Tepedeki ev traducir portugués
73 traducción paralela
"Tepedeki Ev" mi?
"Home On The Range"?
Carney'in son denetleme noktası tepedeki ev değil miydi?
Virão verificar se o Carney e o xerife estiveram aqui.
Ev şu anda boş ama, lanetli tepedeki evde bir geceden sonra, kim bilir?
Depois de uma noite na casa da colina assombrada, quem sabe?
Tepedeki Ev, 90 yıldır ayakta ve 90 yıl daha ayakta kalabilir.
A Casa da Colina existiu durante 90 anos e existirá por mais 90.
Tepedeki Ev'in tahtalarına ve taşlarına sessizlik sinmiş.
O silêncio mantém-se entre a madeira e as pedras da Casa da Colina.
Tepedeki Ev'in tarihi benim için idealdi.
A história da Casa da Colina era ideal.
Hugh Crain Tepedeki Ev'den taşınmadı.
Hugh Crain não saiu da Casa da Colina.
Tepedeki Ev'in tarihinin bu kadar klasik bir şemayı izlemesini kastediyorum.
Quero dizer, o modo como a história da Casa da Colina segue um padrão clássico.
Abigail Tepedeki Ev'deki çocukluk odasını hep kullandı, orada büyüyüp... orada yaşlandı.
Abigail manteve o mesmo quarto na Casa da Colina onde cresceu... e envelheceu.
Bu genç refakatçiyle birlikte... Tepedeki Ev'in meşum şöhreti tam anlamıyla yayılır.
Foi com essa jovem acompanhante... que a reputação maléfica da Casa da Colina realmente começou.
Tepedeki Ev, genç kıza miras kaldı, o da bu evde yıllarca yaşadı.
A acompanhante herdou a Casa da Colina e morou lá durante muitos anos.
Tepedeki Ev'i kiralayanlardan hiçbiri orada birkaç günden fazla kalamadı.
Nenhuma das pessoas que arrendou a Casa da Colina... ficou mais do que alguns dias.
Ölüler, Tepedeki Ev'de huzur içinde değil.
Os mortos não estão tranquilos na Casa da Colina.
Tepedeki Ev'i böyle birinin araştırması daha iyi.
Deveríamos agradecer-lhe por estudar a Casa da Colina.
Eminim onun raporu Tepedeki Ev'i temize çıkaracaktır.
Tenho a certeza de que o relatório dele dirá que não há nada na Casa da Colina.
Tepedeki Ev'e bulaşmak istemiyor.
Ela não quer saber da Casa da Colina.
Luke, Tepedeki Ev'i miras almayı umuyor. Mülküne bir zarar gelmemesi için özen gösterecektir.
O Luke espera herdar a Casa da Colina... e vai garantir que a propriedade dele seja bem cuidada.
Luke bir gün geçimini Tepedeki Ev'den sağlamayı umuyor. Ama o evde yaşayacağını hiç hayal etmemiştir.
O Luke espera poder viver, um dia, com o dinheiro da Casa da Colina... mas nunca pensou viver nela.
Siz ve asistanlarınız Tepedeki Ev'de tam olarak ne bulmayı bekliyorsunuz?
O que é que você e os seus assistentes esperam encontrar na Casa da Colina?
" Tepedeki Ev'de bizimle olacağınıza çok sevindim.
" Muito feliz porque se unirá a nós na Casa da Colina.
Acaba Tepedeki Ev nasıl bir yer?
Como será a Casa da Colina?
- Eleanor Lance. Tepedeki Ev'e davet edildim.
Eleanor Lance... e estão à minha espera na Casa da Colina.
Tepedeki Ev'e hoşgeldiniz.
Bem-vindas à Casa da Colina.
Metruk Tepedeki Ev'in dolambaçlı yollarında beni izleyin.
Sigam-me e mostro-lhes os esconderijos da Casa da Colina.
Siz ikiniz Tepedeki Ev'in hayalet sakinleriyseniz... doğrusu geldiğime çok memnun oldum.
Damas, se são as habitantes espectrais da Casa da Colina... confesso que estou feliz por ter vir.
Evet, Tepedeki Ev davası nedir?
Sim, qual é o problema da Casa da Colina?
Bunu söyledim, çünkü seni Tepedeki Ev'e davet etmemin nedeni bu.
Apenas toquei no assunto porque foi por isso que a quis na Casa da Colina.
Teyzen Tepedeki Ev'in belki de doğuştan kötü olduğunu düşünüyor.
A sua tia acha que a Casa da Colina talvez já tenha nascida má.
"Tepedeki Ev'in sorunu güneşteki lekelerdir."
"O problema da Casa da Colina são as manchas solares."
Tabii hemen şimdi giderek... Tepedeki Ev'le ilişkisini kesmek isteyen yoksa.
A não ser que alguém se queira ir embora... e não ter mais nada a ver com a Casa da Colina.
Tepedeki Ev'le ileride çok bereketli bir ilişkim olacak.
Eu não. Espero vir a ter muito a ver com ela, financeiramente.
Madem sonunda özgürlüğüne kavuşmuşsun, Tepedeki Ev'de zaman öldürmemelisin.
Agora que está finalmente livre, não devia desperdiçar o seu tempo na Casa da Colina.
Tam anlamıyla olağanüstü bir şey, Tepedeki Ev gibi.
Algo realmente extraordinário, como a Casa da Colina.
Tepedeki Ev'den gitmek istemiyorum ben.
Nunca quero deixar a Casa da Colina. Nunca!
Tepedeki Ev'de mi?
Na Casa da Colina?
Tepedeki Ev'in kalbi.
O coração da Casa da Colina.
Tepedeki Ev Arp Konçertosu.
O Concerto de Harpa da Casa da Colina.
Ama Tepedeki Ev'de bir şeyler olduğu kesin.
Mas, com certeza, algo está a acontecer na Casa da Colina.
"Tepedeki Ev, 21 ekim 1873."
"Casa da Colina, 21 de Outubro de 1873."
Ufacık, Tepedeki Ev'den küçük bir evin özlemini duyar mısın?
Sonha com uma casa pequena, mais pequena do que a Casa da Colina?
Sen Tepedeki Ev'in canavarısın.
É o monstro da Casa da Colina.
Tepedeki Ev'de zindanlar, gizli odalar yok.
Não há masmorras ou câmaras secretas na Casa da Colina.
Sizin Tepedeki Ev'in şeytanı kim şimdi anladım.
Agora sei quem é o demónio da Casa da Colina.
Eğer Tepedeki Ev burada kalmamı istiyorsa, John beni kovamaz.
Ele não me pode mandar embora, não se a Casa da Colina quiser que eu fique.
Tepedeki Ev'in büyüsünü bozdum.
Quebrei o feitiço da Casa da Colina.
Tepedeki Ev kalmamı istiyorsa bunu yapamazlar.
Não se a Casa da Colina quiser que eu fique.
Tepedeki Ev bana ait.
A Casa da Colina pertence-me.
Büyükbabanızla sahip olduğu tepedeki bir ev hakkında konuşmak istiyoruz. - Windward mı?
Queríamos falar ao comandante sobre a casa que tem... no alto da colina.
Tepedeki büyük ev. Gözünden kaçmaz.
Não há que enganar.
Tepedeki ev.
Essa casa da colina.
LANETLİ TEPEDEKİ EV
"CASA DA COLINA ASSOMBRADA".
evie 78
evli misin 229
evet doğru 355
evet canım 124
evin 27
evdeyim 77
evli 84
evladım 350
evet biliyorum 304
evet var 222
evli misin 229
evet doğru 355
evet canım 124
evin 27
evdeyim 77
evli 84
evladım 350
evet biliyorum 304
evet var 222
evde misin 63
evlatlarım 48
evet öyle 811
evet benim 134
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
evim 110
eve gidiyorum 210
evlatlarım 48
evet öyle 811
evet benim 134
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
evim 110
eve gidiyorum 210