English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Say yes

Say yes traduction Turc

7,804 traduction parallèle
Say yes.
Evet de.
Why'd you say yes?
Neden evet dedin?
I said yes, because Miley clearly wanted me to say yes!
Çünkü Miley de evet dememi bekliyordu!
she's gonna say yes, so you marry that gal the first chance you get.
Yani bu kız ilk fırsatta seninle evlenecek.
His anger, I believe, was due to the fact that he wanted to say yes.
Öfkesinin nedeni sanıyorum ki aslında kabul etmek isteyişine yönelikti.
He wants to say yes.
Evet demek istiyor da ne demek?
Well, he better to tell her to say yes if he actually wants to go up one day.
Eğer günün birinde uzayda olmak istiyorsa evet demesini sağlasa iyi olur öyleyse.
And sometimes I'll say yes and sometimes I'll say no.
Bazen tamam, bazen olmaz diyeceğim.
Say yes to your life.
Hayata evet diyin.
Say yes, or else I'll tell her that you also used to bathe here with me... naked!
Evet de yoksa senin de benimle çıplak bir şekilde yüzdüğünü söylerim.
She'll say yes.
Bence ikna olur.
You say yes, and I'll tell you.
Evet de söyleyeyim.
Look, if we say yes, no good will come of this.
Bak, eğer evet dersek bundan hayırlı bir şey gelmeyecek.
So we say yes.
Yani evet diyoruz.
Say yes, cause scared is good for...
Evet de, çünkü korku iyidir...
Say yes, sir...
Evet diyin, efendim...
Say yes...
Evet diyin...
Just say yes.
- Yeter ki evet de.
You gotta say yes.
Kabul etmelisin.
I promise I'll say yes.
Söz veriyorum, evet diyeceğim.
What happened? Where's Emma? Did she say yes?
ne oldu emma nerede.kabul etti mi bilmiyorum.burada bile değil
All she had to do was say yes and I wouldn't have had to shoot her!
Tek yapması gereken evet demekti! Yoksa onu vurmak zorunda kalmazdım.
- Did he say yes?
- Olur dedi mi?
Say yes.
Kabul et.
They say yes to anything I ask because they know if they don't, they will be cast out of the paradise known as "The Elsa Mars Hour".
İstediğim her şeye evet diyorlar çünkü demezlerse "The Elsa Mars Hour" diye bilinen cennetten kovulacaklarının farkındalar.
Say yes with your voice, not just your eyes.
Gözlerinle değil, ağzınla "evet" de.
~ And I'm warning you, don't you bloody dare say yes.
- Tamam. - Ve seni uyarıyorum, evet demeyi düşünme bile.
I would never actually propose unless I knew the person was gonna say yes.
Ben asla bana evet diyeceğini bilmediğim birine evlilik teklif etmem.
And I say yes. So, I'm not even there.
Ben de "evet" diyorum.
- Say yes.
- Evet de.
Diet pills, laxatives those count? Yes.
Diyet hapları, sindirim düzenleyiciler bunlar sayılır mı?
Yes, that would, of course, be my first thought, but with shame I must say that even among us, even among the Sanhedrin are those he has corrupted.
Evet, tabi ki, ilk onu düşündüm, ama utanarak söylemeliyim ; aramızda bile, Sanhedrin'in içinde bile onun yozlaştırdıkları var.
Just say yes.
Evet de gitsin.
Yes, well, I'm sorry to say there's not a lot here that suggests a work ethic.
Burada çalışma ahlakı vaat eden... bir şeyler göremiyorum.
Say,'yes'.
Evet diyin.
Is good. Yes. I hesitate to say it is excellent.
Mükemmel demekten çekiniyorum ama mükemmel efendim.
You have 48 hours to say'yes'for our marriage.
Evlenmemize'Evet'demen için 48 saatin var.
I was gonna say that when this is finally over, if we're not two dead people, then we should, uh, yes, yes!
I, olacak o zaman bu nihayet bitti demek oldu Biz iki ölü iseniz, O zaman evet, evet, ah, gerekir!
Home, yes, that's what we all called it, though I can't say, to be honest, it ever felt that way.
- Kendinin de parya olacağını düşünme. - İç! - Memurluk sınavı olsun ya da olmasın...
~ Yes... evidence. Apologies. I say, that looks well-travelled.
Neyse seçim sizin.
I thought, yes, we'd do the experiment in New Haven, and there'd be very limited obedience, and then we'd recreate the experiment in, say, Berlin, and find the rate of obedience to be much higher.
Deneyi New Haven'da yapacaktık itaat etme oranı oldukça sınırlı olacaktı sonra deneyi Berlin'de yapacak, ve itaat oranını oldukça yükseltecektik.
Yes she is, Minister!
Aynen öyle sayın Bakan!
You say this happened before. Yes.
- Bu daha önce de oldu demiştin.
Yes, Mr. President.
Peki Sayın Başkan.
Yes, I dare say.
Evet, orası öyle.
Let's just say it's honest. Yes, miss?
Kendimi ele vermemek için bu soruyu yanıtlamayacağım.
Yes, she did say that, but no.
Onu da söyledi ama onu demiyorum.
But it would not prohibit him from answering yes or no if we guess.
Ama evet hayır oyunuyla tahmin edersek yasağı delmiş sayılmayız.
Yes, remarkably well on his way, I would say, brother.
Evet, tam olarak yolda diyebiliriz kardeşim.
I... don't know what to say. - Yes, I have... an Alex. I have a, um...
Ben...
- Yes.
- Sayın yargıç!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]