Life is a journey traduction Turc
52 traduction parallèle
" Our life is a journey, in winter and night.
Hayatımız bir yolculuk, kışta ve gecede.
Human life is a journey in the dark where only a god can find the way
İnsan hayatı karanlık bir yolculuktur. Burada yalnızca bir tanrı yolunu bulabilir.
Life is a journey, grasshopper.
Hayat bir yolculuktur, çekirge.
life is a journey, one that is muchetter traveled with a companion by our side.
Yanımızda bir yoldaşla çok daha güzel olabilecek bir yolculuk.
mary alice : yes, life is a journey, one that is much better traveled with a companion by our side.
Evet, hayat bir yolculuktur. Yanımızda bir yoldaşla çok daha güzel olabilecek bir yolculuk.
Life is a journey at you have to take on your own.
Hayat bir seyahattir ve sen yoluna devam etmelisin.
Life is a journey, after all, and I refuse to go into that box wearing an evening gown or something equally stupid.
Ne de olsa hayat, bir yolculuk, ve ben o kutuya bir gece elbisesi ya da ona benzer... aptal bir şeyle girmek istemiyorum.
Life is a journey, not a destination.
Hayat bir yolculuktur, durak değil.
Life is a journey.
Hayat bir yolculuktur.
Life is a journey, right?
Hayat da bir seyahat değil midir?
My life is a journey of 7000 miles.
Hayır, hayır... Söz konusu olan benim hayatım.
Life is a journey, why not make it love journey.
Hayat bir yolculuktur. neden yolculuğu bir aşka dönüştürmeyelim.
I wouldn't be the first to say that life is a journey that must be travelled no matter how bad the road.
"Hayatın kendisi bir yolculuktur." Bu lafı daha önceden duymuşsunuzdur. Emin olun ki, zorluklarla dolu, uzun ve yorucu bir yolculuk.
Life is a journey. And there is no predicting the outcome.
Hayat, bir seyahattir ve öngörülebilen sonuçlar yoktur.
Life is a journey?
Hayat bir yolculuktur?
"Life is a journey."
"hayat bir yolculuktur."
Life is a journey, yeah.
Hayat bir yolculuktur, evet.
Have you been so lazy for so long that you've forgotten every god's life is a journey?
O kadar uzun zamandır tembellik yapıyorsun ki her tanrının hayatının bir yolculuk olduğunu unuttun.
Life is a journey
Hayat bir seyahattir. ~
"Life is such a long journey"
"hayat öylesine uzun bir yol"
Life is like a journey
Hayat bir yolculuk gibidir.
Life is like a journey
Hayat bir yolculuk gibidir
It is not a reproach, but the finding of someone, who is aware... about certain things that comprise the journey of life.
Bunu sadece seksilik anlamında söylemiyorum. Siz her türlü düşünceyi kabul eden birisiniz.
And in the future - well, this journey that each of us takes from birth to death is just one tiny step in a much bigger journey, part of an endless repeating cycle, from life to death.
Ve gelecekte, hepimizi doğumdan ölüme götüren bu yolculuk yaşamdan ölüme tekrarlanan sonsuz bir yolculuğun bir parçası. Çok daha büyük bir yolculuğun sadece bir adımı.
"But who knows what tomorrow holds?" "Life is a wonderful journey..."
"Ama yarının ne getireceğini kim bilebilir ki?"
"Life is a pleasant journey"
Hayatı hoş bir yolculuktur.
"This life is a pleasant journey..."
Bu hayatın hoş bir yolculuğudur.
This life is a pleasant journey.
Hayatın hoş bir yolculuğudur.
Life is a pleasant journey.
Hayatın hoş bir yolculuğu
You see, Ryan in life, the road to darkness is a journey not a light switch.
Bak Ryan hayatta, karanlığa doğru giden yol bir süreçtir birden bire olmaz.
To live a life untamed and unafraid is the gift that I've been given and so my journey begins.
Dizginsiz ve korkusuz bir hayat yaşamak bana sunulan armağan. Ve böylece yolculuğum başlıyor.
The journey from a cloud of hydrogen to the building blocks of life is extraordinary.
Bir hidrojen bulutundan yaşamın yapı taşlarına geçiş olağanüstüdür.
A person's journey through life is like a stone skipping across water.
Yaşam boyunca bir kişinin seyahati, suda karşıya seken taş gibidir.
A memorial service is held to celebrate their safe journey into the next life. )
( Budizm'de, ölünün ruhunun 49 gün sonra huzura kavuştuğuna inanılırmış. )
A memorial service is held to celebrate their safe journey into the next life. ) [Shizuru's bones have been safely buried in the family grave.] ( In Buddhism, it is believed that a person's soul reincarnates on 49th Day. A memorial service is held to celebrate their safe journey into the next life. )
Shizuru'yu aile mezarlığında annesinin yanına gömdük.
This journey, through its many islands, reveals why the Caribbean is such a treasure trove of life.
Adalarındaki bu yolculuk Karayipler'in neden böylesine bir yaşam hazinesi olduğunu gözler önüne seriyor.
Life is a spiritual journey.
Hayat ruhani bir yolculuktur.
My life is but a journey to meet him I'm as handsome as the moon I'm as handsome as the moon and many stars pursue me
Hayat yolculuğumun amacı ona kavuşmak. Ay ve yıIdızlar benim gibi yakışıklı birini... Ay ve yıIdızlar benim gibi yakışıklı birini takipte.
Muhammad's Night Journey to Jerusalem and his Ascension to Heaven when he meets all the past prophets dating back to Abraham, so familiar to Jews and Christians, is a crucial moment in his life.
Hz.Muhammed'in Kudüs'e yolculuğu ve Mirac'ı ile Hıristiyanlar ve Yahudiler için de çok tanıdık olan Hz.İbrahim'e kadar tüm peygamberler ile tanışması hayatının dönüm noktasıdır.
Life is a beautiful journey... who knows what it has in store for us.
Hayat güzel bir yolculuktur... Bizi nasıl bir kaderin beklediğini kim bilebilir?
Life is a long journey.
Hayat uzun bir yolculuk
A vulture's life is a never-ending journey to find food.
Akbabanın ömrü sonu gelmez bir yiyecek arama yolculuğudur.
Life is but a journey to serenity, to its completion.
Hayat dinginliğe, sona ermeye doğru yapılan bir yolculuktan ibaret.
Uh, well, it is about, um... joy. And life, and how it's all a journey.
Konusu mutluluk ve hayat ve tüm bu yolculuk.
If one of these little creatures, indeed, if any animal is to become one of life's winners by leaving behind offspring, then a long and difficult journey lies ahead.
Eğer bu küçük yavrulardan biri, hatta, her hangi bir hayvan yetişkinliğe ererek yaşamın kazananı olacaksa önünde uzun ve zorlu bir yolculuk var.
Life's a journey, and the one thing you don't do on a journey is stay in one place, right?
"Hayat bir yolculuktur ve yolculukta yapmayacağın tek şey bir yerde kalmaktır." Yanlış mı?
Uh, well, perhaps seeing a dead person today Made us all realize how fragile the journey of life really is.
Belki de bugün ölü bir insan görmek hayat yolculuğunun ne kadar hassas olduğunu fark etmemizi sağladı.
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life is hard 20
life is full of surprises 25
life is complicated 17
life is great 19
life is good 62
life is beautiful 34
life is short 124
life isn't fair 26
life is too short 32
life is hard 20
life is full of surprises 25
life is complicated 17
life is great 19
life is 34
life goes on 120
life sucks 30
life or death 27
life and death 48
life in prison 19
life crisis 61
life insurance 30
life was good 16
life support 23
life goes on 120
life sucks 30
life or death 27
life and death 48
life in prison 19
life crisis 61
life insurance 30
life was good 16
life support 23