Do not cry traduction Turc
185 traduction parallèle
Men do not cry.
Erkekler ağlamaz.
Do not cry.
Ağlama.
Do not cry out!
Ağlamayı keser misin!
Madeleine, Madeleine, do not cry :
Madeleine, Madeleine, ne olur ağlama.
Do not cry, Hlynia.
Ağlama, Hlynia.
Forgive me all who are my friends I am with you, so do not cry
Bütün dostlarım beni bağışlayın sizinleyim bu yüzden ağlamayın.
Already we do not cry, therefore none Tear erases the flame of the hatred.
"Artık ağlamıyoruz, çünkü hiçbir gözyaşı yanan nefretimizi dindiremez."
Do not cry, please.
Lütfen artık ağlama.
Do not cry, dry your tears.
Al şunu ve gözyaşlarını kurula.
- I do not cry.
- Ben ağlamam.
Tomorrow... do not cry out.
Yarın... Sakın ağlama.
Do not cry any more, daughter
Daha fazla ağlama, kızım.
Do not cry, my sky.
Ağlama tatlım.
'''Do not cry, little locomotive,'...''... said old Engine Number 99 to Huffy.
"'Ağlama küçük lokomotif'... " dedi Huffy'ye, yaşlı 99 Numaralı Makine.
Do not cry I see that has not died.
Evet, Doktor! Ağlamayın artık. Görüyorsunuz ki sağ.
Do not cry anymore, Marta.
Mızmızlanmayı bırak Marta.
I do not cry anymore.
Ağlama.
Catherine, all remedial, do not cry!
Catherine, ağlama, bizim hatamız değil!
She says the boys of your culture do not cry.
Sizin kültürünüzün erkeklerinin ağlamadığını söylüyor.
Donna... do not cry.
Donna. Ağlama lütfen.
Please do not cry.
Lütfen ağlama.
Oh, whatever you do, please do not cry.
Ne yaparsanız yapın lütfen ağlamayın.
- Do not cry, my love.
- Ağlama artık.
"Please do not cry when you're sad, because one day... " when I'm older, I'll buy a car and find you... " so we can be together.
Lütfen üzgün olduğun zamanlarda ağlama, çünkü bir gün biraz daha yaşlandığımda, seni bulmak için bir araba satın alacağım böylece beraber olabileceğiz.
"I could not escape the feeling that this was my own funeral... and you do not cry in that case."
"Bunun kendi cenazem olabileceği hissinden hiç kurtulamadım. " Ve bu durumda, sende ğlama. "
Sleep, pretty darling, do not cry For you
Uyu güzel sevgilim, sakın ağlama başkasını görmez...
You're the best. Do not cry.
Çok tatlısın.
Do not cry.
Aglama.
My lord, I do not know that I did cry.
Bağırdım mı efendimiz? Hiç bilmiyorum.
Madam my mother, I do cry you mercy. I did not see Your Grace.
Anne, Majesteleri, beni bağışlayın, sizi fark etmedim.
If, in 48 hours time, I do not have proof that your work is progressing, I will make you cry like babies!
Eğer 48 saat içinde, çalışmalarınızın ilerlediğini bana kanıtlayamazsanız sizi çocuklar gibi ağlatacağım!
Let him cry... I'm not going to say whether I do because you'll only tell Dad.
Yaptıklarımı söylemeyeceğim, çünkü babama söylersin.
I do follow here in the chase not like a hound that hunts but one that fills up the cry.
Bu avda avlanan bir tazı değil havlayan bir tazı oldum.
Hon, do you, like, ever not cry in this room?
Tatlım, bu odada hiç ağlamadığın oluyor mu?
I do not cry at movies.
Ayrıca filmlerde ağlamam.
If you do not leave, we shall raise a battle cry as there has not been heard in France for 1000 years.
U yarımı dikkate almazsanız, Fransa topraklarında bin yıldır duyulmamış bir savaş narası atacağız.
I shouldn't cry about my own feelings... not ifyou can do what you've done.
Kendi duygularım için ağlamamalıyım. Senin yaptığını yapabilirim.
We, who look past the things beside us and do not hear that the cry will never cease.
Yanı başımızdaki ağlayışları duymamazlık ve... görmezlikten gelirsek, asla durmaz.
Why do you try so hard not to cry?
Ağlamamak için neden kendini sıkıyorsun?
You know those moments when you totally don't wanna cry but you're not quite sure what else to do?
Kesinlikle ağlamak istemediğin ama başka ne yapacağını bilemediğin anlar vardır ya?
Men have no idea what to do with crying. Men have been taught not to cry.
Erkeğin ağlamak konusunda bir fikri yok erkek ağlamamayı düşünmüş
Not that I'll want to... since Big Ed can do things with a fork that'll make you cry for your mum.
Ta ki Büyük Ed'in çatalla sizi nasıl ağlatabileceğini görene kadar.
I do, but not here because I'll probably just cry,
İsterim ama burada değil. Sanırım ağlayacağım ama... artık çok geç!
I told him one day, not asking to do predictions or to say a diagnosis, please treat me as a human being but I cry for five minutes in his office listen to my questions, because my father died.
Bir gün bir tanesini yakalayıp "Bakın, sizden bir tahminde bulunmanızı istemiyorum. Tek istediğim bana insan gibi davranmanız sorularımı dinlemeniz, benimle beş dakika konuşmanız. Babam ölmek üzere" dedim!
If he makes you cry once again I'm not gonna sit here and do nothing
Bir kez daha ağlarsan eğer hiçbir şey yapmadan burada oturacağım.
Do not make me cry in the casino.
Beni kumarhanede ağlatma.
But what I hope most of all is that you understand what I mean when I tell you that even though I do not know you and even though I may never meet you laugh with you, cry with you or kiss you I love you.
Ama en çok ümit ettiğim şey ; seni tanımasam seninle gülmesem seninle ağlamasam veya seni öpmesem bile bunları anlatırken ne demek istediğimi anlaman. Seni seviyorum.
I might cry a little, maybe feel sorry for myself, but DiNozzos do not pass out.
Biraz ağlayabilirim, hatta kendime acıyabilirim. Ama DiNozzo'lar bayılmaz.
You do not want to cry out?
Rahatça ağlamayı istemiyor musun?
'O my God, I cry by day, and you do not answer,'and by night when I have no rest.
Tanrı'm, her gün ağlıyorum. Sen duymuyorsun. Gece olduğunda, kötülük dinlenmeye geçmeyecek.
And do not think of backing out, because I will cry and eat a pint of rocky road while watching "An Affair to Remember" with Rita Wilson.
19.30. Sakın cayma. Çünkü ağlarım ve kurabiyeli dondurma yerken Rita Wilson'lı "An Affair to Remember" ı izlerim.
do not disturb 82
do not enter 22
do not touch 30
do not be afraid 137
do not engage 63
do not 407
do not stop 42
do not touch me 90
do not say 25
do not move 334
do not enter 22
do not touch 30
do not be afraid 137
do not engage 63
do not 407
do not stop 42
do not touch me 90
do not say 25
do not move 334
do not panic 50
do not fear 30
do not forget 37
do not lie to me 46
do not worry 517
do nothing 111
do not know 60
do not do it 54
do not you 30
do not go 73
do not fear 30
do not forget 37
do not lie to me 46
do not worry 517
do nothing 111
do not know 60
do not do it 54
do not you 30
do not go 73