English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I'm big

I'm big traduction Turc

15,167 traduction parallèle
I'm late, my dog's like, "Hey, Jackie, no big deal."
Geç kaldım, köpeğim "Hey, Jackie, önemli değil" gibi.
Hey, Mr. Big Talk, whatever you do to that there flight deck buzzard bone, that's exactly what I'm going to do to you when I get out of his cage and I catch you alone.
Dinle geveze herif orada o tavuk kemiğine yaptığın şey var ya bu kafesten çıkıp seni yalnız yakaladığımda, aynısını sana yapacağım.
I was in a big group, 100 or more of us.
Büyük bir gruptaydım, 100 kişi filan vardı.
Because I'm a big fan from way back.
Çünkü ta başından beri büyük hayranınızım.
I want to go in there, but I have to get past that big mirror.
Oraya girmek istiyorum ama o koca aynanın önünden geçmek zorundayım.
I've been a big fan of Karl's for so many years, and I love what he does.
Yıllardır Karl'ın büyük hayranıyım, yaptıklarına bayılıyorum.
No, I've done a big dump.
Hayır, hepsini postaladım.
I'm gonna be a big cheese in the Big Apple.
Büyük Elma'da büyük biri olacağım.
I ain't got answer to question that big.
Böyle büyük bir soruya verebilecek cevabım yok.
Last one and I'm out. Okay, so, one last big gig before retirement?
Sonuncusu ve ben dışarıdayım. \ emeklilikten önceki son büyük konser?
- I'm working a big case.
- Büyük bir dava üzerinde çalışıyorum.
And you will never believe this, but then I stumbled on a Breton bar and I got a big, warm and friendly welcome.
Ve buna asla inanmayacaksın. Ama sonra bir Breton barında tökezledim Ve büyük, sıcak ve samimi bir karşılama aldım.
I'm gonna signal with a big splash.
Su sıçratarak işaret vereceğim.
- If you don't pay me, I get in very big trouble, okay?
Paramı ödemezsen başım çok büyük belaya girer, tamam mı?
And he's dating Sheila Rondowski, I think is her name, on the sly, which is a big no-no,'cause she's his superior.
Sheila Rondowski ile çıkıyor, sanırım adı buydu... ama bu büyük bir sorun çünkü kadın onun amiri.
It's a big bank, but I work in a small branch, which means if I'm late, they notice.
Banka büyük ama şubem küçük. Geç kalırsam fark ederler.
I'm up here, you big ding-dong!
- Runny kes sesini!
Well, I'm far from qualified to speak to the big picture, sir.
Büyük resme bakacak kadar nitelikli değilim, efendim.
But don't you see With my big brain and your little Chronosphere I could get even with my sister.
Fakat görmüyorsun ki benim koca kafamla ve senin minik kronosferinle kız kardeşimden intikamımı alabilirim.
Hell, woman, Bono know I ain't that big a fool.
Aman be kadın, Bono o kadar aptal olmadığımı bilir.
Well, come on, I'll make you a big batch of biscuits.
Hadi o zaman, sana bir tepsi çörek yapayım.
Miss Pearl ain't doing nothing but telling a big, fat lie, and I'm gonna tell her about it, too!
Bayan Pearl kuyruklu yalan atıyor ve bunu ona da söyleyeceğim!
" I'm going to give you a raise so big
" sana o kadar büyük bir zam yapacağım ki
I'm gonna pour this into something creamy and delicious, and see who takes a big sip.
Bu gördüğünü kaymak gibi, nefis bir şeyin içine katacağım. Bakalım büyük yudumu kim alacak?
We're already making enough money to pay your rent and all your bills, and I'm just about to put a very big fish on the hook as our investor.
Kiranı ve faturalarını ödeyebilecek kadar zaten kazanıyoruz ve büyük bir balığı yatırımcımız olarak yakalamak üzereyim.
I was just trying to help your mom here get ready for her big date.
Büyük randevusuna hazırlanması için annene yardım ediyordum.
I got big plans.
Büyük planlarım var.
But I failed, big time.
Fena hâlde çuvalladım.
I think it's the big guy's kid.
Sanırım büyük oğlanın çocuğu.
You know what, I'm not convinced that you got a big brain inside that tiny head.
O küçük kafanın içinde büyük bir beyine sahip olduğuna inanmadım.
I have a big history test I can't miss.
Kaçıramayacağım bir tarih yazılım var.
And when it came time for the big number, I couldn't remember a step. Not one.
Ve büyük dansı yapmaya sıra geldiğinde figürleri hatırlayamadım, birini bile.
I'm not trying to move into your big house with too many rooms.
Senin kocaman, bir sürü odası olan evine taşınmaya çalışmıyorum
You said I wasn't big enough last fall.
Geçen sonbahar yeterince iri olmadığımı söylemiştiniz.
She says I'm like you, can't see the big picture, lacking ambition.
Sana benziyormuşum. Büyük resmi göremiyormuşum. İsteksizmişim.
You think I'm that big of an idiot?
- O kadar salak mıyım? - Nesin biliyor musun?
I went out with a very big lady.
Çok iri bir kadınla çıktım.
Um, I hope they haven't made a big fuss.
Umarım fazla büyütmemişlerdir.
I'm spending big money, but it feels good.
Büyük paralar harcıyorum ama iyi hissederek.
I don't want to have a big sad part of my life anymore.
Hayatım hep üzgün olsun istemiyorum artık.
- It's not such a big deal, i barely knew the guy.
O kadar önemli değil. Onu neredeyse tanımıyordum.
I'm big bug around here. No, no! Let him be!
Buraların en berbat adamı, benim, beni anlıyor musun?
I made a big scandal just to meet you.
Seninle tanışmak için büyük bir skandal yarattım.
Big fan, I'm Spider-Man.
Hayranınızım, ben Spider-Man.
I'm gonna wake up with a big hangover.
Akşamdan kalma olarak uyanacağım.
I'm a big fan of the movie Predator with Arnold Schwarzenegger.
Arnold'un oynadığı Av filminin hastasıyım.
Well, I hope I didn't ruin your big moment.
Umarım patlamanı engellememişimdir.
Help Bob and I! Big Issue!
Bob'Ia ikimize yardım edin!
Big boy, I'm sorry about that, man.
Büyük çocuk, bunun için üzgünüm dostum.
Okay, I'm gonna close my eyes and count to 10, and if you're still here by the time I open my eyes, you're in big trouble, Missy.
Tamam, gözlerimi kapatacağım ve 10'a kadar sayacağım. Ve eğer gözlerimi açtığım zaman hala buradasın, Başın büyük belada, Missy.
I'm thinking someone has just made a very big mistake.
Bence biri, gerçek anlamda büyük bir hata yaptı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]