English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ L ] / Lucky for us

Lucky for us traduction Turc

380 traduction parallèle
It was certainly lucky for us that it showed up wasn't it?
Ortaya çıkması büyük bir şanstı...
- But lucky for us, all the same.
- Ama yine de, bizim şansımız varmış.
It was lucky for us, son, but it weren't lucky for Old Yeller.
Biz şanslıydık oğlum, ama Old Yeller değildi.
Anyway, it's lucky for us that Ryu's looking after the leading shaman.
Her neyse, Ryu'nun baş şamana bakması bizim için bir şans.
Lucky for us we got them.
İyi ki onlarla evlenmişiz.
You know, I thought we'd never get rid of those two rascals, but lucky for us folks, King Richard returned, and, well, he just straightened everything out
O iki pislikten kurtulamayacağımızı sanmıştım, ama şansımıza Kral Richard döndü ve her şeyi yoluna koydu.
Big, fat and slow. Lucky for us, it didn't have enough power to go through-and-through the gas tank.
Şansımıza benzin deposunu delip geçecek kadar kuvvetli değilmiş.
- Lucky for us, it had.
- Şanslıyız ki avlanmış.
Lucky for us my darling sailor boy Paco... left me this bottle of tequila.
Şanslıyız ki sevgili denizcim Paco bu tekila şişesini bırakmış.
Lucky for us, I only did eight.
Şanslıyız, sadece sekiz tur yüzdüm.
Well... lucky for us.
Evet, şans bizim için.
Lucky for us I have an algae-based body chemistry!
Şanslıyız ki, cyborg bedenim alglardan oluşuyor!
Lucky for us, our needs are small.
Şanslıyız ki bizim beklentilerimiz küçük.
Lucky for us, it was Christmas.
Şansımıza Noel gecesiydi.
Be sure to watch Lucky for us.
Şanslı'ya bizim için göz kulak ol.
Lucky for us I can get hold of some Varaxian LM-7. I can get hold of some Varaxian LM-7.
Neyse ki, biraz Varaxian LM-7 bulabilirim.
Lucky for us, the cops had our backs.
Şanslıydık, çünkü arkamızda polisler vardı.
Lucky for us, they were sent down from the majors... for drug violations.
Şansımıza ilaç kullandıkları için üst ligden ihraç edildiler.
And lucky for us, the inhabitants were generous.
Ve şanslıymışız ki, gezegen sakinleri cömert kişilerdi.
Lucky for us Zapp Brannigan's nearby.
Şanslıyız ki Zapp Brannigan yakınlarda.
- Lucky for us my Mom's a total lush!
— Annem tam bir ayyaş olduğu için şanslıyız.
Lucky for us, huh?
Şanslıyız ha?
This was lucky for us because we were out numbered.
Bu bizim için şanstı, çünkü sayıca azdık.
- Lucky for us, you got a whole bar full of bourbon.
- Şanslıyız ki, burbon dolu bir barın var.
- Lucky for us.
- Ne şans.
Lucky for us they didn't, or we'd never have caught up with them.
Onarım yapmadıkları için şanslıyız, yoksa onları bu şekilde yakalayamazdık.
- Lucky superstition for us.
- Bu batıl inanç bize yaradı.
Lucky thing for us these weren't entirely eaten up.
Şanslıyız ki, giysileri tamamen eriyip gitmemiş.
Lucky for both of us I didn't.
İkimiz içinde büyük şans inanmamam.
And hope for a lucky shot before they zero in on us?
Onlar vurmadan biz mi vuracağız?
You're lucky ; he'll stay with us for at least three months.
Şanslısın ; kendisi en az üç aylığına bizimle kalacak.
- Lucky for all of us and your child.
Sadece senin doğacak çocuğun değil, hepimiz çok şanslıyız.
For us old timers... we are lucky enough to keep our lives. And so are many of our students and children. We all owe it to you, Master Fang.
Bizler yeterince yaşadık hayattan pek fazla bir şey beklediğimiz yok, ama evlatlarımız yaşamın daha başında bunların hepsini sana borçluyuz Usta Fang.
A splendid lucky number you've found for us.
Şanslı bir numara, tam ona denk geldin.
Lead us in a big hand for the lucky winners!
Talihlilere kocaman bir alkış verelim!
Lucky for both of us, Ricky.
- İkimizin de şansına Ricky.
We can thank our lucky fate, which will rescue us for a few hours from the insufferable fatigues of idleness.
Bizi birkaç saatliğine de olsa işsizliğin dayanılmaz külfetinden kurtaracağı için şanslı kaderimize minnet duyabiliriz.
Sure is a hell of a lucky break for us.
İkimiz içinde, ne güzel bir mola oldu böyle.
Perhaps lucky for both of us.
Belki ikimiz için de öyle.
All these centuries, just sitting here, waiting for lucky us.
Yüzyıllar boyu burada adeta bizi beklemişler.
- Well i gave an elderly couple a lift we drove for a while talking the way one does lucky thing it rained yesterday then she said it doesn't depend on us she was a typical old woman the lord decides these things
Yaşlı bir çifti arabama almıştım. Bir süre sağdan soldan konuştuk, "Dün iyi ki yağmur yağdı" gibi.
Get lucky and he'll be okay, but he's not for us.
Şansımız varsa iyileşir, ama bizim işimiz değil bu.
And you'll be "lucky" enough to stand in line for fish with us.
Ve sen de bizimle balık kuyruğunda bekleyecek kadar "şanslı" olacaksın.
So lucky for us, this war isn't really being televised.
Selam.
That makes it a lucky day for both of us, doesn't it?
Öyleyse bu ikimiz için de şanslı bir gün haksız mıyım?
And a very lucky day, indeed, for us all. Very lucky.
Ve hakikaten hepimiz için şanslı bir gün.
Maybe it's lucky for us that you don't know it, because if you ever became a predator, you'd ruin lives!
Belki bunu bilmemen bizim için bir şans, çünkü yırtıcı bir hayvana dönüşürsen,... ... birçok hayatı mahvedersin.
Would you mind recording some images when you're inside the ellipse, for those of us not lucky enough to make the trip?
Sakıncası yoksa, elipsin içine girdiğinizde bu geziye katılma şansı bulamayanlar için, bazı resimler çeker misiniz?
- Lucky for us... our asses were saved due to the sounds of our modern life.
- Oyun makineleri, TV,
We're just lucky we left... before they came back for us.
Onlar gelmeden önce kaçtığımız için çok şanslıyız.
Where the hell is this guy? Listen, we're lucky he's even doing this for us.
Nerede kaldı bu adam?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]