I'm beautiful traduction Turc
3,841 traduction parallèle
I was embedded with the 144th Artillery for UPI, and I was sitting there with a warm Coke, watching a beautiful Vietnamese woman doing an exotic dance right in the middle of everybody.
UPI adına 144.Topçu Birliği'nin arasındaydım ve orada oturmuş güzel mi güzel bir Vietnamlı kadının herkesin önünde yaptığı tuhaf dansı izlerken sıcak Kolamı içiyordum.
It's a beautiful day out there, and I'm about to show you some real fun.
Dışarıda çok güzel bir gün var ve size gerçek bir eğlence yaşatmak üzereyim.
I am just so glad, in light of this wonderful news, with a baby boy about to be born into our family, that my amazing husband and his administration believe in doing whatever is necessary in east Sudan to protect those mothers and their beautiful children from the truly horrific genocide that is happening.
Bu mükemmel haberi aldığım, ailemize bir erkek bebeğin katılacağını öğrendiğim şu anda şunu da söylemek isterim ki harika kocam ve kabinesi Doğu Sudan'da şu anda yaşanmakta olan korkunç soykırımdan anneleri ve onların güzel çocuklarını kurtarmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırlar.
You mean you didn't know I transferred to beautiful escrow.
Emanet hesaplara atandığımı bilmediğini mi söylüyorsun?
And my beautiful children, whose faith has given me the confidence to believe that I can do this.
Ve benim güzel yavrularım. Bana olan inançları sayesinde bunu başarabileceğime güvendim.
But regardless of the outcome of the auction, I'm already a winner because I have the two most beautiful women at my side tonight.
İhalenin sonucu bir yana, ben çoktan gecenin kazananıyım çünkü dünyanın en güzel iki kadını yanımda.
Right now, I'm sitting atop the beautiful Gotham Life Building with two bombs big enough to make both towers rubble.
Şu anda enfes Gotham Yaşam Binası'nın tepesinde duruyorum. Yanımda iki kuleyi de enkaza çevirecek kadar büyük iki bomba var.
I know everyone thinks I'm crazy beautiful, Alex, but I don't feel beautiful on the inside.
Herkesin benim manyak güzel olduğumu düşündüğünü biliyorum Alex. Ama ben kendimi güzel hissetmiyorum.
I'm gonna give you a beautiful life.
Sana güzel bir hayat vereceğim.
I mean, I have never... I'm speechless. The most beautiful thing I have ever seen in 500 years.
Hayatımda beş asırdır gördüğüm en güzel şeydi.
I will be on a boat in the middle of the ocean with my beautiful girl by my side.
Sevdiğim güzel kızla birlikte bir tekne üzerinde okyanusta olacağım.
Ah, I need to steal him away for a minute. Let's just... sis, you look beautiful. Hello.
Onu bir dakikalığına çalmam lazım.
I'm serious, you're so beautiful!
Ciddiyim, çok güzelsin!
I'm right here, baby. And you look insanely beautiful.
Buradayım, bebeğim ve sen delicesine güzel görünüyorsun.
I would never talk to another woman when I'm fortunate enough to be in the presence of beautiful Victoria Chase.
Ben asla başka bir kadınla konuşmam hele ki güzel Victoria Chase'in yanında bulunacak kadar şanslıyken.
I've never gotten something so beautiful in my life.
Hayatımda hiç bu kadar güzel bir hediye almadım.
You're supposed to tell me I'm beautiful.
- Güzelsin...
* I thought that she loved me * * but I found I was wrong * * she was beautiful as a butterfly * * and proud as a queen *
Ben onun beni sevdiğini sanmıştım ama ben yanlış anlamışım o bir kelebek gibi güzeldi ve gururlu bir kraliçe gibiydi.
she's beautiful, I'm gorgeous!
O güzel bir kız bense çok yakışıklıyım.
How come his is beautiful, and I'm a "big, sappy fruit?"
Neden onun'ki harika, ben ise'koca, sulu meyve'ilan edildim?
I'm starting to think maybe there's a different plan for me, which is confusing and it doesn't help matters... you look really, really beautiful right now.
Bende düşünmeye başladım belki benim için başka bir kader var. Ve düşünmek de pek yardımcı olmuyor. Şu anda çok güzel görünüyorsun.
♪ don't hate me'cause I'm beautiful, hey! ♪
# Güzelim diye benden nefret etme
His sister is beautiful, and I'm in love with her.
Kız kardeşi çok güzel ve ben ona aşığım!
So, uh, I'm cold-calling every single girl I've ever met in my life because I need a beautiful assistant for my final presentation in magic class.
Hayatım boyunca tanışmış olduğum tüm kızları arıyorum çünkü sihir sınıfındaki yıI sonu sunumum için güzel bir kız asistana ihtiyacım var.
It's just you look so beautiful and I can't believe my little girl's getting married.
O kadar güzel görünüyordu ki dayanamadım. Küçük kızım evleniyor.
I wake up in the morning, I kiss my baby, and I kiss my beautiful wife.
Sabah uyanıyorum, bebeğimi öpüyorum ve güzeller güzeli karımı öpüyorum.
I think that you, Amber Weaver, are the most beautiful girl that I have...
Sanırım sen, Amber Weaver, benim tanıdığım en güzel...
It was scary at first, and a year ago, my beautiful Elena and I...
İlk başlarda endişe vericiydi ama bir yıl önce, güzel Elena'm ve ben...
I don't know anybody and I have been saving the most beautiful bottle of red wine for a rainy day.
Kimseyi tanımıyorum, ve muhteşem bir şarabımı yağmurlu bir güne saklıyordum.
I'm gonna show you. This is, without question, the most beautiful view on the planet Earth.
Sana göstereceğim şey şüphesiz, dünyada görebileceğin en güzel manzara.
I'm looking out at this beautiful view.
Bu güzel manzaraya bakıyordum.
And I looked out and I said, "You know, a view this beautiful, maybe this rock ain't so bad, huh?"
Şöyle bir baktım ve kendime ; "Manzara çok güzel belki de bu kaya parçası, o kadar kötü değildir, ha?"
I'm a beautiful fucking mystery to you.
Senin için güzel bir gizemim sadece.
Then at my best friend's wedding, she was standing there and so happy, and cutting big slices out of her big beautiful, fairytale wedding cake and... I just wanted so badly for that to be my cake.
Sonra en iyi arkadaşım düğününde, büyük, güzel peri masallarındakine benzeyen düğün pastasından koca bir dilim keserken o kadar mutluydu ki o pastanın benim pastam olmasını istedim.
So here I am on this beautiful beach with a handsome guy, and all I can think of is... We have time.
Burada yakışıklı bir adamla güzel bir sahildeyim ve tek düşünebildiğim şey zamanımızın olduğu.
Well, that is a very beautiful thought, Ken, but if I got deported, what would happen to the potato van?
Çok güzel bir yaklaşım, Ken. Ama sınır dışı edilirsem, kumpir arabası ne olacak?
And now I had this beautiful woman and this little boy, and I finally get the family that I wanted.
Ve şimdi güzel bir karım ve ufak bir oğlum vardı. Sonunda hayallerimdeki aileye kavuşmuştum.
[Giggles] I was excited that Jesse was gonna have a beautiful house to grow up in in the country.
Ülkenin en güzel yerinde çocuklarımı büyütecek olmak çok heyecan vericiydi.
'I did make you a souffle, but it was too beautiful to live.'
Sana bir sufle yaptım, ama yaşamak için çok güzeldi.
Last thing I remember was admiring this beautiful butterfly.
En son hatırladığım bu güzel kelebeğe imrendiğim.
I gotta tell you, I could not work for a beautiful woman like you.
Şunu söylemeliyim ki ; senin gibi güzel bir kadının yanında çalışamazdım.
I will be damned if I waste a penny of it before my daughter is healthy enough to realize what a beautiful miracle she is.
Kızım ne kadar harika olduğunu anlayacak kadar sağlıklı olana kadar bir kuruş bile israf edersem ne olayım.
I was alone... on a stage wearing a beautiful dress.
Tek başınayım... sahnedeyim çok güzel bir elbise giymişim.
and hurt your beautiful face and mouth. I'm not scared of them.
Onlardan korkmuyorum.
But all I'm saying is that everyone is beautiful...
Fakat demek istediğim herkes güzeldir...
The toast that you gave to Ben and Leslie was so beautiful, and I'm feeling very raw from my therapy.
Ben ve Leslie için kadeh kaldırman çok güzeldi ve terapiden dolayı kendimi çok hassas hissediyorum.
He's smart, and he's beautiful, and I think of him in many ways as a daughter, but that would be crazy'cause he's a man and his name's Ricky.
Akıllı ve güzel ve onu pek çok açıdan kızım gibi görüyorum ama bu çok çılgınca olurdu çünkü o bir erkek ve adı Ricky.
I predict they're gonna get married and have beautiful, soy latte-complexioned babies.
Sanırım evlenecekler güzel, soya sütlü ten renginde bebekleri olacak.
" This place is beautiful. Does that ocean go to Hawaii? I love Hawaii.
Bizim " Tanrım, burası çok güzel okyanus Hawaii'ye kadar uzanıyor mu?
Put up a beautiful struggle, but I cracked it.
Güzel bir mücadele oldu ama sonunda şifreyi kırdım.
I just slaved away over this beautiful repast.
Bu güzel yemeği hazırlamak için köle gibi uğraştım.
beautiful 3039
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
beautiful morning 18
beautiful mind 19
beautiful baby 17
beautiful wife 24
beautiful house 19
beautiful night 26
beautiful boy 45
beautiful day 103
beautiful eyes 27
beautiful morning 18
beautiful mind 19
beautiful baby 17
beautiful wife 24
beautiful house 19
beautiful night 26
beautiful things 16
beautiful girl 48
beautiful lady 17
beautiful woman 51
beautiful place 18
beautiful thing 24
beautiful people 17
beautiful women 29
beautiful work 17
beautifully 23
beautiful girl 48
beautiful lady 17
beautiful woman 51
beautiful place 18
beautiful thing 24
beautiful people 17
beautiful women 29
beautiful work 17
beautifully 23
i'm busy now 28
i'm busy 927
i'm busy right now 39
i'm broken 33
i'm breaking up with you 40
i'm bored 317
i'm batman 41
i'm busy tonight 24
i'm back 1030
i'm begging you 914
i'm busy 927
i'm busy right now 39
i'm broken 33
i'm breaking up with you 40
i'm bored 317
i'm batman 41
i'm busy tonight 24
i'm back 1030
i'm begging you 914
i'm broke 163
i'm busy here 19
i'm british 31
i'm better than you 16
i'm beat 116
i'm blessed 17
i'm blind 153
i'm black 61
i'm ben 50
i'm begging 30
i'm busy here 19
i'm british 31
i'm better than you 16
i'm beat 116
i'm blessed 17
i'm blind 153
i'm black 61
i'm ben 50
i'm begging 30
i'm behind you 30
i'm back in 35
i'm better 103
i'm being serious 115
i'm big 28
i'm bad 77
i'm back now 27
i'm back here 20
i'm bleeding 163
i'm being set up 33
i'm back in 35
i'm better 103
i'm being serious 115
i'm big 28
i'm bad 77
i'm back now 27
i'm back here 20
i'm bleeding 163
i'm being set up 33