English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Pretty funny

Pretty funny traduction Turc

670 traduction parallèle
I mean, you make jokes about your body, and they're pretty funny and mostly accurate, but with your big boobs, that dress would look great.
Vücudunla ilgili şakalar yapıyorsun oldukça komikler ve çoğunlukla doğru ama büyük memelerinle mi? O elbise harika görünür.
He sounds like a pretty funny sort of person.
Anlaşılan bayağı matrak biriymiş.
Folks'd think it was pretty funny if I wasn't around.
Ben ortalarda olmayınca insanların tuhafına gidecektir.
That would make me feel pretty funny.
Bu beni garip hissettirir.
I'm still pretty funny.
- Ne? - Hala komiğim.
- You were pretty funny yourself.
- Sen de çok komiktin.
I've met some pretty funny ones in bars and nightclubs.
Barlarda ve gece kulüplerinde bir kaç gülünç olanıyla tanıştım.
Because it'll look pretty funny if you didn't.
Yoksa sen yapmadıysan, olay hayli tuhaf görünecek.
- You think I'm pretty funny?
- Benim eğlenceli biri oldumu mu düşünüyorsun?
He's pretty funny... has a fair voice...
Oldukça komik biri hoş sesi var...
It's really pretty funny, Morg.
Bu gerçekten komikti, Morgan.
"Prayer meeting." That's pretty funny.
Dua için bir araya gelme...
And George, for one, still thinks that's pretty funny.
Ve George bunu hala komik buluyor.
Well, that was pretty funny, Jim.
Çok komik Jim.
Pretty funny, eh?
Oldukça eğlenceli, ha?
That's pretty funny, isn't it?
Oldukça tuhaf değil mi?
You're pretty funny.
Çok tuhafsın.
But it is pretty funny
Fakat oldukça komik.
Lt is a pretty funny hat.
Komik bir şapka.
That's pretty funny, huh?
Epey komik, değil mi?
You'll look pretty funny wearing that in London.
Londra'da bununla çok komik görüneceksin.
Well, you got some pretty funny names around here, you know, Jo-Hi, and Tillumuck, and...
Burada oldukça ilginç isimleriniz var, bilirsin işte, Jo-Hi. ve Tillumuck, ve...
Something pretty funny going on among those generals.
Ama aralarında çok tuhaf bir şey vardı.
You think you're pretty funny, don't ya, Talby?
Kendini çok komik sanıyorsun, değil mi Talby?
That is pretty funny, isn't it, huh? Yes, senor.
- Bu bayağı komik, öyle değil mi?
Pretty funny games they play down there, huh?
Orada, oldukça garip oyunlar oynanıyor değil mi?
I imagine Adam thought woman... was a pretty funny piece of equipment when he met Eve.
Adem, Havva ile tanıştığında... kadının oldukça komik bir ekipman parçası olduğunu düşündüğünü hayal ediyorum.
Pretty funny.
Çok komik.
He's getting to be pretty funny.
İyi görünüyor..
That's pretty funny.
Bayağı komikmiş bak bu.
That was pretty funny.
Bu oldukça komikti.
which is pretty funny when you think about it.
Bu, düşündüğünüzde oldukça komik bir şeydi.
Pretty funny.
Ne kadar komik.
Pretty funny, you think, huh?
Çok mu komik geldi?
I thought it was pretty funny.
Bence çok komikti.
It's pretty funny.
Bu çok komik.
- I thought it was pretty funny.
- Komik olduğunu mu sanıyorsun? - Ben komik buluyorum.
This one's pretty funny.
Bu epey komik.
I thought it was pretty funny at the time, but after reflection... it wasn't such a joke, and I apologize.
O anda bunun çok eğlenceli olduğunu düşündüm. Ama tepkinin ardından, Bir şaka olmadığını anladım ve özür dilerim.
Pretty funny, huh?
Komik değil mi?
That's pretty funny. I promise you won't look silly.
Bu oldukça komik, söz veriyorum komik görünmeyeceksin
They were pretty funny.
Oldukça komikler.
It's pretty funny.
Çok komik bir film.
I think that's pretty funny.
Bence bu gayet komik.
Because for a policeman you're pretty funny.
- Çünkü bir polis olarak çok komiksin.
That's pretty funny, Tony.
- Bu çok komik Tony.
- That's pretty funny.
- İyi espriydi.
That's pretty funny.
Bu çok komik.
I feel fizzy and funny And fine And so pretty Miss America can just resign
Sersemim, komik ve iyi ve o kadar güzel ki, Bayan Amerika olmalı emekli
It is a pretty awful thing to see a grown-up man dancing around on his toes to some kind of silly music and painting all kind of funny-looking pictures with watercolors.
Yetişkin bir erkeği saçma sapan bir müzik eşliğinde,.. ... parmaklarının ucunda dans ederken ve suluboyalarını alıp resim yaparken izlemek epey korkunç bir şey.
I know it sounds funny... because I suppose you would think that what would be worrying me... would be the guys in the truck... or maybe some guy I don't even know watching me pretty close in the bar or something.
Kulağa tuhaf geldiğini biliyorum, çünkü asıl canımı sıkması gerekenin içindeki adamlar olduğunu düşünüyorsundur. Ya da tanımadığım ama beni yakından izleyen birinin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]