Não sei, mas prometo que te mato!
Sen ölüsün.
Estás morto.
ölüsün 20
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen öldürdün 24
sen olmasaydın 39
sen orada kal 30
sen olamazsın 19
sen o 37
sen öyle san 131
sen osun 16
sen oku 28
sen öyle diyorsan 53
sen öldürdün 24
sen olmasaydın 39
sen orada kal 30
sen olamazsın 19
sen o 37