Get the car traduction Turc
11,246 traduction parallèle
I'll get the car.
- Elbette. Arabayı alayım.
But anyway, I'll get the car.
Ama her neyse, ben arabayı getireyim.
If you're in such a hurry, why don't you go get the car?
Acele etmek istiyorsan gidip arabayı getirmeye ne dersin?
Can you get the car from the valet, babe?
Valeden arabayı alır mısın hayatım?
Quick, go get the car ready.
- Çabuk, arabayı hazırla.
Hey, get the car first.
Sung Woo, arabayı getir sen.
Don't get in the car.
- Sakın arabaya binme.
- Just get in the car.
Gelin!
Let's get you back in the car and off home.
Hadi arabaya binip eve gidelim.
Alicia, get in the car.
Alicia, bin arabaya.
Get in the car. Get in the car.
Arabaya gir, arabaya gir.
Well, if you can take baby steps, then hopefully we can get to the Bedouin and they'll have a-a car or a camel or...
Yavaş yavaş yürüyebilirsen bedevilere varabiliriz. Onlarda araç veya deve falan vardır.
We have to get back in the car.
Arabaya dönmeliyiz.
Get in the car.
Arabaya bin.
- Come on. Get into the car.
Bin arabaya.
- Get in the car already.
- Bin artık arabaya.
Get in the car. GO.
Binin arabaya, hadi.
Liza, get Chris in the car now.
Liza, Chris'i hemen arabaya götür.
Get in the car.
Arabaya binin.
They show us that Kyle was dragged along his own car, grasping at anything he could get ahold of before you threw him off the garage.
Sen Kyle'ı aşağı atmadan önce arabasının üzerinde sürüklerken bulduğu her şeye tutunmaya çalışmış.
Get in the car and wait up.
Sen arabaya git, beni bekle.
Get out of the car.
Çabuk çık arabadan
- Get in the car, Dario!
- Arabaya bin, Dario!
Abby wasn't able to I.D. him him from the video, but she was able to get a clear image of the license plate. McGEE : The car doesn't belong to the driver.
Abby görüntülerden kimliğini belirleyemedi ama plakanın temiz bir görüntüsünü elde etti.
Well, she's tied up trying to get Ensign Wilt's car into evidence, so I called Cyber Operations and they have their best agent on the way now.
- Abby'e götür. - Teğmen Wilt'in arabasında kanıt bulmaya çalışıyor. Siber Operasyonlar bölümünü aradım.
Come on, get in the car.
Gel hadi, arabaya atla.
Em, get in the car.
Em, arabaya bin.
Then it probably occurred to you over the last 36 months that if you used hafnium instead of a tungsten alloy in the vacuum tubes, you could decrease the weight of each car by 30 kilos and get it to 500.
O zaman son 36 ayda, elektron tüplerinde hafniyum yerine tungsten alaşımı kullanıp her bir aracın ağırlığını 30 kilogram düşürmek aklına gelmiştir. Böylece 500 olur.
Would you be able to get my sweater out of the car?
Arabadan kazağımı getirebilir misin?
Now we got to get out of the car.
Arabadan çıkmak zorunda kaldık işte.
Get him to the car.
Arabaya koyun.
Tell her we all do and to get in the car!
Ona hepimizin öyle olduğunu söyle ve gelin!
I'm going to drive in my car and get on the plane.
Arabamı süreceğim uçağa yetişeceğim.
get Keith out of the car?
Hala Keith'i çıkarmak istiyorsunuz.
You need to help get Keith from the car to the O.R.
Keith'in arabadan ameliyathaneye götürülmesine yardım etmeniz gerekiyor.
Get back in the bloody car!
- Bin lan şu arabaya!
Come back and get back in the car, you bitches!
Hemen buraya dönüp arabaya binin lan!
Get'em to work up a family tree - girlfriends, wives, friends of the family, jobs, car regos..... cover all bases, eh?
Aile şeceresini çıkartsınlar sevgililer, eşler, aile dostları, işler, araba ruhsatları hepsini, anlaştık mı?
Get back in the car and put your seatbelt on.
Otur güzelce ve kemerini tak.
Get back in the fuckin'car, you prick!
Bin lan şu arabaya!
Put the car in my brother's name, get a little bit of a cheaper deal on the rego'cause he lives in the country.
- Araba kardeşimin üzerine kayıtlı o da merkezde yaşadığı için ruhsat bir nebze olsun ucuza kapanıyor.
Okay, so let's say he spent no more than ten minutes at the morgue, and it takes another ten minutes to get to and from the office in his car.
Tamam, morgda on dakikadan fazla kalmadı diyelim. Arabasıyla ofise gidip gelmesi de 10 dakika sürer.
They saw the victim get into Noah's car, not Holtzman's.
Tanıklar kurbanı Noah'ın arabasına binerken görmüş, Holtzman'ınkine değil.
- Get in the car, sir.
- Efendim, arabaya binin.
- Get in the car her!
- Onu arabaya bindirin!
- You, get in the car.
- Sen, arabaya bin.
We need to get an ID on the man who dropped off the car.
Arabayı bırakan adamın kimliğini öğrenmemiz gerekiyor.
We need to get an ID on the man who dropped off the car.
Arabayı bırakan kişinin kim olduğunu bulmamız gerek.
Get out of the car! Run now!
İn arabadan!
Shall we get in the car?
Arabaya binelim mi?
Why don't we get in the car?
Arabaya neden binmiyoruz?
get the fuck away from me 54
get the fuck up 56
get the fuck out 266
get the fuck out of my way 23
get the fuck out of my face 18
get the fuck out of my house 56
get the fuck off me 177
get the fuck off 35
get the fuck out of the way 26
get the fuck down 40
get the fuck up 56
get the fuck out 266
get the fuck out of my way 23
get the fuck out of my face 18
get the fuck out of my house 56
get the fuck off me 177
get the fuck off 35
get the fuck out of the way 26
get the fuck down 40