English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / One dance

One dance traduction Turc

854 traduction parallèle
We don't wanna take all afternoon to set one dance.
Bir dans için bütün günümüzü harcamayalım.
And if you've no objection, I'd like to have one dance.
İtirazınız yoksa bayanla dans etmek isterim.
- We're going to have one dance.
- Tek bir dans yapacağız.
I gave up one dance to somebody's uncle, and that's as far as I'll go.
Zaten bir kızın amcasına bir dans kaptırdım.
One dance and I get her back.
Bir danstan sonra geri alacağım.
Just one dance, I promise.
Bir dans edip gidelim. Söz veriyorum.
Just one dance.
- Güle güle Geno.
- Just one dance and we'll all go to bed. - Zoe!
- Benden ne istiyorsun?
This one is the same color... as the one you wore that night at the dance at Mrs. Cutten's.
Cutten'lardaki dansta... giydiğin elbisenin renginde.
With one arm I make a better dance than Little Egypt with the whole body.
Küçük Mısır'ın tüm vücuduyla yaptığı dansı tek kolumla yaparım.
- Don't I get one more dance?
- Bana bir dans daha yok mu?
Listen, no one could teach you to dance in a million years.
Bak, kimse sana dans etmeyi öğretemez.
Now, Armand, why don't you go back and dance with one of those pretty girls.
Armand, gidip o güzel kızlardan biriyle dans etsene.
How does one prepare for a dance?
Dans için ne hazırlığı?
Ladies and gentlemen, Mr. And Mrs. Castle will dance again in one half-hour.
Bayanlar ve baylar, Bay ve Bayan Castle yarım saat daha dans edecek.
Maybe one day you'll teach me an Indian dance.
Belki birgün bana kızılderili dansını öğretirsin.
I'm going to dine with him, dance with him, swim with him, laugh at his jokes, canoodle with him, and then one day about six weeks from now...
Onunla akşam yemeğine gideceğim, dans edeceğim yüzeceğim, esprilerine güleceğim ona sarılacağım ve altı hafta falan sonra birgün...
All the other girls are doing this dance one way and you another.
Diğer tüm kızlar dansı bir şekil yapıyor, siz bir şekil.
Anyhow I wouldn't dance with one of them unless I had to.
Zaten mecbur olmadıkça da dans etmem onlarla.
Every dance from now on out, including the last one.
Şu andan itibaren hepsini edelim, sonuncusuna kadar.
No one's stopping you. Dance!
Dans etmen konusunda seni engelleyen yok.
For one thing, they can dance. For another thing...
Bir kere çok iyi dansediyorlar.
Come on, be a sport. Just dance with her one time, and you'll give her the thrill of her life. Hey, Sis!
Onunla bir kez dans edersen hayatının mutluluğu yaşar.
No-one's seen him since the dance and...
Danstan sonra onu gören olmamış.
Must be dreadful to sing and dance with that horrible picture still burning in one's mind.
Bu korkunç şeyler aklındayken şarkı söyleyip dans etmek zor olmalı.
I'd have taken just one look at you, and I'd have asked you to dance.
Sana tek bir kez bile bakmış olsaydım seni dansa kaldırırdım.
One... when I dance with you, I want to dance with all of you.
Seninle dans ettiğimde her şeyinle dans etmek istiyorum.
Come on. let's dance this one.
Hadi, gel dans edelim bu şarkıda.
Does no one in Paris dance anymore?
Paris'te kimse dans etmiyor mu artık?
The energy from one square dance could send the meteor back home.
Bu dansta harcanan enerji, o meteoru geldiği yere geri yollamaya yeter.
Come Lupita, dance this one with me, will you?
Bana bu dansı lütfeder misin Lupita?
You mean she dance only one time, then "finito"?
Yani, bir kere dans ediyor ve "finito"
Well, maybe she could dance one more time, just for tonight, eh?
Belki bir daha dans eder, bir gecelik.
Shall we dance? One, two, three, and.
Bir... ki, üç, ve.
Listen, Allison, I promised a dance to Betty... the second one after intermission.
Aradan sonra Betty'le dans etmeye söz verdim. Kusura bakmazsın ya?
You're going to dance down the street with a gal on one arm and this on the other?
Kolunda bir kızla yollarda mı yürüyeceksin?
Why not wear one of your mother's old dresses, and I'll dance with you?
Neden annenin eski elbiselerinden birini giymiyorsun, dans ederiz.
One last dance.
Son bir dans.
Go for one drink, stay for a dance maybe, and then get out.
Bir içki içer, belki biraz dans edersin ve çıkar gidersin.
Untidy little girls won't go to the dance, so keep those tents clean, your uniforms spanking fresh, and we'll all be one big happy family!
Düzensiz küçük kızlar dans partisine gelemez. Çadırlarınızı temiz tutmalı kıyafetleriniz muazzam olmalı böylece büyük ve mutlu bir aile oluruz.
Dance, one peso?
- Dans, bir pezo?
First, breakfast at a little café, then we'll dance from one end of Paris to the other, opera at five, then the guards and the singing of the Marseillaise, off to Montmartre for the fireworks, then supper and champagne and, you know, live.
Önce bir kahvede kahvaltı, sonra Paris'in her yerinde dans edeceğiz, operaya gideceğiz, sonra Marseillaise marşı, sonra havai fişekler, sonra akşam yemeği, yaşayacağız işte.
In the Kingdom of Carpania if one doesn't waltz one doesn't dance.
Karpanya Krallığı'nda vals yapmayan birisi dans etmez.
- One last dance.
- Son bir dans.
Ask one of them to dance.
Git birini dansa kaldır.
I told you no one would dance with me.
- Kimsenin benimle dans etmeyeceğini söylemiştim.
Because no one wants to dance with me.
Çünkü kimse benimle dans etmek istemiyor.
Remember that big bird I'd dance with at the Locarno? One Sunday night she showed me her operation scar, from when she was a kid. A long scar with white skin round it.
Klüpte dans ettiğim o kız vardı ya, bir gece bana çocukluğundan kalma ameliyat izini gösterdi.
Signor Hortensio...'twixt such friends as we few words suffice... and therefore, if you know one rich enough to be Petruchio's wife... since wealth's the burden of my wooing dance.
Signor Hortensio, bizim gibi dostlar arasında uzun lata gerek yok ; Onun için eğer bu kız Petruchio'ya eş olacak kadar zenginse
I can dance any one o ya down to your knees.
Dansta hepinizi cebimden çıkartırım.
Just one more dance and then we'll go, OK?
Son bir dans, daha sonra gideriz olur mu?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]