Have not traduction Turc
66,944 traduction parallèle
I have not.
- Ben yapmadım.
It's been two weeks, and... you have not proffered a whit of clarity regarding my situation.
İki hafta oldu ve içinde bulunduğum duruma dair zerre kadar açıklık getirmedin.
I have not.
Hayır.
Well, I guess I have to accept that you may not. But I will be there waiting.
Gelmeyebilirsin, bunu kabullenmem gerek ama evde seni bekliyor olacağım.
Because that would reveal Chuck's involvement, testimony and all that, and Chuck did not set all this in motion to have that happen.
- Neden? Chuck'ın bu işteki rolünü ortaya çıkarır bu. İfade vermesi falan gerekir.
If that makes me a bad person, well, you'll have to decide that for yourselves, not just once, but many times more as you grow older and you learn more.
Bu beni kötü biri yapıyor mu? Buna kendiniz karar vermeniz gerekecek. Bir kez değil büyüdükçe ve daha çok öğrendikçe birçok kez vereceksiniz bu kararı.
I will not have dirty money in my house.
Evimde kara para tutmam.
Not that I didn't have ample opportunity.
Halbuki elime çok fırsat geçmişti.
I have co-star approval. She's not a co-star.
- Başrol seçimini onaylamama hakkım var.
She's never been a part of this town, not like you have.
Hiç bu şehrin bir parçası olmadı. Senin gibi değildi.
I am not going to apologize for being a working mother who has to have opportunities so she can put food on the table for her family.
Ailesi için ekmek parası kazanmaya çalışan bir anne olarak fırsat peşinde koştuğum için özür dilemeyeceğim.
It does not have to be your deal.
Bu iş senin meselen olmak zorunda değil.
If you have any reservations at this point or if you are not comfortable staying with me, we can discuss options.
Bu raddede herhangi bir çekinceniz varsa veya benimle devam etme konusunda içiniz rahat değilse farklı seçenekleri konuşabiliriz.
Have you not been listening?
Hiç mi dinlemiyorsun beni?
I mean... people can use the other clothes, but... not sure what use they'd have for an old uniform.
Yani... İnsanlar onun diğer kıyafetlerini kullanabilirdi ama kullanılmış bir üniformayı kim ne yapsın ki.
And if that's true... if it's not real... then what have I done?
Doğru olan buysa gerçek değilse ne yaptım ben?
I'm not saying this to rush you, but I have a 2 : 45 tee time at Four Hills...
Aceleye getirmek için demiyorum ama 2 : 45'te Four Hills'te çaya katılacağım.
Okay, Ada, Reyes should not have even been in that building, right?
Tamam, Ada, Reyes bu binada olmamalı değil mi?
I'm not sure we have the manpower.
Herkesin kabul edeceğini sanmıyorum.
I'm sorry you're not camera-ready, Bette, but we don't have eight hours to wait for you to put your face on.
Fotoğraf için hazır olmadığına üzgünüm Bette. Ama makyaj yapmak için sekiz saat seni bekleyemeyiz.
If this compound sits on a tunnel... and let's admit that's a... that's a mighty big "if"... how do you suggest we get in or even know where we are? It's not like we have a map.
Eğer yerleşke bu tünellerin üzerindeyse... ve bunu büyük bir "eğer" olarak kabul edelim... içeri nasıl girmemizi öneriyorsunuz, girsek bile yolumuzu nasıl bulacağız?
She tried to have me pushed out not because I was insane, but because I had stumbled onto some larger truth.
Beni saf dışı bırakmak istedi, deli olduğum için değil, bazı daha büyük gerçekleri tesadüfen bulduğum için.
So whether I like it or not, I have to stand out, stand up.
İster beğenin ya da beğenmeyin, dikkat çekmek, ve savunmak zorundayım.
Look, if I'm gonna work with you, I need to know that you have a clear head, that you're not...
Bak seninle çalışacaksam aklının başında olduğundan emin olmak isterim, senin...
Not just anyone could have pulled this off.
Herkesin başarabileceği bir iş değil.
Well, we're not authorized to release those details at this time, but we do have a credible threat.
Şu anda bu ayrıntıları verme yetkimiz yok ancak olası bir tehdit var.
And I'm not sure what's right or wrong here... online, offline, but I have to decide whether to flip the switch or not.
Ve burada neyin doğru neyin yanlış olduğun emin değilim, çevrimiçi, çevrimdışı, ama o tuşa basılıp basılmayacağına karar vermek zorundayım.
I have to admit, I did not see that coming.
Kabul etmeliyim ki, böyle olacağını kestiremedim.
She convinced the board that I was not of sound mind, tried to commit me to psychiatric care above my objections, and when that failed, she conspired to have me killed.
Yönetim kurulunu, aklı başında olmadığıma inandırdı. İtirazlarıma rağmen beni psikiyatrik bakıma yatırmaya çalıştı. Tüm bunlarda başarısız olduğunda ise,
Well, loyal or not, we don't have him.
Sadık ya da değil. Şuan bizde değil.
Not as horrible as being a suspect in your own brother's torture-murder case, but we all have our crosses.
Kendi kardeşinin cinayet davasında şüpheli olmak kadar korkunç değil, ama herkesin derdi kendine.
And if not for the fact that no one would have you, I'd be shipping you off to a boarding school in Europe tonight.
Bunu sana kimsenin yaptıramayacağı bir gerçek olmasaydı bu akşam Avrupa'daki bir yatılı okula sevk ettirirdim seni.
Truer words could not have been spoken.
Doğru sözcükler konuşulamadı.
The hard part will be, and you're not gonna have to look over your shoulder anymore.
Zor kısmı bitmiş olacak ve artık her an tetikte olmana gerek kalmayacak.
I have a cell number, but I'm afraid we do not have the same cell phone tracking capabilities as Uncle Sam.
Elimde bir telefon numarası var ama korkarım... Amerika'daki telefon takip etme yeteneklerine sahip değiliz.
" He will not forget your work and the love you have shown him
" Emeğinizi ve kutsallara hizmet etmiş olarak ve etmeye devam ederek...
Not all the families have obvious next of kin.
Herkeste bariz bir en yakın akraba yok.
It's not poison if he doesn't have poisonous intentions.
Zehirlemek değil, tabi eğer kötü niyetleri yoksa.
But you might not have a school to go to if we don't do something about it.
Ama bir şey yapmazsak bir okulun olmayabilir.
I know what it feels like to have people expect you to be something that you're not.
İnsanların senden olmadığın bir şey olmanı beklemesi nasıldır, bilirim.
Look, Emma, I know that you think you have this superpower where you know what people want even though that's not what they say, but it's getting... It's getting really old, okay?
Emma, insanlar öyle demese de insanların ne istediğini bildiğini düşündüğünü biliyorum ama bu sıkmaya başladı.
It's cheap, and, you know, I'm not supposed to have guests.
Ucuz bir yer ve misafir getiremiyorum.
Let's not have another accident.
Bir kaza daha yaşamayalım.
We all have bad days when we wonder what's real and not real.
Neyin gerçek neyin yalan olduğunu düşündüren kötü günler herkeste oluyor.
Okay, we... we have a lot going on right now and Norman is not at the top of the list.
Biz... Şu an zaten çok yoğunuz ve Norman listenin başında değil.
I do not have time for this.
Vaktim kalmadı.
Look, all I have to do is run through the store as the vigilante, making sure that Harris sees me, while you, Jules, not the vigilante, are also there.
Bak, tek yapmam gereken dükkana bir kanunsuz gibi girip Harris'in beni görmesini sağlamak, sen Jules'ken kanunsuz değilken, iki yerde olamazsın.
It's not like we have a problem with alcohol.
Alkolle bir sorunumuz yok ki.
Well, not a lot of guys have what I have.
Bendeki öyle herkeste yok.
Should you desire or not desire to have sexual relations with me... certainly your choice...
Benimle cinsel ilişkiye girip girmemeyi istemek tamamen senin seçimin.
His heart may have stopped, his body might be frozen, but he is not dead.
Kalbi durmuş ve vücudu donmuş olsa da ölmemiş.
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notebook 23
notes 105
notice 40
not really 5709
notorious 29
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notebook 23
notes 105
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing to see here 87
nothing else matters 82
not me 3274
nothing to hide 21
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing to see here 87
nothing else matters 82
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
not tonight 725
nothing happened 754
nothing at all 597
not now 3813
nothing yet 509
nothing changes 92
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
not tonight 725
nothing happened 754
nothing at all 597
not now 3813
nothing yet 509
nothing changes 92