But in my defense traduction Turc
90 traduction parallèle
But in my defense, I found out that condoms are only 97 % effective.
Ama savunmamda, sadece % 97 başarılı olduğunu söyledim. - Ne?
BUT IN MY DEFENSE, I DID SEE THE TENNIS BALL FIRST.
Ama savunma olarak şunu söyleyebilirim tenis topunu önce ben gördüm.
Okay, but in my defense, this time I took off my pants by choice.
Tamam, ama bu sefer tercih ettiğim için çıkardım.
- We thought you were the Witch. - Yes, yes, I'm sorry about that, but in my defense, I have been driving one of these longer than the Witch.
- Bunun için üzgünüm ama açıklayayım bunları Cadı'dan daha uzun süredir kullanıyorum ben.
But in my defense, they had plans.
Ama onların da programı varmış. - Evet. uzaklaştırma emri..
But in my defense, Weevil, I do need a new one. You might have heard my former domicile was, uh, burned quite unexpectedly.
Ama Weevil, yeni bir eve ihtiyacım var belki duymuşsundur, evim hiç beklenmedik bir anda yandı.
But in my defense, he could totally pass for 16.
Ama savunmam şu, kesinlikle 16 yaşında gösteriyordu.
But in my defense, the only other deaf person I've known was stupid.
Ama hayatımda tanıdığım tek sağır kişi, aptaldı.
But in my defense, You were always gone, And you knew how needy i was when you married me.
Ama bahanem senin, hep uzakta olmandı, ve evlendiğimizde ne kadar kötü bir durumdaydım biliyorsun.
I realize that may sound harsh, but in my defense, a lot of them were drunk too.
Kulağa çok kaba geldiğinin farkındayım ama becerdiklerim de en az benim kadar sarhoştu.
But in my defense, she was kind of annoying.
Ama gerekçem var çok can sıkıcıydı.
But in my defense, it's because you're a huge jackass.
Bence bunun sebebi, senin dallamanın önde gideni olman.
But in my defense, she was gorgeous.
Kız, arkadan muhteşem görünüyordu!
But in my defense, you were being very annoying.
Ama benim davalıma çok sinir bozucu davranıyordunuz.
But in my defense, I was told...
Ama açıklamam gerekirse, bana öyle söylenmişti.
Uh, no, but in my defense, I'm a sane person.
- Hayır ama mazeret olarak, ben aklı başında biriyim diyeceğim. Gidiyorum çocuklar.
But in my defense, you threatened the woman I love.
Ama mazeretim var ; sevdiğim kadını tehdit ettiniz.
But in my defense, the last time I had a boyfriend, I was a teenager.
En son daha yeniyetmeyken bir sevgilim olmuştu.
But in my defense, I've never had a job.
Kendimi savunmak adına, benim hiç işim olmadı.
But in my defense, I believe that assault should be legal if a person is a jerk.
Ama savunmam, eğer karşındaki kişi tam bir götse, bu saldırı yasal olmalı.
I know, I am so sorry, but in my defense, it wouldn't have made much sense for me to lock the car with the keys inside.
Biliyorum, çok üzgünüm ama anahtarı içeride bırakıp arabayı kilitleseydim daha kötü hissederdim.
I mean, I shouldn't assume that you're a hardened criminal, but in my defense, you do have a neanderthal-shaped head, which I normally equate with stupidity- - uh, not that you're stupid.
Yani, katı bir suçlusun demiyorum, ama açıklamam gerekirse, normalde aptallıkla eşit tuttuğum, ilkel şekilli bir kafan var- - aptal olduğundan da değil.
Okay, I'll admit I betrayed you, but in my defense, I really, really want to have sex with Raffi again.
Tamam, itiraf ediyorum sana ihanet ettim, ama Raffi'yle tekrar seks yapmayı acayip istiyorum.
Fine, I'll take the hit, but in my defense, killing was never thing.
Tamam, suç benim ama öldürmek asla benim olayım olmadı.
I wrote about what these women told me, but in my defense, I exaggerated.
O kadınların bana anlattığı şeyleri yazdım. Ama mübalağa katarak yazdım diyerek kendimi savunabilirim.
But in my defense, you seem quite harmless.
Ama benim savunmamda, gayet sakin görünmeniz.
But in my defense, Melanie is obnoxiously nice.
Bana göre, Melanie tiksindirici ölçüde hoş biri.
But in my defense, I'm off the grid.
Ama kendimi savuma kısmına gelecek olursak, zıvanadan çıktım.
Yes, but in my defense, she looked really, really guilty.
Evet, ama bence çok çok fazla suçluydu.
But in my defense, I did not sleep with the man I got naked for.
Ama demem gerekirse, uğruna çıplak gittiğim kişiyle yatmadım.
But in my defense, I was at the end of a book.
Ama kitabın sonundaydım.
But in my defense I was in a complete blue cheese haze, bro.
Ama açıklamam gerekirse, küflü peynirden tamamen sarhoştum, kanka.
I'm sorry, but in my defense, Nadia just spent an hour explaining to me how to drink vodka with my butt.
Özür dilerim ama geçerli bir savunmam var. Nadia bir saat boyunca nasıl kıçımla votka içebileceğimi açıkladı.
But in my defense, she was an idiot for walking into my line of fire.
Savunmamda ateş hattıma girdiğinden mal olduğunu yazdım.
But in my defense, that hooker gave me some bad coke.
Ama orospu bana kötü kokain verdi.
But it has always been my policy to permit my enemies to speak in their own defense before pronouncing sentence.
Ama her zaman düşmanlarımın hüküm kararını bildirmeden önce kendi savunmalarının dinlenmesine izin vermek, benim politikam olmuştur.
I'd keep a phaser under my pillow, too but in the last weeks, we've seen signs that the Maquis are moving beyond self-defense.
Ancak son haftalarda Maquilerin salt nefsi müdafaadan öteye geçtiklerine dair belirtilerle karşılaştık.
My client was granted bail in the amount of $ 200,000, which was steep, but at least she will be able to assist us in the preparation of her defense.
Müvekkilim 200 bin dolar kefaletle serbest bırakıldı. Biz bunun ufak bir adım olduğunu düşünüyoruz ama savunmamızı hazırlamada bize yardımcı olacak.
But in my own defense you do try your own tactics of distraction with all that shouting and growling you do.
Ama kendimi savunmam gerekirse senin de dikkat dağıtma taktiklerin var bağırıp çağırmalarınla...
Now, I'd like to say in my defense that my overeagerness was not out of disrespect but enthusiasm for an object which, I'm sure you will agree, is really quite beautiful.
O kadar hevesli olmamın nedeni saygısızlık etmek değil, hepinizin çok beğeneceğine emin olduğum nesneyi çok sevmemdi.
It means a great deal to me, but I will not have you fighting in my defense.
Bana göre büyük bir ilgi demek... ama savunmam için dövüşmenizi almayacağım.
I'm on my way but I'm caught in the civil defense drill.
Yoldayım fakat... sivil savunma tatbikatına yakalandım.
- Okay, look, Jeff I don't like to use my gun unless it's in self-defense or at a really good sale but if you don't go back and get those CHCs, I have to- -
- Tamam, bak, Jeff nefsi müdafa ya da çok ciddi bir durum olmadıkça silahımı kullanmayı sevmiyorum ama geri gitmez ve şu çıktıyı almazsan yapmak zorundayım...
yeah, you know, clark, i'm playing my best zone defense, but i think you're in denial territory about what lana knows.
Evet, Biliyorsun, Clark, senin tarafında olmak için çok çabalıyorum, ama sen Lana'nın bildikleri ile ilgili inkar bölgesindesin.
It's not my place to say. But the da doesn't usually prosecute in self defense cases.
Bunu söylemek bana düşmez ama savcı nefsi müdafaa durumunda genelde dava açmaz.
But in my father's defense, he was legally separated at the time.
Ama babamın o sırada resmi olarak boşanmış olması onun mazeretiydi.
But, in response to that, and in my defense...
Ama buna cevaben, savunmam için...
My husband fought bravely in self-defense, but was killed.
Kocam üssü cesurca savundu, fakat öldürüldü.
Rusty, I know this is hard for you, but in my own defense,
Rusty, biliyorum bu senin için zor, ama benim savunmam ise,
Isn't it possible - - excuse me - - reasonable that my client was acting not only in defense of himself but the entire climb team when he killed Gibson Hawke?
Acaba mümkün mü... izninizle makul olabilir mi, müvekkilimin sadece kendini değil, tüm ekibi kurtarmak için Gibson Hawke'ı öldürmesi.
I would like to apologize to everyone for taking the bang out of the bus, but in my own defense, everyone here knows a little something about crazy guys.
Otobüsteki herkesin seksinin yarıda kalmasına sebep olduğum için özür diliyorum. Ama kendimi savunmak adına, buradaki herkes o deli herif hakkında bir şey biliyordur.
but in the end 317
but in order to do that 29
but instead 336
but in a good way 48
but in the meantime 283
but in time 33
but in 118
but interesting 19
but in my experience 31
but in my opinion 26
but in order to do that 29
but instead 336
but in a good way 48
but in the meantime 283
but in time 33
but in 118
but interesting 19
but in my experience 31
but in my opinion 26