Need a favor traduction Turc
1,355 traduction parallèle
I need a favor, Pookie Bear.
Senden bir iyilik istiyorum, Ayıcık Pookie.
- I just need a favor, not your life story.
- Bir iyilik istiyorum, fazla uzatma.
Uh, harry, i need a favor.
Harry, bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor from you.
İyiliğine ihtiyacım var.
Gil, I need a favor.
Gil, bir iyilik yapar mısın?
No, I need a favor.
- Hayır, bir iyiliğe ihtiyacım var.
When you're right, you're right. Charlie, I need a favor.
Haklı olduğunda gerçekten haklı oluyorsun.
Uh, I need a favor...
Bir ricam olacaktı.
I need a favor. I already did you one.
- Zaten bir ricanı yerine getirdim.
Robin, I need a favor.
Robin bir iyiliğe ihtiyacım var.
Mary, I need a favor.
Mary, bana bir iyilik yapar mısın?
I actually need a favor.
Aslında bir iyilik istemeye geldim.
I need a favor.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
I need a favor. I kind of screwed up.
Bir iyiliğe ihtiyacım var.
Listen, I need a favor because my hands are full.
Bakın, çok yoğunum ve bir iyilik rica ediyorum.
I need a favor, a DNA comparison.
- Senden bir iyilik isteyeceğim. - Bir DNA karşılaştırması.
Ah. - You need a favor.
- Bir iyiliğe ihtiyacın var.
I need a favor.
Yardımına ihtiyacımız var.
Palmer, I need a favor.
- Palmer, bana bir iyilik yap.
- Guy, I need a favor.
- Guy, bir isteğim var.
alex, I need a favor.
Alex, bir iyiliğe ihtiyacım var.
I Need A Favor That's Not Sexual.
Cinsel anlamı olmayan bir iyilik istiyorum.
So I guess what I'm saying is... I need a favor.
Yani demek istediğim bir iyiliğe ihtiyacım var.
Okay, you got it, but I need a favor.
Tamam, veririm, ama bir iyilik istiyorum.
I need a favor.
Bir iyilik yapman lazım.
I need you to do me a favor.
Arkada. Neden?
Hey, Gene, this is gonna sound a little weird, but I need you to do me a favor.
Gene, kulağa biraz garip gelecek ama senden bir iyilik istiyorum.
- I need you to do me a favor. - Whatever you need.
- Senden bir iyilik yapmanı istiyorum.
Listen, I need you to do me a favor in case I get caught again.
Dinle, olur da tekrar yakalanırsam bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
I need you to do me a favor and get my sister and her kids someplace safe.
Benim için bir iyilik yapmanı ve kız kardeşimle çocuklarını güvenli bir yere götürmeni istiyorum.
I need you to make me a favor.
Bana bir iyilik yapman gerek.
- Hey, I need a big favor.
- Hey, büyük bir iyiliğe ihtiyacım var.
And Kacey sure as hell does not need me in her life, so do us both a favor, and do not bring her around here again, okay?
Ve Kacey'in hayatında bana kesinlikle ihtiyacı yok bu yüzden ikimize de bir iyilik yapıp onu bir daha buralara getirmeyin olur mu?
No need to consider it a favor.
İşim bu. Şahsi bir iyilik gibi görmen gereksiz.
The thing is, I'm gonna kind of need a little favor.
Hayır, hayır.
I need you to do a favor for me, okay?
Dinle, Picasso, bana bir iyilik yapmanı istiyorum, tamam mı?
Okay, Shawn, I may need you to do me a favor.
Tamam, Shawn. Senden bir iyilik yapmanı isteyeceğim.
Abby, I need you to do a favor for me.
- Abby, bir ricam olacak.
Yeah, that sounds good. First I need to ask a favor of you.
Evet kulağa hoş geliyor, önce bana bir iyilik yapmanı isteyeceğim.
But, for instance, [sniffs] If I needed a favor from you, like an invitation to a Marc Jacobs dinner party, then I might be persuaded to trade that favor for my fabulous Gucci bag, which you so desperately need.
Ama, senden bir iyilik istersem, örneğin Marc Jacobs'un yemek partisine bir davetiye gibi, o zaman o iyiliğe karşılık ihtiyacın olan Gucci çantamı vermeye ikna olabilirim.
Listen, I need you to do me a favor here, Jimmy.
Dinle, benim için bir iyilik yapmana ihtiyacım var.
Can you do me a favor? I need you to run Rudy Cooper's prints against psych, mental, and institution records.
Rudy Cooper'ın parmak izlerini akıl hastanelerinin parmak izi kayıtlarıyla karşılaştırır mısın?
listen, I need you to do me a favor.
Dinle, bana bir iyilik yapmana ihtiyacım var.
- Listen, I need a little favor.
- Dinle, bir iyiliğe ihtiyacım var.
So I kind of need a favor.
Şimdi, bir iyiliğe ihtiyacım var.
If you want your power back, you need to do me a favor.
otoritenizi geri istiyorsanız... benim isteklerimi yapmanız gerekir.
Oh, and I also wanted to ask you another favor. Um, I need a flower girl for my wedding, and I was really hoping that you would say yes.
Düğünüm için çiçekçi kıza ihtiyacım var ve gerçekten senin kabul edeceğini umuyorum.
Hey, hey Piper. Listen, I need you to do me a favor.
Piper, dinle bana bir iyilik yapmanı istiyorum.
I need you to do me a favor.
Senden bir kıyak isteyeceğim.
Listen, I need to ask you a favor.
Bende, aldım.
Honey, I need to ask you a favor.
Tatlım, senden bir şey isteyeceğim.
need a ride 64
need any help 98
need a little help 20
need a lift 46
need a hand 130
need anything else 34
need anything 68
a favor 75
favor 44
favorite 20
need any help 98
need a little help 20
need a lift 46
need a hand 130
need anything else 34
need anything 68
a favor 75
favor 44
favorite 20
need help 89
need your help 28
need i say more 25
need to know 46
need it 21
need something 40
need to 17
need some help 145
need to talk to you 16
need to talk 21
need your help 28
need i say more 25
need to know 46
need it 21
need something 40
need to 17
need some help 145
need to talk to you 16
need to talk 21