Not real traduction Turc
8,723 traduction parallèle
Peter, it's not real pudding.
Peter, o gerçek puding falan değil!
What you are seeing is not real.
What you are seeing is not real.
It's... it's like it's not real.
Gerçek değilmiş gibi.
What if that's what's not real?
Ya gerçek olmayan acı ve kayıpsa?
You're not real.
Sen gerçek değilsin.
Heaven's not real, stupid.
- Cennet gerçek değil ki aptal.
The doctor says they're not real contractions.
Doktor kasılmaların gerçek olmadığını söylüyor.
True that you is not my real brother?
Benim gerçek abim değilmişsin, doğru mu?
The real smart guys, they know not to mess with the government.
Gerçek akıllı insanlar hükümete bulaşılmaması gerektiğini bilir.
But his real reason for going out to L.A. was not to party.
Fakat Los Angeles'a gitme sebebi partilere katılmak değildi.
It's not paranoia when it's real.
Gerçek olduğunda paranoyaklık dğeildir.
No, not just real-time monitoring.
Olağandışı değil. - Sadece izlemez.
You're not fucking real.
Gerçek olamazsın.
I don't care how many shutters you put up or weapons you hide in the furniture I am not feeling real safe right now.
Ne kadar panjur taktırdığın ya da mobilyaların arasına ne kadar silah tıkıştırdığın umurumda değil, şu anda güvendeymişim gibi hissetmiyorum.
That's real easy for you to say, but... she's not your mother.
Senin için söylemesi kolay çünkü o senin annen değil.
You're not their real children.
Onların gerçek çocukları değilsiniz.
That little girl died, Saw her real grandfather who she did not even know existed.
Bu küçük kız öldü, var olduğunu bile bilmediği gerçek büyükbabasını gördü.
- Not if it wasn't real.
- Gerçek değilse hayır.
I'm not certain what's real and what isn't anymore.
Artık gerçekle hayal alemi birbirine karıştı.
But how, if he's not a real identity thief... How did our killer get the real Jason Harper's information...
Ama bizim katil gerçek bir kimlik hırsızı değilse gerçek Jason Harper'ın bilgilerini nasıl ele geçirdi?
It does not work in the real world.
Gerçek dünyada işe yaramazlar.
But then, not every chauffeur - has a real love for cars.
- Fakat sonuçta her şoför araçları sevmez ki.
Okay? But she is not the real monster here.
Ama asıl canavar o değil.
If we're not living together, we can go on a real date.
Eğer beraber yaşamazsak, dışarıda gerçekten bir randevuya çıkabiliriz.
I don't know you, not the real you.
Seni tanımıyorum, gerçek seni.
The real me, not...
Gerçek ben, şey değil...
But after all these years, I'm not sure I have any real sense of how or... why she disappeared.
Ama tüm bu yillardan sonra, onun nasil veya neden kayboldugu hakkinda gerçek bir hissim var mi bilmiyorum.
Hey, Ultron, does it matter that I'm not technically a real Avenger?
Ultron, teknik olarak gerçek bir İntikamcı olmamamın bir önemi var mı? - Jarvis!
You're not even a real member.
Gerçek bir üye bile sayılmazsın.
You told me not to think about dicks, so my brain got real bored and I started reading these Web sites, and then some other Web sites that disagreed with the first Web sites.
Bana penis düşünme deyince beynim iyice sıkıldı ben de birkaç siteyi okumaya başladım, sonra da onlara karşı çıkan siteleri okudum.
Well, real or not, she has quite a following.
Gerçek ya da değil, kadının takipçisi çok.
He's not your real brother.
O senin gerçek kardeşin değil.
Of course he's not gonna tell us his real name... he's a fugitive.
Elbette bize gerçek adını söylemeyecek. O bir kaçak.
That's what we're interested in, not his real estate.
Bizi ilgilendiren bu. Sahip olduğu gayrimenkuller değil.
I'm not someone the cops take real serious.
Polisin ciddiye alacağı bir tipe benziyor muyum?
But I want that with the real Audrey Parker, not some copy.
Ama bunu gerçek Audrey Parker'la yapmak istiyorum. Kopyasıyla değil.
If whoever did this to Mamie really is someone from Real Murders, well- - I downloaded profiles on everyone in the club last night to try to figure this out... and it's obviously not Sally or John.
Bunu Mamie'ye kim yaptıysa kesinlikle Gerçek Cinayetler Kulübü'nden birisi ben de olan biteni çözmek için dün gece orada olan herkesin profilini indirdim ve görünüşe göre Sally ve John katilimiz değil.
Yeah, well, maybe not in your little novels, but this is real life.
Senin romanlarında olmaz belki ama gerçek hayat farklı.
Real murderers were in the Real Murders Club, how can this not be the end of us?
Gerçek Cinayetler Kulübü'nde gerçek katiller var, bu nasıl bizim sonumuz olmadı acaba?
You know, Ari, I thought you were the real deal, but I guess not.
Ari, sende iş olduğunu düşünmüştüm ama sanırım yokmuş.
Careful not to use your real name.
Gerçek adını kullanmamaya dikkat et.
It's not my idea. Danny, he's a, uh... he's a real piece of work.
Danny tam bir pislik.
Real people, not blips on a screen.
Ekrandaki sinyaller değil, gerçek insanlar.
Look, I have never given the whole "Chosen One" thing much thought, but if the prophecy is real, I'm telling you, that kid is not him.
Bak, daha önce hiç "Seçilmiş Kişi" diye bir şeyle ilgilenmedim daha önce ama kehanet doğru ise, benden söylemesi, bu çocuk o değil.
The voice Laurel heard in Mallory... it's real, but it's not Father.
Laurel'in Mallory'deki duyduğu ses. Gerçek, ama Baba'nın sesi değil.
You're not even my real mother.
Üzgünüm. Bile benim gerçek annem değil.
It's not paranoia when it's real.
Gerçekse buna paranoya denmez.
That's not even your real name.
Gerçek ismin bile bu değildi.
You're not real.
Gerçek değilsin.
So, don't tell me about not being real!
O yüzden bana gerçek olmadığımı söyleme.
That's not a real thing.
Bu gerçek değil.
not really 5709
not really sure 21
not really my thing 16
really 59005
real 457
reality 92
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
real talk 21
not really sure 21
not really my thing 16
really 59005
real 457
reality 92
really nice to meet you 21
really bad 194
really appreciate it 27
real talk 21
really nice 181
really good 625
really great 205
really beautiful 58
really cute 39
really is 30
really like you 26
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really good 625
really great 205
really beautiful 58
really cute 39
really is 30
really like you 26
really fast 52
really cool 63
really smart 29
really pretty 34
really hard 112
real quick 147
really hot 28
really well 130
really sad 32
really funny 68
really stupid 26
really happy 49
really sweet 28
really hard 112
real quick 147
really hot 28
really well 130
really sad 32
really funny 68
really stupid 26
really happy 49
really sweet 28