Like it or not traduction Turc
3,030 traduction parallèle
Like it or not, you're gonna need some backup, okay?
Hoşuna gitsin ya da gitmesin, biraz desteğe ihtiyacın var, tamam mı?
Like it or not, we're gonna fight the rough sea together.
Beğensek de beğenmesek de dalgalı denizle savaşacağız.
Like it or not, gangster justice is very efficient.
Beğen ya da beğenme gangsterlerin adaleti çok etkilidir.
Well, Sergeant, like it or not, Joseph Smeaton must draw us away a while.
Evet, Çavuş ister beğenin ister beğenmeyin Joseph Smeaton bizi bir süreliğine uzaklaştırmış olmalı.
Earth is our home now, like it or not.
Beğen ya da beğenme dünya bizim evimiz artık.
Like it or not, I am participating in this fun human ritual.
Beğensen de beğenmesen de bu eğlenceli insan geleneğine katılacağız.
I'm gonna process you, just like any other suspect, whether you like it or not.
Senden örnek alacağım tıpkı her şüpheli gibi, bundan hoşlansan da hoşlanmasan da.
You're in it now, like it or not.
Beğen ya da beğenme bu işin içindesin.
Well, like it or not, your Nana is special, too.
İster beğen ister beğenme ; ama ninen de özel bir insan.
Like it or not, we're gonna be together forever, so that's an enormous commitment I just made.
İstesen de istemesen de sonsuza kadar birlikte olacağız. Böylece sana çok büyük bir söz vermiş oldum.
Like it or not, you know exactly why it's my concern.
Hoşuna gitse de gitmese de beni neden ilgilendirdiğini iyi biliyorsun.
So whether you like it or not, you and I are in this together, Jeremy.
Beğensen de beğenmesen de ikimiz bu işin içindeyiz Jeremy.
Until I found out the Guard relocates some people whether they like it or not.
Muhafızların bazı insanları isteseler de istemeseler de başka yerlere yerleştirdiğini öğrenene kadar.
And I'm sure the people down there will learn to embrace the deluxian lifestyle... whether they like it or not.
Ve eminim ki aşağıdaki insanlar isteseler de istemeseler de Lüks'ün hayat tarzını öğrenip onu kucaklayacaklar.
I'm not sure if you will like it or not.
Sever misiniz bilmiyorum.
And, like it or not, Kenneth, so are you and my husband.
Ve beğen ya da beğenme, Kenneth, kocam da aileden.
Take it no matter if you like it or not.
Al senin olsun olursa olsun ya da olmasın.
Something tells me it will be fine without me, but they're gonna need you as sheriff, whether you like it or not.
Ben olmasam da idare edeceklerdir, ama beğen ya da beğenme senin gibi bir şerife ihtiyaçları olacak.
Whether I like it or not, we have to get Evan and Dylan and go together.
Sevsem de sevmesem de Dylan ve Evan'ı alıp beraber gitmeliyiz.
Whether I like it or not.
İstesem de istemesem de.
Like it or not, your stunt branded me a provocateur, so I'm embracing it.
Beğensem de beğenmesem de, yaptığın numara beni bir provakatör olarak damgaladı, bu yüzden benimsiyorum.
Yeah, like it or not, kiddo, it's our flaws which have made you who you are, and from I can see, you've done pretty damn good.
Evet, ister beğen ister beğenme, evlat bizim kusurlarımız, seni bu kişi yaptı ve gördüğüm kadarıyla sonuçta iyi biri oldun.
It's not like I want to go rope a steer or something.
İple bağlanmış dana gibi bir şey olmak istemiyorum.
It's, like, 17 or 18 of us, we're not sure.
17 ya da 18 kişi falanız, emin değiliz.
I mean, it's not like... it's not serious or...
Yani bu... bu ciddi bir şey gibi ya da...
And after I'd photographed the woman, who, believe it or not, was only 24 years of age and she looked like 65,
Ve sonra kadının fotoğrafını çektim ister inanın ister inanmayın 24 yaşında olmasına rağmen 65 gibi görünüyordu.
It's talk like that that makes me... Did I or did I not establish credibility on May 1st?
Bu konuşma tarzı beni... 1 Mayıs'ta güven sağladım mı sağlayamadım mı?
Right? It's not like stuff can love you, or stuff can take care of you in your old age.
Eşyalar seni ne sevebilir ne de yaşlılığında sana bakarlar.
It's not like you lost your job or any- - how the hell would you know what I lost?
Ne kaybettiğimi sen nereden bileceksin?
It's not like we had a relationship or anything.
İlişkimize ya da başka bir şeye benzemez.
It's not like in the olden days, with the black and white screen and the little ball, or Ms. Pac-Man... Press those.
Bunlara bas.
Well, it's not like Simone and I were written in the stars or anything.
Yani, Simone'la birbirimizin alnına yazılmamışız... belli ki.
It's not like I crashed, or anything.
Düştüm veya onun gibi bir şey değil.
Believe it or not, I don't actually like inflicting pain.
İster inan ister inanma ama insanlara acı çektirmekten hoşlanmıyorum.
It's not like last time or the time before that.
Geçen seferki ya da önceki seferki gibi değil.
It's not like you cover accidents or suicides.
Kaza ya da intiharla uğraşmazsınız.
I know what it feels like to be scared that you're not important or smart or worth anything.
Önemli ya da akıllı olmadığın veya hiçbir kıymetin yok diye korkmanın nasıl bir his olduğunu iyi bilirim.
I mean, it's not like we know him that well or anything.
- Adamı çok da iyi tanımıyoruz.
It's like it's some kind of morse code, but it's not morse code, or at least it's not any morse code that I've ever heard.
Mors alfabesine benzer bir şey ama tam olarak değil. En azından benim bildiğim mors alfabesi değil.
Don't get me wrong, I've enjoyed it, not because of the happiness, but because... It's been weird, like seeing a grandma in a bikini or a democrat with a Bible.
Yanlış anlamayın, mutlu olmanız hoşuma gidiyordu ama sizi öyle görmek bir nineyi bikiniyle ya da bir Demokratı İncil'le görmek kadar tuhaftı.
It felt stronger than him, more powerful, like it wouldn't matter if he was there or not.
Ondan güçlü hissediyorum. Sanki orada olsa bile fark etmez.
Not like this guy or the people who died that day, but it still changed us, right?
Bu adam gibi değil ya da o gün ölen insanlar gibi değil fakat bizi hala değiştiriyor doğru mu?
Look, it's not like she had periodontal surgery or a third molar extraction, so she's basically fine, but just don't try and hug her because I tried that and she said it was incredibly painful.
Bak, diş etlerine ilişkin cerrahi operasyon geçirmedi ya da... ya da üçüncü azı dişi çekilmesi. yani kısacası kız iyi. Sadece sarılma çünkü bunu denedim ve çok fena ağrıdığını söyledi.
This is a pill I found here in the office, but it's not for worms or eczema, like any normal pill.
Bu hapı bu ofiste buldum ve bu hap normal haplar gibi kurtçuk ve basur için değil.
It's not like you're a girl or something...
Bir kız da değilsin üstelik.
But if something like this happens one more time... I'm going to investigate it to the end and see if this really is nonsense or not.
Fakat tekrra böyle birşey olursa... en dibine kadar inerim.
If you don't match the bar's first ponit precisely like FM, jump or not, it'll be a fail no matter what.
Eğer tam olarak çubuğun ilk ucuyla FM gibi uyuşmazsan, atla ya da atlama, ne yaparsan yap bu başarısızlıkla sonuçlanır.
And it's not like I'm spending my ex-wife's money, or your money, or even your kids'money.
Ne eski karımın parasını ne senin paranı ne de senin çocuklarının parasını harcıyorum.
It's not like they can't walk or talk.
Yürüyemiyor ya da konuşamıyor değiller.
It's not like you guys are gonna protect me or anything.
Beni koruyacak filan değilsiniz.
It's not like there was only one or two men who liked me.
Benden hoşlanan sadece bir-iki erkek olmadı ki.
like it never happened 30
like it was yesterday 28
like it 260
like it was nothing 23
like it's 21
or not 1023
or nothing at all 18
or nothing 52
or not at all 35
or not to be 27
like it was yesterday 28
like it 260
like it was nothing 23
like it's 21
or not 1023
or nothing at all 18
or nothing 52
or not at all 35
or not to be 27
like my father 47
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like me 894
like a baby 70
like your brother 20
like a princess 21
like a virgin 32
like you mean it 28
like a dream 34
like a bird 44
like a 442
like me 894
like a baby 70
like your brother 20
like a princess 21
like an angel 29
like your dad 19
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like your dad 19
like you and me 45
like i said 2538
like i told you 172
like you told me 16
like i care 29
like always 190
like you 1448
like you said 759
like hell 158
like yours 81
like us 230
like father 112
like the sun 18
like a cat 27
like your mother 32
like you used to 18
like a fool 55
like you do 64
like yours 81
like us 230
like father 112
like the sun 18
like a cat 27
like your mother 32
like you used to 18
like a fool 55
like you do 64