Şeninle traducir ruso
56,213 traducción paralela
Seninle ne kadar gurur duyduğumu düşündüm.
Я думал, как я горжусь тобой.
Seninle tanıştığım zaman sen tedirgin, asabi... bir eziktin.
Когда я встретил тебя ты был нервным, испуганным неудачником.
Seninle çok gurur duyardı.
Он бы так тобой гордился.
- Seninle aynı şeyi. Gotham için yargılama ve cezalandırma.
То же, что и вам, чтобы Готэм осудили, а виновные понесли наказание.
- Baban seninle çok gurur duyardı.
Он бы тобой так гордился! Нет!
Divan seninle pazarlık yapmaz.
Суд не будет с тобой торговаться.
Seninle tanışmaya can atıyor.
Он очень хочет познакомиться с тобой.
Seninle ilgili son anım, sahip olduğum en iyi arkadaş ve öğretmeni öldürüşün.
Последнее, что я помню, это как ты убиваешь моего лучшего друга и учителя.
Oswald, seninle bu şehre birlikte hükmedeceğiz. Evet.
Освальд, мы будем управлять этим городом вместе.
Gelecekte neler olacağını bilmiyorum ama şunu biliyorum ki şu anda her anımı seninle geçirmek istiyorum.
Я не знаю... что будет с нами в будущем. Все, что я знаю это здесь и сейчас. И я хочу провести каждый момент с тобой.
Ben okuyorum, seninle ben dövüşeceğim.
Я. Я буду с тобой драться.
Ama seninle durum tam tersi.
Но с тобой все наоборот.
Seninle, Barry'yle ikimiz hakkında konuşmak istiyordum.
Я хотела... поговорить с тобой обо мне и Барри.
- Geleceğini sanmıyordum. - Dövüşmek için bile olsa seninle bir akşam geçirme fırsatını kaçırmam.
- Я бы не пропустил вечер с тобой, даже если это для поединка.
Eskiden Barry seninle aynı laboratuvarı paylaşmaktan şikayetçi olunca aşırı tepki verdiğini sanırdım.
Знаешь, я думала, что Барри преувеличивал, когда жаловался на совместную работу с тобой в лаборатории.
- Onlar seninle aynı çatı altında büyümedikleri için neden söylemek istemediklerini anlayabiliyorum.
Я могу понять, почему они не хотели мне говорить. Они не росли со мной под одной крышей, как ты.
Seninle arenada dövüşeceğim. Ama sadece ben.
Я буду драть с тобой на арене, только я.
Çünkü seninle beraber uzun bir hayat geçirmeyi planlıyorum hiçbir şey de buna engel olamaz.
Потому что планирую прожить с тобой долгую жизнь, и никто не сможет это у меня забрать.
Seninle birlikteyken böyle şeyler yapmak istiyorum.
Я хочу поступать так, для наших отношений.
Geleceğin neler getireceğini bilmiyorum ama umarım her günüm seninle geçer.
Послушай, не знаю, что принесёт будущее, но я надеюсь, что каждый день будет рядом с тобой.
- Seninle konuşmam gerek.
Нужно поговорить.
Ben de seninle çıkayım.
Хорошо.
- Jesse şu an yüzüğe odaklanmış durumda. - Yani sadece seninle ikimiziz. - Tamam.
- Джесси немного занята кольцом, так что мы с тобой вдвоем.
Seninle çok gurur duyuyorum.
Я так тобой горжусь.
Takım seninle irtibatı kaybedince Cisco benim dünyama gelip olanlar anlattı.
Как только команда потеряла с тобой контакт, Циско пришел на мою Землю и рассказал мне, что происходит.
Biliyorum ve seninle olmak da istiyorum.
Я знаю, знаю, и я хочу быть с тобой.
Benim seninle evlenmek istememle aynı sebepten istiyorsun.
Т.к. это по той же причине, из-за которой я хочу выйти за тебе.
Millie, hayatım, seninle hep ilgilendik.
Милли, детка, мы всегда заботились о тебе.
Seninle ben bunu biliyoruz ama o...
Я это знаю, и ты это знаешь, но он...
- Seninle aynı şeyi, geleceği.
О будущем.
Özellikle de seninle Flash.
Особенно с тобой, Флэш.
Ama ömür boyu seninle olacağımı bile bile nasıl gülmem ki?
Так... Как же не улыбаться, зная, что я проведу с тобой остаток жизни?
- Seninle dövüşmek istemiyoruz.
- Мы не будем драться с тобой.
Seninle ben.
Ты и я.
Seninle mi?
С тобой?
Seninle geleceğim ama lütfen onları öldürme.
Я пойду с тобой, только, пожалуйста, не убивай их.
- Seninle dövüşmek istemiyorum.
Я не хочу с тобой драться.
Ben de seninle dövüşmek istemiyorum.
Я тоже не хочу с тобой сражаться.
Ben de seninle konuşmak istiyordum.
Я как раз хотела поговорить с тобой.
Seninle biraz konuşabilir miyiz?
Можно тебя на секунду?
Seninle konuşmam gerekiyor.
Нам нужно поговорить.
İkimiz de seninle gelemeyeceğimi ibliyoruz.
Мы оба знаем, что я не могу спуститься туда с тобой.
Evet tamam, seninle geliyoruz.
Да, хорошо. Мы... пойдём с тобой.
O maymunların seninle konuşma şekilleri...
Ты позволяешь этим обезьянам так разговаривать с собой...
Seninle tüm sırlarımı paylaştım. Kıymetli çalışmanla ilgili her şeyi öğrettim.
Я делился с тобой нашими секретами, рассказывал о наших порядках для твоих учёных трудов.
Sanırım Ishim seninle oynuyor.
Думаю, Ишим... Обманул тебя.
Benim seninle bunları konuşmam.
Что мне приходится тебе это рассказывать..
Bende seninle arkada o yönden gelirse diye bekleyeceğim.
А мы с вами ждём за домом, на случай, если он пойдёт с чёрного входа.
Hepimiz seninle gurur duyuyoruz canım.
Горжусь тобой, малышка.
Seninle aynı şeyi.
За тем же, зачем и ты.
Seninle Dagon'dan mümkün olduğu kadar uzağa götüreceğim.
Теперь мне нужно отвезти тебя подальше от Дэгон.
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47
seninle konuşuyorum 151
seninle konuşmak istemiyorum 39
seninle olmak istiyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47
seninle konuşuyorum 151
seninle konuşmak istemiyorum 39
seninle konuşmak güzeldi 57
seninle konuşmam lazım 186
seninle konuşmak istiyor 100
seninle gurur duydum 23
seninle geliyorum 265
seninle konuşmak istiyordum 23
seninle gurur duyuyoruz 32
seninle konuşmak istedim 34
seninle birlikte 20
seninle konuşmuyorum 62
seninle konuşmam lazım 186
seninle konuşmak istiyor 100
seninle gurur duydum 23
seninle geliyorum 265
seninle konuşmak istiyordum 23
seninle gurur duyuyoruz 32
seninle konuşmak istedim 34
seninle birlikte 20
seninle konuşmuyorum 62