English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Not really sure

Not really sure traduction Turc

1,539 traduction parallèle
I was in Amsterdam, but not really sure..
Amsterdam konusunda ise, neden bahsettiğinden...
I'm not really sure.
Pek emin değilim.
I'm not really sure, exactly.
Açıkçası emin değilim.
I'm not really sure.
Bundan pek emin değilim. Song Kang-ho
I'm not really sure I understand what you're trying to tell me.
Söylemeye çalıştığını tam olarak anladığımı sanmıyorum.
- Yeah, but I'm not really sure about it.
- Evet, ama ben bundan pek emin değilim.
You know, I'm not really sure whether to be flattered or terrified here.
Bilirsin, burada gergin olamayacağımdan emin değilim.
- I'm not really sure what you...
- Neden bahsettiğini tam olarak...
- Yeah? For what? I'm not really sure.
- Tam olarak bilmiyorum.
Tell you the truth, we're not really sure.
Dogruyu söylemek gerekirse emin degiliz.
I'm not really sure that falls under my job description.
Bunun iş tanımımda yer aldığını hiç sanmıyorum.
- I think what he's trying to say is, we're not really sure if we want to risk our life for something like this.
Sanırım demek istediği bu işte hayatımızı tehlikeye atmak istediğimizden emin değiliz.
So, I'm not really sure what I'm supposed to do here.
Burda ne yapmam gerektiği hakkında hiç bir fikrim yok
We're not really sure.
- Emin değiliz.
Actually, it's what I found inside the Director's car that I'm not really sure what to do with.
Müdürün arabasında, ne yapacağımı bilemediğim bir şey buldum.
Honestly, I'm not really sure.
Gerçekten emin değilim.
I'm not really sure, but you saved me.
Sana bu kadar parayı faizsiz ya da ipotek olmadan verecek, Ve ne zaman paran olursa o zaman ödemeni kabul edecek bir yer bulamazsın.
I'm not really sure why I'm here, but I'm very happy to be invited.
Neden burada olduğumu tam bilmiyorum ama davet edildiğim için çok mutluyum.
Not really sure how I'd go about doing that.
Nasıl yapacağımı tam olarak bilmiyorum ama...
I'm not really sure. For all we know,
Çok emin değilim açıkçası.
- I'm not really sure what to do next.
- Sonrası nasıl olacak bilmiyorum.
What Was That? Um, I'm Not Really Sure
Bu neydi böyle?
I'm not really sure what to say, you know?
Ne diyeceğimi bilmiyorum?
- I'm not really sure.
Tam olarak bilmiyorum.
Not really sure, man.
Henüz anlayabilmiş değilim, ahbap.
But I'm not really sure it's your scene.
Ama pek senin tarzın değil.
- I'm not really sure.
Pek emin değilim.
I'm not really sure what to expect.
Ne bekleyeceğimi bilmiyorum.
I'm not really sure why I'm here.
Neden burada olduğumdan emin değilim.
I'm not really sure.
Emin değilim.
I'm not really sure if I saw anything, anyway.
O kadar çabuk oldu ki, bir şey görüp görmediğimden bile emin değilim.
Look, I'm just not really sure what this is all about.
Bak, bunların ne anlama geldiğinden pek emin değilim.
I'm not really sure, but, uh, she told me to take good care of you, and I will.
Emin değilim.
I'm just really, really not sure this is a good idea.
Ben sadece bunun gerçekten... gerçekten iyi bir fikir olduğundan kuşkuluyum.
I'm not sure I really heard you correctly.
Seni doğru duyduğumdan pek emin değilim.
When you have success, without really thinking about it, when you're very young and you're not quite sure how you did all that,
Üzerinde düşünmeden başarı kazandığın zaman eğer gençsen ve bu başarıyı nasıI kazandığını da bilemiyorsan
I'm not really even that sure that I wanted to, I mean... I really wanna have another baby.
İstediğimden bile o kadar emin değildim ama ben gerçekten bir çocuk daha istiyorum.
She may be fated to die before her time, but what's the point of living for her and for us, if her whole life is spent chasing a tragedy that we're not sure is ever really gonna happen,
Vaktinden önce ölmek belki kaderidir ki bu yaşamın esası onun ve bizim için. Eğer tüm hayatı olacağından emin olmadığımız takip eden bir trajediyle geçirilecekse şimdilik bunun için yapabileceğimiz bir şey yok!
I'm really not sure you're what my dad's looking for.
Gerçekten babamın aradığı kişi olup olmadığına emin değilim.
I'm not sure she sees it that way, she said she really likes you.
Onun bu şekilde düşündüğünü sanmıyorum, senden gerçekten hoşlandığını söyledi.
I'm not really sure, but he's got that look in his eyes.
Ne?
Well, I really like them. I'm just not sure how they're gonna work in the room.
Çok beğendim ama odada nasıl duracağından emin değilim.
I'm just not sure if these are cars or really expensive stereos.
Bunlar araba mı yoksa pahalı birer stereo sistemi mi emin değilim?
Really sure you're not.
Eminim ki değilsin.
I'm not sure you really thinking that reassures me.
Bunun gerçekten de bana moral verdiğini düşündüğünden emin değilsin.
I'm really not sure...
Emin olamıyorum...
'Cause I'm not even sure who you really are.
Çünkü senin kim olduğundan bile emin değilim.
I'm not sure that ournine year old is really clear on the difference betweena white lie and a regular one.
Dokuz yaşındaki çocuğumuzun beyaz ile normal yalanı ayırt edeceğine emin değilim.
Even now I'm not sure if it really happened or not.
Bunun gerçekten olup olmadığına bile emin değilim.
And, well, I'm not really sure he was asking me out.
Neyse. Bana çıkma teklif ettiğinden pek emin değilim.
Because I'm not sure that your leaving her is really the solution to how you feel about yourself.
Çünkü, onu terk etmenin, kendinle ilgili hislerine gerçekten çözüm oldugundan emin degilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]