Straight through traduction Turc
886 traduction parallèle
Peace, if as long as we march straight through the Cheyenne country without stopping to settle.
Eğer hiç durmadan Chayenne bölgesinden geçip gidersek barışçıl davranacaklar.
Straight through the waterfalls.
Doğruca şelaleye gidiyor.
I'd say the straightest way to go... would be from Cripple Creek here straight through to the Pacific.
Seçilecek en düz yol... Aksak Dere üzerinden dümdüz Pasifik'e doğru olacaktır.
And I marched straight through them with Helen, took her politely out to the car.
Ve Helen ile birlikte öylece yürüdük, onu kibarca arabaya götürdüm.
I'll work straight through.
Hemen detaylıca incelerim.
Hadn't they better be taken straight through to Hop Sai?
Hop Sai'den geçip gitseydiniz daha iyi olmaz mıydı?
As the fog lifted... he found himself headed straight through the Straits of Magellan... and northward along Chile's rocky coast.
Kendini Macellan gibi Şili'nin kayalık sahilinde buldu.
You mean you're trying to read your way straight through the library?
Kütüphanedeki tüm kitapları sırayla okumaya mı çalışıyorsun yani?
- Stabbed to death straight through the heart.
Kalbinden bıçaklanarak öldürülmüş.
- Drive'em straight through town.
- Kasabanın ortasından sürün.
An arrow drove straight through me mush, mush, mush, toor-I-li-anny
Bir ok gelip bana saplandı
He looks straight through a man.
Adamın birini görmezden geliyor.
How can I make arrangements to stay on this train straight through to San Francisco?
Bu trenle direkt San Francisco'ya gitmek için nasıl bir ayarlama yapabilirim acaba?
Now, that's the line you have to follow straight through.
Kesinkes işlemen gereken konu bu.
No razzle-dazzle, always straight through the middle.
Oyalama yok doğrudan konuya girersin.
The maid hasn't been in yet, but, um, right straight through.
Hizmetçi henüz gelmedi, ama doğrudan ilerleyin.
Straight through to the garage, please.
Doğru garaja gidin lütfen.
We'll go straight through the Marais.
Sonra Marais Bölgesine geçeriz.
Once inside the forest, ride straight through the trees, and press only forward.
Ormana girdikten sonra, ağaçlara doğru sürün atınızı ve dosdoğru ilerleyin.
You'll find the library straight through, sir.
Doğruca gidin kütüphaneyi bulacaksınız.
We work straight through till we get that herd rounded up.
Sürüyü bir araya getirene kadar durmadan çalışacağız.
Straight through to Baton Rouge.
Doğruca Baton Rouge'a ilerlenilecek.
You know, I was in my office straight through the day that it happened.
Olayların olduğu gün ofisimdeydim.
We'II go straight through to Cannes. It'II only take us half an hour.
No I Dogruca Cannes a gideriz Sadece yarlm saat sllirer.
Go straight through town till you see a little hotel on your left.
Şehrin içinden solunuzda küçük bir otel göerene kadar gidin.
I want you to go to your room, take one of your sleeping pills and sleep straight through until morning.
Odana gitmeni, uyku haplarından bir tane almanı ve sabaha kadar deliksiz bir uyku çekmeni istiyorum.
Goes straight through to Flagstaff.
Doğru Flagstaff'a kadar götürür.
I think you're lying straight through.
Bence yalan söylüyorsun.
This Bellows, he was headed for the highway straight through the woods.
Bu Bellows ormanın içinden doğru otoyola gidiyordu.
- We went straight through them!
- Resmen onların üzerine sürdük!
The pipes must go straight through the mountain, perhaps into the city of the Daleks.
Borular doğruca dağdan geçiyor olmalı belki de Dalekler'in şehrine varıyor.
The second took off horizontally, straight through a henhouse, and killed 40 roosters.
İkincisi yatay uçup direk kümese girdi ve 40 horozu öldürdü.
Take that straight through.
Onu dümdüz ileri götürün.
We're going straight through Taylor's place.
Biz doğruca Taylor'un yerine gidiyoruz.
It went straight through the wall!
Doğruca duvarın içinden geçip gitti!
It went straight through.
Geçip gitti.
There's a shortcut right straight through the heart of it.
Tam ortasından geçen bir kestirme yol var.
- Go straight through.
- Direkt içeri geçin.
We have to have a lubber line. It goes straight through the keel.
Tam salın omurgasından geçirmeliyiz,..
Covered in darkest creamy chocolate When you pop it in your mouth, steel bolts spring out And plunge straight through both cheeks.
Siyah kremalı çikolata kaplı ağzınıza attığınızda minik oklar çıkıyor iki yanağınızı deliyor.
Remember, girls, I want a straight line all the way through.
Unutmayın kızlar, çizgiyi bozmayacaksınız.
We'll be hours cutting our way through in a straight line.
Dal kesip yolumuzu açarak gidersek yolculuk saatler sürer.
Will you come to the church and see me through straight?
Kiliseye gelip bana destek olacak mısınız?
Uncle Dick, from the start of this roadbed we head straight for Raton Mountain, where we'll tunnel through.
Dick Amca, bu yol yatağının başlangıcından dümdüz Raton Dağı'na doğru gideceğiz ve tünel kazacağız.
She'll pour it straight through the cracks. Stella, wait.
Stella bekle!
Since it is neutral, it isn't deflected by the electrical charge of the atoms and flies through them in a straight course.
O başlattı!
We were headin'north through buffalo country when somethin'happened that I ain't got straight in my own mind yet.
Bufalo arazisinden kuzeye doğru gidiyorduk. O sırada, hala anlayamadığım bir şey oldu.
... right through that stone wall, first class, straight to the top.
Chance Wayne'i arayan oldu mu?
As I speculated, captain, the overall pattern of mass insanity destroying civilizations follows an almost straight line through this section of the galaxy.
- Tahmin ettiğim gibi. Medeniyetleri mahveden bu toplu delilik, galaksinin bu bölümüne doğru ilerliyor.
I came out through the garage and a car drove straight at me.
Otoparktan çıkarken bir araba beni ezmeye çalıştı.
Billie Jean King eaten in straight sets Laver smothered whole after winning the first set and Pancho Gonzalez, serving as well as I've ever seen him with some superb volleys and decisive returns off the backhand was sucked through the net and swallowed in under two minutes.
Billie Jean King düz setlerde yem oldu Laver ilk seti aldıktan sonra pestile çevrildi Pancho Gonzalez voleleri ve ters vuruşlarıyla mükemmel servisler atarken ağdan emilip iki dakikada yutuldu.
through 593
through me 16
through the window 42
through the woods 16
through the door 29
throughout history 33
through and through 51
through christ our lord 18
through here 120
through that door 24
through me 16
through the window 42
through the woods 16
through the door 29
throughout history 33
through and through 51
through christ our lord 18
through here 120
through that door 24