English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ C ] / Can you help her

Can you help her traduction Turc

1,183 traduction parallèle
Chuny, can you help her with the bedpan, please?
Chuny, lazımlığını getirir misin, lütfen?
Can you help her with the ear infection?
Bu kadına yardımcı olabilir misiniz?
- Lily, can you help her find her boyfriend?
Erkek arkadaşını bulmasına yardım eder misin Lily?
Can you help her?
Ona yardım edebilir misin?
I can help you, I'll get you all set up.
Ben sana yardım ederim, her şeyi karşılarım.
But instead of avoiding him, which he said he usually would have done, he walked right up to him and said, "Can I help you?"
Her zaman yaptığı gibi böyle durumlardan kaçmak yerine adamın üstüne yürüyüp " Yardım edebilir miyim? Demiş.
When you talk to Cindy, tell her barry can help with the stretch marks.
- Bebek benden değil ama.
I thought maybe I could help, but... looks like you got all you can handle.
Belki yardım edebilirim diye düşündüm ama görünüşe göre her şey kontrol altında.
But I know if you ever need Akash's help, he'll do all he can for you
Ama biliyorum ki başın sıkışsa ve Akash'ın yardımı ve desteğine ihtiyaç duyarsan, elinden gelen her şeyi senin için yapacaktır.
Whatever you can let me have will be of great help
Yapabileceğin her şeyin bana çok büyük yardımı dokunacak.
And if you do everything you can to make sure her life is a good one, she could become a healer - someone who will help millions.
İyi bir hayata sahip olması için elinden gelen her şeyi yaparsan ileride şifacı olabilir. Milyonlarca kişiye yardım eder.
The whole story so I can help you.
Her şeyi anlat ki sana yardım edebileyim.
If you want to send a message to her then I know we can help.
Ve prensese bir mesaj yollamak istiyorsanız...
I can give you everything you want if only you'll let me help.
Yardım etmeme izin verirsen istediğin her şeyi verebilirim sana.
OK, whatever it is, there's nothing you can do to help in here right now.
Tamam, Max, bak. Her neyse, burada yardımcı olmak için yapabileceğin bir şey yok burada şu an.
I'll do everything I can to help you be ready.
Hazır olman için her şeyi yapacağım.
- I can help her. - No, you can't.
- Ona yardım edebilirim
Can you help her out, Ray Barone?
Ona yardım edebilecek misin, Ray Barone?
And I told her that she should wallow... because that's supposed to help you get through the pain... and then you can accept it, and get over somebody... and you can move on with your life.
Çünkü bu acının dinmesine yardım eder. Sonra bunu kabullenirsin, o kişiyi unutabilirsin. Hayatına devam edersin.
Now just tell me that you didn't plan to kill her and I can help you.
Jennifer'ı öldürmeyi planlamadığını söylersen, sana yardım edebilirim.
You can't help her but I can help you.
Ona yardım edemezsin... Ama ben sana yardım edebilirim.
You can't always help it, can you, when you gain from another's loss?
Elimizden her zaman bir şeyler gelemez, değil mi? - Başkalarının kayıplarından kazanç sağlarız.
Can you please help me find her?
Onu bulmam için bana yardım eder misiniz?
You know what? I'm a big boy now. Not so big that you can't use the help of Jesus.
- Her zaman içinde olacağım diye yardımını almayacak kadar
We can help you. I can take care of your boat, with my husband.
Her türlü hizmeti veririz, isterseniz teknenizle de ilgilenebiliriz.
But when you get to know her you can't help feeling sorry for her.
Ama tanımaya başlayınca onun için üzülmekten kendini alamıyorsun.
You can not help her.
Siz ona yardımcı olamaz.
- I can help her with that, if you like.
- Ona bu konuda yardımcı olabilirim, eğer istersen.
Everything must pass and you can't help it.
Her şey geçip gitmeli, bunu engelleyemezsin.
Damn right i do. Then you can help us. You can write barry fleming a letter, right?
Kendimi tehlikeye atmam için tatlı dilinle beni kandırdın diye ne yapacağımı söyleyip her yerde beni izleyeceğini sanma.
If you think she can help, get her.
Emredersiniz.
Can you help me get everything the CIA has got on her?
CIA'nin onunla ilgili dosyalarını bulmama yardım eder misin?
Now, we can help her, but only if you take us.
Ona yardım edebiliriz ama bizi de yanına almalısın.
Only you and I can help her defeat The Source.
Sadece sen ve ben Kaynak'ı yenmesi için ona yardım edebiliriz.
Luckily, you have two magical sisters who are gonna help you any way they can.
Şanslısın ki iki tane büyülü kız kardeşin var her şekilde yardım edebiliriz.
- I can always count on you to help.
- Her zaman yardımına güvenebilirim.
- We'll give you whatever help we can.
- Sana her türlü desteği vereceğiz.
We can help you take her home.
Eve gitmenize yardımcı olabiliriz.
Do whatever you can to help her.
Neye ihtiyacı olursa ona yardım et.
If you could get him through a couple of his next tests... maybe make the school see that he can do it... that would probably help out a lot.
Her gün gelmek zorunda değilsin. Bir iki sınavı vermesine yardımcı olursan, belki okulu ikna edebiliriz. Bunun çok faydası olur.
Now, if you know who it is, you got to tell me so that I can help her.
Kim olduğunu biliyorsan ona yardım etmem için bana söylemelisin.
I know that you done everything that you can to help me.
Bana yardım edebilmek için her şeyi yaptığını biliyorum.
Bob, I've been thinking about all the times you've manipulated me and toyed with me, and well, I can't help but recall that children's fable about the race between the tortoise and the pain-in-the-ass chief of medicine that everybody hates.
Bob her zaman beni manipüle ettiğini ve sömürdüğünü düşünüyordum ve öyleymiş. Yapmadan duramayacağım fakat çocukların masallarında olduğu gibi kaplumbağa ve başımın belası olmaman için herkesin nefret ettiği baş hekim olur.
Can you at Ieast help me put her inside the box?
Hiç değilse onu kutuya koymama yardım edebilir misin?
Clay wanted to meet you, see if there was any help he can offer.
Clay her hangi bir şey yapıp yapamayacağını görmek için seninle tanışmak istiyor.
I'll give you all the help I can.
Verebildiğim her şeyi vereceğim.
As you can see, I'm in the process of redecorating... and I'd been bugging her for weeks to help me with some of the patterns.
Gördüğünüz gibi burayı yeniden dekore ediyorum ve bana bazı desenler hakkında yardım etmesi için onu haftalardır arayıp duruyordum.
You can't help your friends.
Her şeyi anlatırım. Dostlarına yardım edemezsin.
The money can help you start over.
Bu para her şeye yeniden başlamanı sağlayabilir.
You know, since the beginning of time, people have been frightened and unhappy and scared to death and scared of getting old and there have always been priests and shamans and now shrinks to tell them "I know you're frightened, but I can help you."
Biliyorsun, başlangıçtan beri insanlar her zaman korktular ve mutsuz oldular. Ölümden korktular, yaşlanmaktan korktular. Ve hep etrafta şunu söyleyen rahipler ve psikologlar oldu :
Doc, maybe you can help her out.
Doc, belki yardım edebilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]