English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Not remotely

Not remotely traduction Turc

240 traduction parallèle
I'm not remotely interested in Mr Elliott.
Mr.Elliott'la biraz bile ilgili değilim.
Well, she's not remotely your type, Gracchus.
Ama o hiç senin tipin değil, Gracchus.
Not remotely cinematic
# Uzaktan bakıldığında, sinemayla ilgili de değil.
Not remotely.
Kıyısından bile geçmez.
Not remotely.
- Tam anlamıyla değil.
You know, I'm not remotely interested in your opinion.
Düşüncelerinle hiç ilgilenmiyorum.
- Not remotely.
- Alakası yok.
Oh. I'm not remotely interested in you.
Sana karşı en ufak bir ilgi bile duymuyorum.
No, it's not remotely funny.
Hayır, hiç komik olmadı.
not remotely in him No
Öyle mi? Evet.
- Not remotely!
- Alakan yok!
Is it not remotely possible that what Iris says is of some consequence?
Onun söylediklerinin önemli olma... olasılığı pek uzak sayılmaz öyle değil mi?
She and I are not remotely...
- Onunla evlenmemiz söz konu- -
- Not remotely.
- Hiç yok.
It is of course not remotely green like Helstone, and so large that I often lose my way.
Durun. Lütfen...
You do not disturb me. But even you, not remotely interested in industry, might know that there is talk of a strike.
Dünyanın işleyişi böyle Bayan Hale, ve sizin ve benim yapabileceğimiz hiçbir şey yok.
Classy... and not remotely demeaning.
Mükemmel... ve küçük düşürmüyorsun.
You're probably not even remotely aware of some of them.
Kimilerini sen uzaktan yakından duymamışsındır bile.
No, Mr. Crabtree, this man must be eliminated by someone... not even remotely connected to him.
Bu adam bizimle hiçbir alakası olmayan... biri tarafından öldürülmeli.
Not even remotely like him. Why pass oneself off for the village blacksmith?
Pekala, onun yerine neden geçmiş olsun ki?
I'm not even remotely qualified for this.
O işten hiç anlamam bile.
Good... because if it's not returned today... any person remotely connected with the disappearance of that goat... will be summarily expelled.
Güzel zira bu gün geri dönmezse bu keçinin kayboluşuyla alakalı herkes derhal kovulacak.
If Marie or I had found either of them remotely attractive, we would not be here today.
Eğer Marie ya da ben onlardan birini biraz çekici bulsaydık bugün burada olmazdık.
You're a vaguely amusing and not unattractive guy, but I'm not even remotely interested.
Hey! Eğlenceli ve yakışıklısın, fakat ilgilenmiyorum.
I'm not even remotely interested.
Hiç ilgilenmiyorum.
Not even anyone who remotely fits his description, sir.
Onun görünümüne benzeyen kimse teşhis edilmedi, efendim.
Not even remotely.
Mümkün değil.
It's a disgusting and not even remotely sexy thing I heard described in a movie I'd never take you to.
İğrenç ve hiç seksi olmayan bir şey seni asla götürmeyeceğim bir filmde duymuştum.
He wrote a memo on your revision which can be sent to anyone remotely involved with the Bradley.
Düzeltmenizin üstüne bir not yazdı ve bu, Bradley'le bir şekilde ilgisi olan herkese gönderilebilirdi.
That performance that you have witnessed was not even remotely Japanese.
.. görmüş olduğunuz hareketler.. .. biraz olsun Japon kadınlarınınkine benzemiyor öyle değil mi?
Not one place even remotely livable.
Dışardaki hiçbir yer yaşanacak durumda değil.
Five months, not a peep about anything remotely spiritual, right?
Beş aydır ruhsal şeylerle pek alakan olmadı, değil mi?
Last night, I heard you advise a woman : "If, if a guy could even remotely be the one, how can you not check it out?" I know.
Dün gece bir kadına, doğru adam olabilme olasılığı varsa, bunu öğrenmesi gerektiğini söyledin.
Not even remotely concerned.
Küçücük bir endişeye bile gerek yok.
Not even remotely.
Hiç ilgisi yok.
I mean, not all cheerleaders have to be pretty, But their cheerleaders aren't even remotely pretty.
Tüm ponpon kızlar güzel olacak diye bir şey yok ama onların ponpon kızları güzelin yanından bile geçmiyor.
I mean, it's not even remotely FBI-related.
Konunun FBI ile ilgisi bile yok.
I mean, as long as she's not a complete imbecile... and she's even remotely attractive...
Demek istediğim, bütünüyle bir embesil olmadığı sürece ve uzaktan çekikici göründüğü için...
I certainly would not have begged you to come had I remotely suspected it.
Şüphesiz ki gelmen için sana yalvarmadım ama hiç şüphe etmedim de değil.
I have never wanted to do anything with my life that was even remotely legal, let alone worthwhile, and just because I'm not doing it the way you think I should, the point is, I'm doing it!
Bugüne kadar hayatımla ilgili az da olsa yasal ve yapmaya değer hiçbir şey yapmak istememiştim ve yapmam gerektiği şekilde yapmadığımı düşünsen de, önemli olan yapıyor olmam!
It's not even remotely possible.
Mümkün bile değil.
I'm not looking forward to the firm's name being remotely connected to this.
Firmamın adının uzaktan bile bununla bağlantılı olmasını istemiyorum.
It is not even remotely "fucking" possible!
Uzaktan mümkün bile değil!
Oh, yes. But not with men who could even remotely be partners.
Evet ama eş olmakla uzaktan bile alakası olmayan adamlarla.
Wow, not one thing in here that I would remotely consider eating.
İçinde yeme ihtimalim olan hiçbir şey yok.
Not one of us is remotely prepared to be activated as the new Chosen One.
Hiçbirimiz seçilmiş kişi olup harekete geçirilmeye hazır değiliz.
Like that's not going to happen with anything remotely female.
Bu sabah geldiğimde herkes masasındaydı. Sanki başka herhangi bir kız gelse aynı şey olmayacaktı.
- Not too self-important, you made your point, and managed to look remotely interested when Charlie babbled on pretentiously about nothing.
- Teşekkür ederim. - Kendini beğenmiş değildiniz. Demek istediğinizi anlattınız ve Charlie'nin boş konuşmalarıyla ilgileniyormuş gibi yaptınız.
But Paul is not even remotely a good guy.
Ama Paul'ün iyi bir adam olmakla uzaktan yakında ilgisi yok.
Not remotely.
Hem de hiç.
Are you remotely aware that you're not 12?
12 yaşında olmadığının azıcık da olsa farkında mısın?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]