English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ E ] / Everybody get down

Everybody get down traduction Turc

249 traduction parallèle
Everybody get down on the floor, face first.
Herkes yüzüstü yere yatsın.
Everybody get down and remain still.
Herkes yere yatsın ve kımıldamasın.
Everybody get down!
Herkes eğilsin!
Everybody get down, be quiet.
Herkes eğilsin, sessiz olun.
Everybody get down!
Yere yatın!
Everybody get down!
Herkes yere yatsın!
Everybody get down.
Herkes yere yatsın.
Everybody get down.
Herkes yatsın.
Everybody get down, right now!
Herkes yere yatsın, hemen şimdi.
All right, everybody get down.
Tamam. Herkes eğilsin.
Come and get your candles. Everybody get candles down here.
Gelin ve mumlarınızı alın.
- Get down, everybody!
- Herkes saklansın!
Get down on the ground, everybody!
Herkes yere yatsın.
Better get down, everybody.
Yere yatsanız daha iyi.
- Everybody, get down.
- Herkes yere yatsın.
So the thing to do is to get some cloth And some bits of old paper Put it down on the floor and shoot everybody.
Yapılacak şey, biraz bez ve eski gazete parçaları almak yere sermek ve herkesi vurmaktır.
The mayor promised to get tough on the rackets... so he shut everybody down for a couple of hours to make it look good.
Vali kumarla ciddi bir şekilde savaşacağına söz verdi ben de sorun çıkmaması için iki saatliğine işleri durdurdum.
Right now, we'd like to give everybody a chance... to get down.
Şimdi herkese rahatlayιp eğlenme... fιrsatι νermek istiyοruz.
Everybody get bread down that end down there?
Herkes ekmek aldı mı?
Get down, everybody.
Herkes eğilsin!
Uh, Eddy, could you get everybody down here, and could you just quiet down?
Ee.. Eddy, herkesi buraya toplayabilir misin, ve sadece sessiz olabilir misiniz?
You know, it's unfair. A lot of those bridge officers never get a chance to go down to the surface while everybody else gets to go and have a good time.
Diğerleri aşağıda eğlenirlerken, köprü subaylarının çoğu, yüzeye inmediler.
A lot of those bridge officers never get a chance to go down to the surface while everybody else gets to go and have a good time.
Köprü subaylarının çoğu hiç yüzeye inmiyor onların dışındaki herkes inmek ve iyi vakit geçirmek zorunda iken.
Get everybody down in the courtyard.
Herkesi bahçeye çıkarın.
Everybody that says, "We're gonna get down," right?
Herkes bunu diyor, "Biz geriye doğru gideceğiz," öyle mi?
I want everybody to get up in their rooms and keep your heads down.
Herkesin evine gidip başını eğmesini istiyorum.
I vote we don't talk at all until we get to Rome and everybody calms down.
Bence Roma'ya varıp herkes sakinleşinceye kadar hiç konuşmayalım.
- Get down, everybody! - Put your heads down!
- Herkes eğilsin.
Jumped up and down... trying to get anybody and everybody... to listen to him.
Herkes kendisini dinlesin diye yerinde duramıyor, hoplayıp zıplıyordu. "Evet, o şerefsizi ben vurdum." diyordu.
Sleepy, why don't we get everybody and get them down on the floor?
Sleepy, neden herkesi toplayıp yere yatırmıyoruz?
Get it down everybody or I blow this place up!
Ben burayı havaya uçurmadan indir onu!
When I get into trouble, I don't drag everybody down with me.
Başım belaya girdiğinde herkesi de belaya sürüklemiyorum en azından.
Everybody, get down!
Hepiniz, yere yatın!
Everybody, get down! No, not there, not there!
Herkes yere yatsın!
Get everybody down here.
Herkesi buraya topla.
If you want them alive, get everybody down here to the old Veteran's building right away.
Onlari sag görmek istiyorsaniz,... herkesi hemen eski askeri lokal binasina getirin.
Everybody, get down!
Herkes eğilsin.
Get everybody down here right away.
Herkesi hemen buraya getir.
- Everybody down on the floor! - Get down on the floor!
Herkes yere yatsın.
Get down! Everybody down!
Herkes yere yatsın!
Everybody in New York was callin to get down with Mr. Nice Guy.
New York'daki herkes Bay İyi Adamla uçabilmek için arıyordu.
Everybody, get-get-get down!
Herkes eğilsin, eğilin.
Everybody, get down!
Herkes yere yatsın!
Everybody down! Get down!
Herkes yere yatsın!
We fall down and... ... we get into trouble. it happens to everybody. it does.
Düşüşe geçeriz başımız derde girer.
Since then she often comes here... hoping to see her husband get down from the train... but everybody knows that is impossible because two years back we got to hear..
O zamandan beri sık sık buraya gelir... Trenden kocasının inmesini umarak. Fakat herkes bunun olanaksız olduğunu biliyor, çünkü iki yıl önce acı haberi aldık...
Well, everybody, get down!
Evet, herkes yere yatsın!
Get down, everybody!
Herkes yere yatsın!
Okay, get down! Everybody just get down!
Tamam, herkes yere yatsın!
Everybody's here and that means we can get down to business!
Herkes burada olduğuna göre işimize başlayabiliriz!
Everybody get down.
Herkes çömelsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]