Catch him traduction Turc
3,777 traduction parallèle
And I know he wants me to catch him.
ve benim onu yakalamak istediğimi de biliyor.
They'll never catch him, will they?
Onu asla yakalayamıyacaklar, değil mi?
Catch him.
Onu yakala.
Catch him.
Yakala onu.
Catch him.
Yakalayın onu.
We gotta keep an eye on him, and we gotta catch him in the act, and when we do, boom!
Gözümüzü onun üstünden ayırmamalıyız, ve onu iş üstündeyken yakalamalıyız, ve bunu yaptığımızda, bom!
We are gonna catch him putting on the costume, Gus.
Kostümü giyerken onu yakalayacağız, Gus.
So you're never gonna catch him with a camcorder.
Yani, onu video kamerayla yakalayamazsınız.
We're gonna catch him.
Onu yakalayacağız.
They are absolutely going to catch him.
Onu kesinlikle yakalarlar.
I hope you never catch him.
Umarım onu asla yakalayamazsınız.
If we can catch him and try him, he should get the death penalty
Onu yakalayıp, tutuklayabilirsek idam cezası vermeleri lazım.
What are we going to do with leggy when we catch him?
Butluyu yakaladığımızda ne yapacağız?
I'll catch him.
Yakalayacağım.
I'll catch him soon.
Hemen yakalayacağım.
Catch... catch him.
Yakalayın.
If you get on it now, you can still catch him.
Şimdi yola çıkarsan hala onu yakalayabilirsin.
- Catch him.
Sizi öldüreceğim.
Catch him from that side.
O taraftan yakalarız! Selam!
Catch him in the act, fellas.
Takas sırasında basın beyler.
You want to be there to catch him when he falls, offer him a way out long as he goes witness.
Dibe vurduğu anda onu yakalayacaksınız ve tanık olarak bir çıkar yol göstereceksiniz.
Catch him! Beat the rascal!
Yakalayın, öldürün alçağı!
Gideon isn't alone anymore, and the Ripper isn't going to risk exposure, so, no, he's... he's, um... He's telling us where to catch him.
Gideon artık yalnız değil ve Matador da ortaya çıkmayı riske atmayacaktır o yüzden o bize onu yakalayabileceğimiz yeri tarif ediyor.
I think I can catch him.
Bence onu yakalayabilirim.
So how do we catch him?
Bir daha bu şekilde öldürmeyecek.
How did they catch him?
Onu nasıl yakaladılar?
We'll catch him one way or another.
- Eninde sonunda onu yakalayacağız.
He's exotic somehow which is why you're gonna catch him.
Egzotik bir tarafı var bu yüzden onu yakalayacaksın.
- I'm gonna catch him?
Öyle mi?
We'll have a window of opportunity to catch him and that window will close.
Onu yakalamak için bir fırsatımız olacak ve bu fırsatı kaçıracağız.
Yeah, well, I want to catch him now.
Onu şimdi yakalamak istiyorum.
Jack's obsessed with the Chesapeake Ripper and he's grooming Will to catch him.
Jack Chesapeake Matadoru'na kafayı takmış durumda ve Bill'i onu yakalamak için çalıştırıyor.
Ajju always said There's no one who can catch him.
Ajju her zaman, onu hiç kimsenin yakalayamayacağını söylerdi.
'Ajju always used to say, there's no one who can catch him.'
Ajju her zaman, onu hiç kimsenin yakalayamayacağını söylerdi.
Which means we can catch him as long as we can figure out what the hell this means.
Demek oluyor ki bunun ne anlama geldiğini çözebilirsek onu yakalayabiliriz.
Go catch him.
Git yakala onu.
Catch him!
Yakalayın onu!
But he knew they couldn't catch him. "
"... ama bilir ki onu yakalayamazlar. "
He tells them I shoot this dude when I catch him reading my dirty mags on the John.
Onlara benim John'dayken, adamı tuvalette ahlaksız dergilerimi okurken yakaladığım için vurduğumu söyledi.
Did they catch him?
Onu yakaladılar mı?
That's where he believes he can catch him.
Ona göre orada yakalayabiliriz.
I couldn't catch up with him.
Ona yetişemedim.
I tried to find him afterwards, but he was gone before I could catch up with him.
Sonra onu bulmaya çalıştım ama ben yetişemeden gitti.
I told him to catch the BART.
Ben söyledim BART'ı kullanmasını.
Catch him.
Yakala şunu.
Well, what we learn about Garrett Jacob Hobbs will. Help us catch the next one like him.
Garrett Jacob Hobbs'la ilgili öğrendiklerimiz onun gibileri yakalamamıza yardım edecektir.
Well, help me understand how to catch him.
Onu nasıl yakalayacağımı anlamama yardım et.
Do you know where I might be able to catch up with him?
Onu nerede bulabileceğimi biliyor musunuz?
Don't catch up to him.
Onu bulmasan daha iyi.
But I was not able to catch up to him.
Ama ona yetişemedim.
You have a chance to catch him. Me?
Benim mi?
himself 154
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
catch 385
catcher 26
catch me if you can 46
himura 39
him again 23
him and me 36
him too 56
him or me 60
him who 26
catch 385
catcher 26
catch me if you can 46
catchy 51
catcher in the rye 27
catch up 88
catch me 65
catch your breath 35
catch me up 20
catch and release 16
catch you later 192
catch her 49
catching up 25
catcher in the rye 27
catch up 88
catch me 65
catch your breath 35
catch me up 20
catch and release 16
catch you later 192
catch her 49
catching up 25