Pretty girls traduction Turc
776 traduction parallèle
Say, where are all the pretty girls today?
Baksana, nerede şu güzel kızlar?
Pretty girls?
Güzel kızlar mı?
I'd heard there were some pretty girls there.
Fabrikada güzel kızların olduğunu duymuştum.
Where the metro passes overhead There are pretty girls and rotters
Tramvayın yukarıdan geçtiği yerlerde serseriler ve güzel kızlar gezerler.
Now, Armand, why don't you go back and dance with one of those pretty girls.
Armand, gidip o güzel kızlardan biriyle dans etsene.
There are plenty of mighty pretty girls.
Oldukça güzel birçok kız var.
No more pretty girls for him!
Güzel kızlar yok artık.
But the place is full of pretty girls!
Ama etraf güzel kızlarla dolu.
Pretty girls always cause trouble.
Güzel kızlar her zaman sorun çıkartır.
- For eight hours a day, Mr. Curtis is up to his hips in pretty girls.
- Günde sekiz saat, Bay Curtis güzel kızların arasında.
Very few pretty girls'brothers have ever failed, you know... if they knew enough to come in out of a hailstorm.
- Güzel kızların abilerinin işleri batırması görülür şeyler değil. Tabii dolu fırtınasından kurtulmayı biliyorlarsa.
So you like pretty girls, huh?
Demek güzel kızlardan hoşlanıyorsun.
Pretty girls. Pretty girls.
Sevimli kızlar.
Couldn't want a better death. Lots of pretty girls, and we're gonna use that new floor tonight, too.
Daha iyi bir şekilde ölemezsin.
There's lots of stuff here to eat and drink. Lots of pretty girls around.
Bir sürü güzel kız...
- Pretty girls always have luck.
- Güzel kızların her zaman şansı vardır.
And the anchovies are luckier than us too... being handled by pretty girls.
Balıklar çok şanslı çünkü güzel hanımefendiler tarafından tutuldular.
- Must be lots of pretty girls there too.
- Bir sürü de güzel kız olmalı.
I don't know where they hide, or where they come from... but there's a lot of pretty girls in town.
Nerede kaliyorlar, nereden geldiler bilmiyorum. Ama kasabada bir sürü güzel kiz var.
All those pretty girls in the papers?
Gazetelerde çıkan bütün o güzel kızlar?
I don't believe in your idea of pretty girls.
Güzel kızların senin fikrin olduğuna inanmıyorum.
Sjuberg's very fond of pretty girls.
Sjuberg güzel kızlara çok düşkündür.
Two pretty girls in one week.
Bir haftada iki güzel kız.
Imagine a line of pretty girls in fancy dress with faces like this one.
Bir sıra güzel kız canlandır kafanda, şık giyimli ve böyle yüzlere sahip.
Competition for pretty girls will definitely be easier now that Nickie Ferrante, the big dame hunter, is going out of circulation.
Güzel kızlar için olan rekabet artık kesinlikle kolaylaşacak çünkü ünlü kadın avcısı Nickie Ferrante sahadan ayrılıyor.
Interested in pretty girls?
Güzel kızlarla mı ilgileniyorsun?
Here's to little men who are fascinated by pretty girls who get strangled.
Boğularak öldürülmüş güzel kızlara bayılan küçük adamların şerefine.
Pretty girls, eh?
Güzel kızlar değil mi?
- Pretty girls up there.
- Güzel kızlar var.
Even the strictest discipline cannot repress the girls'desire to look pretty.
En sert cezalar bile bayanların güzel görünme arzularını bastıramaz.
- It's my duty to our... brave boys at the front to keep our girls at home looking pretty.
Kızlarımızın güzel görünmesini sağlamak, cephedeki cesur askerlerimize karşı görevimdir.
He thought there were going to be some pretty little girls he could roll his eyes at.
Gözlerini dikip bakabileceği genç ve güzel kızlar bulmayı umuyordu.
He always has great success with pretty little girls and old women.
Genç kızlar ve yaşlı kadınlar konusunda oldukça şanslıdır.
Most girls are usually pretty fresh.
Kızların çoğu genellikle çok küstah oluyor.
Most girls of 16 are pretty bad dancers.
Onaltılık kızların çoğu kötü dans eder.
( SINGING ) In Dublin's fair city Where the girls are so pretty
Dublin'dir adı bu diyarın. Güzeldir hepsi kızların.
Where the girls are so pretty...
Güzeldir hepsi kızların.
Naturally, with all the pretty girls around here!
Tüm bu güzel kızlar yüzünden!
Lots of girls not even as pretty as you have one.
Sizden çok daha az güzel! Alın bir tane!
Have fun, girls, in your pretty dresses. ( Chuckles )
İyi eğlenin kızlar. Böyle rengarenk elbiseler giymek çok hoştur.
Those girls are pretty.
Bu kızlar çok hoş.
Mexican girls are very pretty.
Meksikalı kızlar oldukça şirin.
That foots pretty rough to go in a girls face.
Şu ayaklar bir kızın yüzüne basmak için epey kaba.
We girls are pretty smart about those things, aren't we?
Bu konularda, biz kızlar akıllıyızdır, değil mi?
All my friends... If you come, you will be most pretty of all girls.
Tüm arkadaşlar... gelirsen orada en güzel kız olursun.
Oh! Were the girls pretty in Tokyo?
- Tokyo'daki kızlar güzel miydi?
My, you girls look pretty.
Çok güzel olmuşsunuz kızlar.
You know, there are some girls a man gets to know pretty well without having to ask them anything.
Hani bazı kızlar vardır, erkeklerden hiçbirşey istemezler erkeklerde bunu bildikleri için onlarla birlikte olurlar.
Think of pretty young girls being unpopular at dances and they don't know why.
Güzel genç kızlar niye sükseli olmadıklarını merak ediyorlar.
Pretty bad, when those girls are around.
O kızlar burada oldukça işler çok kötü.
You know, Henry, I've seen some pretty attractive dancing girls from Siam... singsong girls from China... but I think I prefer the geisha of Japan.
Biliyor musun Henry, oldukça çekici Siyamlı dansçı kızlar Çinli şarkı söyleyen kızlar gördüm ama Japon geyşasını tercih ederim sanırım.
girls 4202
girls' night out 16
girls' night 20
girls laugh 17
girls laughing 18
pretty 763
pretty please 116
pretty girl 128
pretty little liars 50
pretty little thing 17
girls' night out 16
girls' night 20
girls laugh 17
girls laughing 18
pretty 763
pretty please 116
pretty girl 128
pretty little liars 50
pretty little thing 17
pretty cool 211
pretty bird 24
pretty boy 183
pretty sure 147
pretty good 760
pretty one 24
pretty lady 91
pretty bad 77
pretty nice 37
pretty awesome 32
pretty bird 24
pretty boy 183
pretty sure 147
pretty good 760
pretty one 24
pretty lady 91
pretty bad 77
pretty nice 37
pretty awesome 32