English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ A ] / Anything wrong

Anything wrong traduction Turc

4,656 traduction parallèle
We haven't done anything wrong with yöu?
Biz sana ne yaptık?
Anything wrong? No.
- Bir sorun mu var?
But that's good, right, if my doctor couldn't find anything wrong?
Doktorum yanlış bir şey bulamadı ama bu iyi değil mi?
I'm gonna go for a supply run because we need goofer dust, and the kid needs to eat something that's not ground-up hooves and pigs'anuses - - not that there's anything wrong with that.
Ben erzak almaya gidiyorum çünkü goofer tozuna ihtiyacimiz var. Ayrica bu çocugun domuz ayagindan ve kiçindan yapilmamis bir seyler yemesi gerek. Tabi onlari yemekte yanlis olan bir sey yok.
I didn't do anything wrong!
Ben yanlış bir şey yapmadım.
I didn't do anything wrong ;
Yanlış bir şey yapmadım.
He didn't do anything wrong.
Çocuk yanlış bir şey yapmamıştı.
I know I said tonight was the last time, but we're not doing anything wrong.
Biliyorum, bu gece son dedim ama yanlış bir şey yapmıyoruz.
Not that there's anything wrong with that.
Bir tuhaflık olduğundan değil tabii.
No, you haven't done anything wrong.
- Hayır yapmadın.
I didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım - Hayır, ben...
I wasn't doing anything wrong.
Yanlış bir şey yapmıyordum.
- I didn't do anything wrong.
- Ben yanlış bir şey yapmadım.
He didn't do anything wrong.
O yanlış hiçbir şey yapmadı.
Well, years later, when you actually look at the footage, you go, " You know what? He didn't do anything wrong.
Ama yıllar sonra görüntüleri izlediğinizde "Biliyor musunuz, yanlış bir şey yapmamış" diyorsunuz.
yöu never said anything wrong.
Sen yanlış bir şey söylemedin.
We're not doing anything wrong!
Elimden geleni yapıyorum tamam mı?
You didn't do anything wrong.
Sen yanlış bir şey yapmadın.
He didn't do anything wrong.
Kötü bir şey yapmadı.
He never does anything wrong behind my back.
Asla arkamdan iş çevirmedi.
He didn't do anything wrong.
O, yanlış bir şey yapmadı.
You didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmamalısın.
- I didn't do anything wrong. - I worked really hard.
- Ben yanlış bir şey yapmadım.
- I didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım ki.
Is there anything wrong? No, no.
Bir sorun mu var?
Yeah, but Ms. Yukino didn't do anything wrong.
Evet, ama Yukino Hoca yanlış bir şey yapmadı.
- We can't be accused of doing anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmış olmaktan dolayı suçlanamayız.
- I didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım.
You didn't do anything wrong.
Yani sen bir şey yapmadın.
I wasn't doing anything wrong.
Kötü bir şey yapmayacaktık ki biz zaten.
So never do anything wrong.
Asla yanlış bir şey yapma.
Stand in front of all the trees here and say.. "I swear on yöu, my mother and God.." ".. that I will never do anything wrong. "
Tüm ağaçların önüne geç ve Tanrım ve annem, sizin üzerinize yemin ederim ki asla yanlış yapmayacağım.
That I will never do anything wrong.
Asla yanlış yapmayacağım.
Whenever I see anything wrong happening in the city.. .. I'll inform the police.
Şehirde herhangi yanlış bir şey gördüğümde hemen polise haber veririm.
I'll never do anything wrong again.
Bir daha asla yanlış bir şey yapmayacağım.
Look. I won't do anything wrong.
Bana bak, ben yanlış hiç bir şey yapmam.
I won't do anything wrong again, sir.
Yine yanlış bir şey yapmak istemiyorum, efendim.
I didn't do anything wrong, but they made me apologize... to a child.
Yanlış bir şey yapmamıştım ama bana özür dilettiler hem de bir çocuktan.
If anything goes wrong, give a yell.
Ters giden bir şey olursa, çığIık atın.
Yeah, but anything could have gone wrong.
Ama herhangi bir şeyde sorun çıkabilirdi.
I'm not gonna let anything go wrong.
Hiçbirşeyin yanlış gitmesine izin vermeyeceğim.
Anything goes wrong I could put them down.
İşler ters giderse onları indirebilirim.
I'm not showing you anything until you fix what's wrong with me.
Bendeki sorunu düzeltene kadar sana hiçbir şey vermiyorum.
I didn't do anything all day long, what's wrong with you...
Bütün gün boyunca birşey yapmadım, senin sorunun ne?
And if he suspects anything's wrong, he'll radio Fyers and we're cancelled.
Ve o da herhangi bir şeyin ters olduğundan şüphelenirse Fyers'a telsizle haber verir ve biz iptal oluruz.
I said I'd pull out if anything went wrong.
Ben eğer bir şeyler yanlış giderse tüyeceğimi söylemiştim.
So when you spoke with her yesterday, did it sound like anything was wrong?
Dün onunla konuştuğunda sesi bir şeyler ters gidiyormuş gibi geliyor muydu?
- Anything wrong?
- Sorun mu var?
You think you can get me those things without letting the crew know that anything's wrong?
Tayfaya bir şeyler döndüğünü çaktırmadan bunları bana getirebilir misin?
Uh. And if anything goes wrong, I swear to almighty God that you are gonna rue the day that you decided to become the embarrassment of a lawyer that you are.
Herhangi bir şey ters giderse Tanrı'ya yeminler olsun ki avukatlığın yüz karası olmaya karar verdiğin güne lanetler okuyacaksın.
The memorial and the funeral, and if anything goes wrong, I know he's gonna haunt me, so I got to get busy.
Anma töreni, cenaze ya da bir şeyler ters giderse mutlaka ziyaretime gelecektir, o yüzden işe koyulayım ben.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]