People v traduction Turc
284 traduction parallèle
- The People v. Cora Smith. - Stand.
- Cora Smith'e karşı kamu davası.
Have you agreed on a date for the People v. Riverton?
Riverton davası için gün belirlediniz mi?
The People v. Delwyn has been assigned to part three.
Delwyn davası üçüncü bölüme verildi.
- There is ample precedent specifically People v. Krivda...
- Bunun birçok emsali vardı. Mesela Krivda davası. İsterseniz göstere...
In the case of People v. Lawrence Monk and Arthur Cooms... a motion has been made by defense to suppress certain evidence... specifically an article of clothing belonging to the victim... on the grounds that it was obtained in an illegal search.
Lawrence Monk ve Arthur Cooms'a karşı açılan davada, kurbana ait bir kıyafetin, delil olarak kabul edilmemesi talep edildi. Gerekçe olarak, aramanın yasadışı olduğu gösterildi.
The motion is granted. The case of People v. Lawrence Monk.
Lawrence Monk ve Arthur Cooms'a karşı açılan dava düşmüştür.
The People v. Joe Doe... in case number C9524705.
Joe Doe davası dava sıra numarası C9524705.
The People v. William McCall... In case number 9524705.
William McCall davası dava sıra numarası C9524705.
Now, this trial is The People v. William McCall... not "Joe."
Ama bu duruşma William McCall duruşması "Joe duruşması" değil.
In the matter of the People v. Harvey Dent how does the prisoner plead?
"Halk, Harvey Dent'e karşı" duruşmasında tutuklu kendini nasıl savunacak?
"People v. Patricia Eileen Andrews, assault in the first."
Patricia Ellen Andrews'a açılan kamu davası.
People v. Lloyd David Andrews.
Lloyd David Andrews'a açılan kamu davası.
Therefore, in the matter of the People v. Lloyd David Andrews... the Defendant is hereby found... not guilty of one count of rape in the first degree... not guilty, one count of sexual misconduct in the first degree... not guilty, one count of sexual abuse.
Bu yüzden Lloyd David Andrews'a açılan davada sanık birinci dereceden tecavüzden birinci dereceden zinadan birinci dereceden cinsel tacizden suçsuz bulunmuştur.
ln some occasions, the exemplary organisation of the local work, even at small scale, turns out to be more efficient for the people than a large number of State establishments with a centralized functioning. " V. Lenin
Yerel çalışmanın örnek alınacak örgütlenmesinin halk üzerindeki etkisi Küçük ölçekli dahi olsa,... merkezden yönetilen... büyük devlet kurumlarından... daha tesirli olur. " V. Lenin
In some kinds of people... some tenderer feelings have had some little beginning... that we have got to make grow and to cling to... as our flag in this dark march toward whatever it is we're approaching.
Bazı insanlarda, bazı güzel duygular başlangıçta kıvılcım gibidir. Biz onlara sıkı sıkı sarılır ve bu duyguları yeşertip sonu her nereye varıyor ise, bu karanlık yürüyüşte kendimize bayrak yaparız!
Only you could hear the murmur of 50,000 people in a big hole.
Tek duyabileceğin büyük bir delikteki 50 bin insanın vızıltısıydı.
I always think of you at big, gay, noisy parties surrounded by big, gay, noisy people.
Seni hep cıvıl cıvıl, şamatalı partilerde düşünüyorum etrafında da önemli, neşeli, eğlenceli insanlar.
I like the sound of young people around me.
Etrafımda genç insanların cıvıldaşmasına bayılıyorum.
I don't care if a million people lie to themselves.
Milyonlarca kişi yalan söylese vız gelir.
N. Manzii, S. Mykhai, I. Miliutenko, V. Saunin, M. Chynkurov, S. Yakutovych, the blind people, horsemen, residents of the village of Buchak
I. Milioutenko, V. Saounine, M. Tchinkourov müzisyenler, atlılar, Boutchak sakinleri.
"Except that envy is over things and jealousy is over people."
"Çekememezlik ıvır zıvır üstüne ama kıskançlık insanla ilgilidir"
I see a lot of people around you and I see these phones and all this stuff on your desk and it means nothing.
Etrafında çok insan olur masanın üstünde bu telefonları ve ıvır zıvırları görürüm boş şeyler.
How would you like to dine on nothing but a warm liquid protein diet... while all around you, people are eating... lamb chops... potato chips...
Yemekte ılık sıvı proteinden başka bir şey yiyememek hoşuna gider mi? Çevrendeki tüm insanlar... pirzola... patates kızartması...
You're carrying all that crap around in your purse. Either you really wanna run away, or you want people to think you wanna run away.
Onca ıvır zıvırı çantanda taşıyorsun ama gerçekten kaçmak mı yoksa insanların kaçmak istediğini sanmasını mı?
In IV and V, there were 3 gas chambers with a total capacity of at most 1800 to 2000 people at a time.
4. ve 5.'de tam kapasitedeyken bir seferde 800'den 2000'e kadar kişinin sığacağı büyüklükte 3 gaz odası vardı.
and in Crematoria IV and V through side openings. With 5 or 6 canisters of gas, they could kill around 2000 people.
4. ve 5. krematoryumda ise 4 ya da 5 teneke benzinle yaklaşık 2 bin kişiyi öldürdüler.
"People admire them, birds chirp." "A stream in front of my house..."
İnsanlar hayran kalır, kuşlar cıvıldar evin önündeki dere çağlar.
And if I lose concentration, people could leave.
Konsantrasyonumu kaybedersem insanlar sıvışıp gidebilir.
He thought it was common land, parish property, or perhaps it belonged to people who did not care about it.
Umumi arazi, kamu mülkü sanıyordu ya da bir ihtimal, ona burun kıvıran insanlara aitti.
V-E-R-N. Of course, these people are gonna be here all day, Vern.
Şimdi bu insanlar bütün gün burada kalır, Vern.
Some people, they turn down the corners of the page, and some people, they use a bookmark.
Bazı insanlar, sayfanın köşesini kıvırırlar, bazıları da ayıraç koyarlar.
Well, I once saw this thing on TV with people who are terminally ill.
Şey, T.V.'de bir keresinde ölümcül bir hastalığa yakalananları görmüştüm.
You know those radio ads where two people... with annoying voices yammer back and forth?
Şu radyoda önlü arkalı oturup vır vır konuşup duran adamların olduğu reklamı biliyor musunuz?
So your telling me that Richard Madden, and Lena Kamen killed all those people for their spinal fluid?
Yani bana Richard Madden ve Lena Kamen'ın tüm o insanları omurilik sıvılarını almak için öldürdüğünü mü söylüyorsun?
One, I hate it when people can't shut up about the stupid tabloid headlines.
Bir, aptal gazete başlıkları hakkında vır vır eden insanlardan nefret ediyorum.
Well, according to The People of Illinois v. Baby Hayes it was May 12th, 1992.
Evet, Illinois halkına göre, Bebek V.Hayes 12 mayıs, 1992'de doğmuş...
Certain training gives people confidence.
Deneyim insana güv en v eriy or.
Once it's secured, get the V-Six people to identify the merchandise.
Zamanı gelince V-Altı uzmanları içeri girip mala baksınlar.
People look for instant gratification.
İnsanlar anlık hazlar arıyor. Günümüzde T.V. izlemek gibi.
And out of that came a new peace between our people.
Böylece halklarımız arasında yeni bir barış kıvılcımlandı.
We have sex with other people, but we don't exchange fluids or phone numbers.
Başka insanlarla seks yapıyoruz, ama asla telefon ya da sıvı değişimi yapmıyoruz.
I clean a lot of stuff out of people's pool drains.
İnsanların havuzlarında bulunan kanallardaki ıvır zıvırı temizlerim.
Most people go, "You remind me of Judy Collins, but your voice is deeper Emmylou Harris, but your hair is curlier."
Çoğu insan "Judy Collins'e, ama sesin daha derin, ya da Emmylou Harris'e, ama saçların kıvırcık" diyor.
And people would go there and show the stuff they just built.
İnsanlar oraya yeni yaptıkları ıvır zıvırı göstermeye giderdi.
I think what people really want to know about is all the... Cool things.
Bunu kendisi yapıyor, vücut sıvıları patlayıcı hale gelmiş.
Rising to a world population of over five billion people, all descended from that original single cell... that first spark of life.
5 milyarın üstündeki ve sürekli artan nüfusuyla, insan türü kökene indiğimizde, yaşamın ilk kıvılcımı olan o orijinal tek hücreden türediler.
People are drinking something from your behind?
İnsanlar senin kıçından gelen sıvıyı mı içiyorlar?
Your people absorbed traces of it into their systems.
İnsanlarınız küçük miktarlarda sıvıyı bedenlerinde topladılar.
But next day, he was really buzzing', and the people on the Egham to Ruislip bus said he drove it better than he ever done before.
Fakat ertesi gün, Harbi vızıldıyodu, Egham'dan Ruislip'e giden otobüsteki insanlar onun hayatında hiç olmadığı kadar daha iyi sürdüğünü söylediler.
When the party leaders visit sick people on T.V they put the flowers beside the bed.
TV'de parti liderleri hasta insanları ziyaret ettiğinde Onlar çiçekleri yatağın yanına koyarlar.
Paperwork paper clips, paper-punchers- - all these people want me to do is push paper ; nobody wants me to solve crimes.
Evrak işi, ataçlar, zımbalar. Herkes ıvır zıvırla ilgilenmemi istiyor, kimse suç çözmemi istemiyor.