Sen de öyle traducir ruso
2,078 traducción paralela
Sen de öyle bulaştın.
Тогда-то ты и стал охотником.
- Sen de öyle. Evet ama ilk o başlattı.
Но он первый моему фак показал, так что...
Ne kadar seksi olabileceğimi görmen için seni davet ettim ki sen de öyle olduğunu kabul edeceksin.
Я имею ввиду, что пригласил тебя, чтобы ты смогла оценить мою сексуальность. С чем ты, несомненно, согласишься.
Sen de öyle!
И ты тоже.
- Sen de öyle.
- И ты тоже.
Sen de öyle.
Ты тоже.
- Sen de öyle değil misin?
А ты?
- Bu lanet yerden tüyüyorum, evlat, bence sen de öyle yapmalısın.
- Я сваливаю отсюда нахрен, пацан. И тебе бы стоило.
- Riske girmeyeceğim, sen de öyle.
Я не собираюсь рисковать, так же, как и ты.
Biliyorum, sen de öyle hissediyorsun.
Знаю, ты тоже это чувствуешь.
Eh, sen de öyle.
Ну, также как и ты.
Yani... Sen de öyle hissediyor musun?
В смысле... ты тоже это чувствуешь?
Yeterince güçlü değiliz. Ellerinde iblis olduğu sürece. Sen de öyle demiştin.
Но мы недостаточно сильны - теперь, когда у него есть демоны.
Evet, sen de öyle.
Да, и ты тоже!
Sen de öyle.
Как и вы.
Sen de öyle. Bok yiyen bir Galyalı olarak.
Ты тоже, как для галла-дерьмоеда.
Müvekkilim beni kovacak, işsiz kalacağım, sen de öyle.
Мой клиент уволит меня, я останусь без работы, так же как и ты.
Sen de öyle düşünmüyor musun?
Так ты думаешь, разве нет?
- Sen de öyle.
- И ты не должен был.
Sen de öyle
Так же, как и ты.
"hey dostum, ben bir yere gitmiyorum, sen de öyle, yani konuşarak çözelim şunu hadi."
"Привет, чел, я никуда не денусь, как и ты, так давай всё обсудим?"
- Harika görünüyorsun. - Sen de öyle.
Ты выглядишь так... круто.
Sen de öyle.
И вы здесь.
Daniel Harman'ın kıçını öpmek için sıraya girmeyeceğim sen de öyle.
Я не буду занимать очередь на возможность целовать задницу Даниэлю Хардману, и ты тоже. - Это похороны.
Şunu düzeltince sen de öyle görüneceksin.
Ты будешь выглядеть потрясающе, как только я поправлю это.
Sen de öyle yapmalısın.
И ты должна тоже.
Bok gibi görünüyorum. Sen de öyle.
Выгляжу дерьмово, как и ты.
- Ama onlar senin için çalışıyor. - Sen de öyle.
ак и ты.
- Sen de öyle düşünüyorsun.
Твои мысли
- Sen de öyle yapacaksın.
- Ну так и займись этим. - Что?
- Sen de öyle... 10 yaşındayken neler oluyordu?
- Да. Вы были такой... Что с ней происходит, раз уж вы...
Oldukça ciddiyim, Conway, öyle olduğumu sen de biliyorsun.
Я чрезвычайно серьёзен, Конвей, и вы это знаете.
Sen öyle düşünmüyorsun ama ben de iyi bir insanım.
Я знаю, вы так не думаете, но я хороший человек.
Öyle mi... Sen o kahrolası hava alanını bulurken ben de göğüslerim hâlâ yerinde mi diye kontrol edeceğim.
Так, ты находишь этот ебаный аэропорт, Ало, а я пригляжу за своими сиськами.
Sen de düşündün ki, evimi, havuzumu ve pantolonumu ele geçirebilirsin öyle mi!
Ты думал что можешь взять на это время мой дом, мой бассейн, мои штаны? !
Sen de mi öyle düşünüyorsun?
Вы правда в это верите?
Sen de yabancı birinin onu almasını veya Illinois eyaletinin vergi mükelleflerinin iki kuruşuyla ona bakmasını istiyorsun, öyle mi?
Вы хотите, чтобы о нем заботились незнакомцы или штат Иллинойс нес за него ответственность на копейки, получаемые от налогоплательщиков?
Ama öyle olmadı, çünkü Laura aslında bir yazardı ve sen de ona hayatının hikâyesini vermiş oldun.
Но вы были неосторожны, потому что она была писателем, а вы дали ей лучшую историю в её жизни.
Sen de o seksi iç çamaşırlarını giyip üzerini değiştirdin, öyle mi?
Так поэтому ты одела обтягивающие нижнее белье и переоделась?
Tamam, Chance Harbor'a geldiğimde ben de aynen öyle hissetmiştim. Ama sen benimle ilgilendin.
Именно так я себя чувствовала, когда приехала в Ченс-Харбор, но ты - ты заботилась обо мне.
Sen de, onu beslemek zorunda kalanın sen olacağını söylüyordun. Zaten beni beslemeyi her gün hatırlamak bile yeterince zormuş, öyle diyordun. Evet...
Ты сказал, что ты сам будешь с радостью кормить его, и в то же время постоянно забывал кормить меня каждый день.
Ve sen de yakasını öylece bıraktın öyle mi?
И ты спустила это ему с рук.
Yani sen de ona öyle olmadığını kanıtlayacaksın, öyle mi?
Ну, так ты собираешься доказать ему, что это не так, правильно?
Sen sözünü tuttun, ben de öyle.
Я выполняю свое, а вы свое.
Söylenenlere göre de suçu üzerime yıkabilmek için o kibriti sen yakmışsın. Öyle mi?
Эти слова звучат как обвинение что вы подозреваете меня.
Sen beni istemiyorsun ama hiç kimse de bana sahip olamaz, öyle mi?
Сам не ебёшь и другим не даёшь?
Biz seni asla Eyalet Savcılığı Ofisinin bir uzantısı olarak görmedik. Sen de asla öyle davranmadın.
Мы никогда не рассматривали тебя в качестве... связи с прокуратурой штата, и ты никогда не вела себя таким образом.
Ben senin işin için savaşayım sen de bu birleşmeyi mahvet öyle mi?
Я тут всеми силами отстаиваю тебя, а ты срываешь сделку по слиянию?
Sen de öyle misin?
Ты взволнована?
Ben buraya endişelerim için konuşmaya geliyorum sen de benimle dalga geçiyorsun öyle mi?
Так, я еду сюда, чтобы выразить свою искреннюю заботу, а ты издеваешься?
Ben öyle biri değilim ve sen de tek boynuzlu bir at gibi değilsin.
Я не хочу, чтобы ты была похожа на единорога.
sen de öylesin 72
sen de öyle düşünmüyor musun 29
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen de öyle düşünmüyor musun 29
sen de gel 75
sen delisin 520
sen de beni 22
sen de 982
sen de beni seviyorsun 19
sen de kimsin 767
sen deli misin 200
sen de ister misin 105
sen değilsin 122
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen de geliyorsun 24
sen değil misin 41
sen dedin 24
sen de gördün 34
sen de biliyorsun 165
sen de geliyor musun 21
sen değil 376
sen de gelecek misin 16
sen de mi 176
sen de geliyorsun 24
sen değil misin 41
sen dedin 24
sen de gördün 34
sen de biliyorsun 165
sen de geliyor musun 21
sen değil 376