Never ever traduction Turc
5,742 traduction parallèle
I'll never ever come back!
Asla geri dönmeyeceğim!
Yeah. Never ever call me that.
Bana asla ama asla öyle hitap etme.
My turn, never have I ever ridden in a mobile leprosy triage unit.
Sıra bende, hiç hareketli bir cüzzam inceleme birimine binmedim.
Never have I ever gotten it on with a MILF.
Hiç seksi bir anneyle birlikte olmadım.
Okay, well, if we're not gonna be truthful in "never have I ever," then we should play a different game.
Ama "Hiç Yapmadım" ı da dürüst oynamayacaksak en başından başka bir oyun oynamalıydık..
Never have I ever scored triple digits in mini golf.
Mini golfte hiç üç basamaklı bir skor almadım.
Never have I ever taken someone's virginity.
Hiç kimsenin bekâretini almadım.
That whole thing back there about me taking your virginity in "never have I ever"?
O "Hiç yapmadım" oyununda bekâretini almam konusunu açman falan? - Sadece oyun oynuyordum.
Never have I ever acted like such an immature idiot.
Hayatımda hiç öyle çocuksu bir gerizekalı gibi davranmadım.
I would have come for you if you ever worked hard enough to pass out, but you never did.
Sen de bayılacak kadar çok çalışıp bayılsaydın senin için de gelirdim. Ama hiç bayılmadın.
And please never use the phrase "booty call" with me ever again.
Ve lütfen bir daha yanımda "seks araması" tabirini kullanma.
And I have never, ever eaten a human heart.
Asla insan kalbi yemedim.
And you can never, ever... come back.
Ve asla geri dönemezsin.
Because I am never, ever, ever going to work for you.
Çünkü asla ama asla senin için çalışmayacağım.
And if anyone should ever ask you, they never happened.
Soran olursa da bunlar hiç yaşanmadı.
We are never, ever going to find Jessica Hyde!
Jessica Hyde'ı asla ve kat'a bulamayız!
Promise me you'll never do anything like this again, ever.
Bir daha asla böyle bir şey yapmayacağına söz ver.
She never sleeps with any of her escorts, ever.
Hiçbir eskortla seks yapmaz, asla.
I mean, man, I've never had that ever with anyone.
Yani, bunu daha evvel kimseyle yaşamamıştım.
I never agreed, nor did I ever report on another cop.
Ben kabul etti, ne de ben başka bir polis rapor hiç yapmadım.
We are never, ever gonna break up.
Biz hiç ama hiç ayrılmayacağız.
If someone doesn't ring that bell, there will never be another Christmas ever again.
Eğer birisi o zili çalmazsa, bir daha asla Noel olmayacak.
Leave this land and never, ever, ever return.
Burayı terk edin ve bir daha asla, ama asla dönmeyin. - Dönersek?
Somewhere you'll never hurt anyone ever again.
Bir daha kimseye zarar veremeyeceğin bir yerde.
That's all you've done ever since he disappeared - run away and pretend like it never happened.
O kaybolduğundan beri yaptığın tek şey bu. Kaç ve hiçbir şey olmamış gibi davran.
You've never done what I say- - ever!
Sen benim şimdiye dek söylediğim hiçbirşeyi yapmadın!
And I have never, ever been so convinced of what has to happen now.
Hayatımda daha önce hiç, şu anda olacaklar hakkında kendimi ikna etmemiştim.
Never, I mean never, ever, in a million years, truly did I think I'd see you guys again.
Sizleri tekrar göreceğim asla, ama asla aklımın ucundan bile geçmedi.
A real never. Like if you ever ask me about this again, you're never gonna be able to eat without a straw.
Eğer bir daha sorarsan hayatın boyunca pipetle yemek zorunda kalırsın gibi asla.
You have to know that it's never, ever going to be okay. I really think that we'd both
Asla iyi olmayacağını da, bilmelisin.
Never have I ever!
Nasıl sözler bunlar!
- Let's make a pact never to feel anything around each other ever again.
Bir daha asla birbirimizin etrafındayken hiç bir şey hissetmeyeceğimize dair bir anlaşma yapalım.
There is never any reason for anything like this to happen, ever.
Böyle bir şeyi yapmak için hiçbir sebep olamaz.
I have never taken a step back in my career ever.
Daha önce kariyerimde hiç geri adım atmadım.
That I never wanted to see his face ever again. I cut him loose.
Bir daha yüzünü görmek istemediğimi.
I would never date that type of guy, ever.
Ben asla bu tip birisiyle çıkmam.
Don Falcone, I would never, ever say that.
Don Falcone, ben asla öyle bir şey söylemem.
What if I tell you that all I ever did was kill her father and I never laid a finger on her? Would you be happy?
Peki ya sana tek yaptığımın babasını öldürmek olduğunu ve kıza parmağımı bile sürmediğimi söylesem mutlu olur muydun?
Sorry, dude, but I've worked with this woman for over ten years, and I have never not once ever, seen anyone better.
Üzgünüm ama bu kadınla on yıldan fazladır çalışıyorum ve bir kez bile ondan daha iyi birini görmedim.
It's the kind of thing I'd never get for myself. Ever.
Kendime asla alamayacağım bir şeydi.
Let him go, or I will call the police and you will never see Javi ever again.
Bırak gitsin, yoksa polis çağırırım. Ve Javi'yi bir daha asla göremezsin.
Then get the hell out of my office and never mention my son to me ever again.
Sonra ofisimden siktir git ve bir daha asla bana oğlumdan bahsetme.
Never, ever underestimate a squint, okay?
Bir ineği asla hafife alma.
If you hand him over, if you give him to my father to be killed, you and I will never, ever have any hope of ever being together again.
Eğer onu teslim edersen... eğer O'nu, öldürmesi için Babama verirsen... senin ve benim, asla ve hiçbir şekilde... bir araya gelmemiz mümkün olamaz.
Now I just got to make sure I never see her ever again... ever.
Şimdi onu bir daha asla göremeyeceğime eminim. Asla.
You ever feel bad that I never... You know, made you super daddy pancakes?
Hiç sana süper baba krepi yapmadığım için üzüldün mü?
Red, there are things that happen here in this big white house with this particular president that you will never, ever know about.
Red, burada, bu büyük Beyaz Saray'da bu Başkan'la ilgili senin asla bilmediğin birşeyler oluyor.
So I never have to see your faces ever again.
Böylece yüzünüzü bir daha asla görmeyeyim.
I swore I would never let that happen to my kid, not ever.
Bunun çocuğuma olmasına izin vermeyeceğime yemin ettim, hiçbir zaman.
I was saving this one for myself in case I ever got in trouble, but, uh, I'm crazy responsible now, so I'll never need it.
Başım belaya girer diye bunu kendime saklıyordum ama artık çok sorumlu olduğum için ihtiyacım kalmadı.
I will never, ever, ever be with someone you set me up with.
Asla ama asla senin ayarladığın birisiyle olmayacağım.
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
ever 2888
everest 31
every 358
everywhere 595
everyday 85
everett 151
everlasting 109
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything is perfect 26
everything will be fine 299
everything is awesome 16
evert 20
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything is perfect 26