English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ P ] / Pretty weird

Pretty weird traduction Turc

413 traduction parallèle
If you ask me, he's a pretty weird character.
Bana sorarsan, o oldukça garip bir karakter.
It can produce pretty weird effects.
Bunun epeyce yan etkisi olabilir.
You're pretty weird.
Çok gariptin.
His last communication was pretty weird.
Son iletisi biraz garip.
Yeah, well, he's been pretty weird lately, all right.
Zaten son zamanlarda bir garip.
You are pretty weird, you know, kid?
Oldukça garip birisin, bunu biliyor musun, evlat?
- Now that's pretty weird.
- Bak bu çok garip.
Pretty weird from vandals.
Bu teori çok garip.
I suppose you think it's pretty weird, don't you?
Sanırım bunun çok garip olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
They say the Feria's a pretty weird place.
Feria'nın pek tekin bir yer olmadığını söylüyorlar.
Other than Alex dying? I've been getting some pretty weird propositions.
SürekIi tuhaf tekIifIer aIıyorum.
You must think I'm pretty weird, huh?
Benim çok tuhaf biri olduğumu düşünüyor olmalısın, ha?
Pretty weird behaviour.
Epey garip bir davranış.
Boy, this is pretty weird.
Vay be, bu çok tuhaf.
Bozo's pretty weird.
Bozo çok tuhaf.
HE WAS PRETTY WEIRD NEAR THE END.
Sonuna doğru daha garipti.
I meet somebody in a pretty weird predicament and I was trying to help.
Garip bir olayla beraber yeni birisiyle tanıştım ve yardım etmeye çalışıyordum.
It's pretty weird having somebody go through my stuff like that.
Birinin eşyalarımı karıştırması çok garip.
- Well, he acted pretty weird.
- Herhalükarda çok sinirli davrandı.
Pretty weird!
Çok tuhaf!
You know, Jeremy's been acting pretty weird lately.
Jeremy son zamanlarda epey garip davranıyor.
- It's a pretty weird name, isn't it?
- Çok tuhaf bir isim değil mi?
That's pretty weird name
Bu biraz garip bir isim
That was pretty weird
Bu biraz garip
Pretty weird stuff.
Oldukça garip bir durum.
- These people can get pretty weird, Trace.
- Bu insanlar oldukça tuhaf olurlar Trace.
It's pretty weird, but building the field was weirder.
Oldukça garip, ama sahayı kurmak daha garipti.
That's pretty weird.
Ne garip.
I want to try to make the way my heart feels last forever. Pretty weird.
Kalbimden geçenleri daimî kılmak isterim.
There's this pretty weird chick.
Şu hoş piliç var.
We don't even have to go to the deep sea, as a matter of fact, to see pretty weird creatures.
Aslına bakarsak, şirin ve ilginç canlıları görmek için derin denize gitmek zorunda değiliz.
I know what you're thinking... pretty weird, huh?
Ne düşündüğünüzü biliyorum... Baya garip değil mi?
Trajectory's pretty weird.
Rotası hayli tuhaf.
Anyone remember this? This is pretty weird?
Şunu hatırlayan var mı?
He's been acting pretty weird.
Garip davranıyor.
- Some pretty weird shit.
- Oldukça garip şeyler.
Hey, Marge, after your big tantrum against legalized gambling... I bet it feels pretty weird to be in a casino.
Hey, Marge, kumara karşı o kadar tantana ettikten sonra tahmin ediyorum casinoda olmak oldukça tuhaf olmalı.
Pretty weird.
Ne acayipti.
"Anyway, he was pretty weird."
"Her neyse, garip biriydi işte."
Pretty weird.
- Oldukça tuhaf.
He seems like he's pretty weird.
Çok tuhaf birine benziyor.
Pretty weird time to kill yourself. What do you think?
Kendini öldürmesi çok tuhaf.
You could say he's pretty weird.
Yeteri kadar tuhaf.
- You're pretty fuckin'weird, for a cop.
- Bir polis için çok garipsin. - Ben mi?
- He's pretty good. That's the weird part.
- Üstelik de iyi bir avukat.
Pretty weird by vandals.
Vandallar çok garip.
But then he's pretty a weird guy.
O hep tuhaf davranır. - Evet, gerçekten öyle.
They say he's pretty... weird looking.
Onun çok acayip... göründüğünü söylediler.
I know things have been weird but you're my oldest friend, except for Laurie who's bitter because she lost weight and it turns out, she doesn't have a pretty face.
İşlerin son zamanlarda tuhaflaştığını biliyorum ama sen benim dünyadaki en eski arkadaşımsın, Laurie Schaffer dışında onunla artık konuşmuyorum çünkü kilo verdi ve artık sevimli bir yüzü yok.
- It doesn't sound weird. I'm not saying that it's the top priority, but I think it's a pretty good goal.
Çok önemli demiyorum ama iyi bir hedef.
You're afraid you're not pretty enough, so you protect yourself by making a weird face.
Kendini yeteri kadar güzel bulmuyorsun ve kötü çıkmamak için kendi kendine kötü poz veriyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]