Is great traduction Turc
23,935 traduction parallèle
This is great.
Bu harika.
Honestly, everything about her is great.
Gerçekten, onunla ilgili her şey harika.
Yeah, this is great.
- Evet, bu harika.
Plus, it means that Patty... whatever her name is is going to have to bear more of the burden, which is great. She's never tried a case.
Ayrıca Patty denen kadın da daha fazla işle uğraşmak zorunda kalacak bu da çok iyi tabii, daha önce bir davaya bakmamış.
You're doing great. This is great.
İyi gidiyorsun.
This is great.
Olağanüstü.
I'm sorry, and I'm sorry that I teased you, but I really do think this is great.
Özür dilerim, seni kızdırdığım için özür dilerim ama bunun gerçekten harika bir şey olduğunu düşünüyorum.
Sofia, Josh is taking his time because he's really serious about me, which is great because I'm really serious about him.
Sofia, Josh acele etmiyor çünkü benimle bayağı ciddi düşünüyor ki bu çok güzel ben de onunla ciddi düşünüyorum.
There is great dissatisfaction among their ranks.
Üyeleri arasında büyük bir memnuniyetsizlik var.
You see, that is the business model for this great nation of ours.
Görüyor musun, işte bu güzel ülkemiz için iş adamı modeli.
Everything is great, right?
Her şey harikaydı, tamam mı?
This is great news, Dad.
Bu harika bir haber baba.
She is great. She's a little old.
Harika bir kadın, biraz yaşlı ama.
Yeah, which is great.
Evet ama bu çok güzel.
I-I really want that for you. Yeah, which is great.
Senin adına çok istemiştim bunu.
The point is, he understood that a great artist shows us the truth.
Demek istediğim, büyük bir sanatçının doğru yolu gösterdiğini anlamıştı.
As Thomas Paine once said, it is not in numbers, but in unity that our great strength lies.
Thomas Paine'in dediği gibi "En büyük güç sayıca çok olmakta değil herkesle birlik içinde olmamızda saklıdır."
- Clive is a great cop.
- Clive harika bir polis.
Maybe dinner tonight is not such a great idea, Meggie.
Bu akşam için yemek düzenlemek belki de pek iyi bir fikir değildi Meggie.
When I brought him his comics the other day, he said, "Oh, great, Death is literally at my door."
Geçen gün çizgi romanlarını götürdüğümde "Mükemmel. Ölüm resmen kapıma dayanmış" dedi.
That is a great idea.
- Muhteşem bir fikir.
That kind of opened my eyes and I realized, my god, for every great Stanford student there is 412 amazingly great, even better students in the world that don't make it to Stanford.
Bu da benim gözlerimi açtı. Şöyle dedim : "Tanrım, dünyada her bir müthiş Stanford öğrencisi için Stanford'a gelemeyen 412 muhteşem, daha iyi öğrenci var."
In law there is one great eternal truth : If anyone goes to prison, it's the client, not the lawyer.
Hukukta tek bir mutlak doğru vardır hapse müvekkil gider, avukat değil.
Raising kids in a small town is really pretty great.
Kasaba ortamında çocuk yetiştirmek oldukça güzel bir durum.
A bottom-feeding vulture picking flesh off the bones of the dead at the expense of a great company, one that employs thousands of Americans with good jobs, all the while protecting American interests here and abroad.
Aşağılık bir akbaba binlerce Amerikalı'ya iş imkanı sağlayan Amerika'nın çıkarlarını içeride ve dışarıda koruyan başarılı bir şirketin kazandıklarını bir leşin etlerini yercesine tek tek koparmaya başlarsa işte buna ahlaksızlık derim.
The great thing about the law is at the end of the day... it doesn't really matter what we say or think.
Hukukun en güzel yanı, günün sonunda söylediklerimiz ya da düşündüklerimizin bir önemi yok.
This is your chance to be a great hunter once again.
Yeniden büyük bir avcı olma şansın ayağına geldi.
- You did a great job today.
- Bugün harika iş çıkardın.
Greg Wakino is, by all accounts, a great guy.
Greg Wakino, tüm göstergelere göre mükemmel bir adam.
This is great!
Ne süpermiş ya bu!
Hey, Class B's stall is seriously great.
L-Lan! B sınıfının standı ekol olmuş şerefsizim!
What are you doing? Oh... I-I'm sorry, I-I didn't mean to, but... honey, that is- - that's so great.
Oh... üzgünümI-ben öyle demek istemedim fakat fakat tatlım bu mükemmel sen destek grubuna katıldın evet önemsiz bir şey. evimize gidebilir mitiz evet evet tamam fakat bunu neden benle paylaşmak istemiyorsun?
You look great, very good, hair is good.
Harika görünüyorsun, mükemmel, saçların da öyle.
This is a great spot.
Bu harika bir spor.
And my great shame is...
Ve en büyük utancımsa...
And to build this dome with a usurer's coin is just as great a sin!
Ve tefeci parasıyla bu kubbeyi inşa etmek en büyüh günah kadardır!
Do not imagine that our great republic is a democracy.
Bizim büyük cumhuriyetimizde demokrasi olduğu hayaline kapılmayın.
It is a great injustice and we are sorry for it.
Bu büyük bir haksızlık. Ve bunun için üzgünüz.
My great passion is music!
Benim büyük tutkumsa müzik!
So all Florence could see how merciful the great Cosimo de'Medici is.
Ki bu sayede tüm Floransa muhteşem Cosimo de Medici'nin acımasını gördü.
How great she was, how beautiful and smart, and what a shame it is that I let her get away.
"Ne harika kız, ne kadar güzel ve zeki onu kaçırman tam bir utanç," gibi şeyler.
We're here oh, my goodness... Jack, this place is great.
Debbie, sana söylemem gereken bir şey var.
There's much work to do, great work.
Yapacak çok iş var, büyük işler.
Wow, your childhood fantasy is a great big magical Dachau.
Vay be, çocukluk fantezin Dachau toplama kampının büyülü hali gibi çıktı.
You may be wondering why they set it up that aliens must rule Fillory and I'm sure there is a great reason and nobody has any clue what that is.
Neden uzaylıların Fillory'i yöneticisi yapıldığını merak ediyorsunuzdur, ben geçerli bir sebepleri olduğundan eminim, ama kimsenin en ufak bir fikri yok buna sebep göstericek.
That's a great sign'cause love is freaking scary.
İyiye işaret çünkü aşk son derece korkutucudur.
Um... thing is, six months ago, that would have been great news.
Açıkçası altı ay önce olsa çok sevinirdim.
Wait, if Great White is dead, then Hammerhead's most likely our killer.
Bekle, Harika Beyaz ödüyse o zaman katilimiz büyük ihtimalle Çekiçbaşlı.
Hey. This is Mitchell, and the music sounds great.
Bu Mitchell ve müziğiniz bir harika.
They're getting along great, and then one little spat, and her instinct is to go all baby bigot on him?
Çok iyi anlaşırlarken ufak bir dalaşmada çocuğa bir bağnaz gibi mi yaklaşacak yani?
No, this is a great idea.
Hayır, bu harika bir fikir.
great 25235
great job 528
great minds think alike 42
great stuff 65
great to see you again 26
great to meet you 111
great scott 63
great to see you 248
great work 234
great shot 34
great job 528
great minds think alike 42
great stuff 65
great to see you again 26
great to meet you 111
great scott 63
great to see you 248
great work 234
great shot 34
great song 31
great idea 483
great guy 76
great minds 35
great party 136
great news 351
great place 25
great day 31
great meeting you 24
great man 24
great idea 483
great guy 76
great minds 35
great party 136
great news 351
great place 25
great day 31
great meeting you 24
great man 24
great game 51
great seeing you 38
great show 88
great job today 19
great khan 37
great speech 37
great king 30
great talk 24
great plan 56
great question 40
great seeing you 38
great show 88
great job today 19
great khan 37
great speech 37
great king 30
great talk 24
great plan 56
great question 40