Sweet girl traduction Turc
905 traduction parallèle
A very sweet girl.
Çok tatlı bir kız.
A sweet girl.
Tatlı kız.
A sweet girl.
Tatlı bir kız.
Lovely girl. Sweet girl. But not my fiancee.
Hoş kız, güzel kız ama nişanlım değil.
She was such a sweet girl.
Çok tatlı bir kızdı.
She's really a very sweet girl.
O gerçekten çok tatlı bir kız.
- A nice, sweet girl
- Çok güzel, hoş bir kız.
- Lillian's a sweet girl.
- Lillian tatlı bir kız.
- I can't imagine that sweet girl -
- O tatlı kız olabileceğini düşünemiyorum...
I made this dress for a dear, sweet girl.
Bu elbiseyi tatlı bir kız için dikmiştim.
She's 17 now. Sweet girl.
Artık 17 yaşında, tatlı bir kız.
Gittel, you're a very sweet girl.
Gittel, sen çok tatlı bir kızsın.
Well... you're a very sweet girl, too.
Sen de çok tatlı bir kızsın.
You're really a sweet girl :
Çok tatlı bir kızsın, ciddiyim.
A sweet girl sits on the porch, tumba, tumba, tumba-la sewing on a white dress...
# Tatlı bir kız sundurmada oturuyor, tumba, tumba, tumba-la #
On the porch sits a sweet girl, tumba, tumba, tumba-la
# Tatlı bir kız sundurmada oturuyor, tumba, tumba, tumba-la #
That scene was added, and I think that scene is so important to understand Allison's mind-set moving forward, because you see her as this, you know, this sort of sweet, naive girl, and then something massive happens. And then it's, you know...
Bu sahnenin önemli olacağını düşündüm çünkü çok büyük bir şey meydana geliyor ve bu da tatlı, saf bir kız olan Allison'ın düşüncelerinin değişmesine yol açıyor ve zaten sonrasında çok üzgün ve intikam almak istiyor.
A sweet and lovely young girl.
Hoş ve tatlı bir kızdı.
You're an awfully sweet little girl, Miss Myrtle, and it won't be long before you meet your daddy in Albuquerque.
Sen çok tatlı küçük bir kızsın Bayan Myrtle. Albuquerque'deki babanla tanışmanız çok uzun sürmeyecek.
A girl as sweet
Onun kadar tatlı bir kızla
I don't care what anyone says, there's something sweet about every young girl.
Kimin ne dediği umurumda değil, her genç kızın güzel bir yanı vardır.
- She was such a sweet, quiet girl.
- Çok sevimli ve sessiz bir kızdı.
A very strange girl, very sweet.
Garip, tatlı kız!
My dear fellow... the truth isn't quite the sort of thing... one tells to a nice, sweet, refined girl.
Gerçek iyi, saf bir kıza anlatılabilecek bir şey değildir.
She'd have to be a terrible girl to be mean to a sweet, intelligent, generous man like you.
Senin gibi tatlı, zeki, cömert bir adama... ... kötülük etmek için korkunç bir kız olmak gerek.
Besides, he's got a sweet little girl for a wife.
Onun yanında, küçük şirin bir karısı da var.
Why is she, such a sweet, nice girl, marrying such, God forgive me, an old goat?
Neden, bu tatlı, güzel kız, tanrının bu yaşlı keçisi ile evlenir?
I don't mean there's anything against her, she's a sweet girl. Worse?
Daha kötü?
A sweet, good and capable girl.
Tatlı, iyi ve yetenekli bir kız.
I don't understand how a woman that acts like you could have such a sweet and refined young girl for a daughter.
Sizin gibi davranan birinin nasıl böyle tatlı ve kibar bir genç kızı olabilir, hiç anlayamıyorum.
Kenneth loves you, and you've made him infinitely happy... and Rhoda's a sweet, perfectly sound little girl.
Kenneth seni seviyor ve onu çok mutlu ettin Rhoda ise tatlı ve son derece güçlü minik bir kız.
- I was sure of that. - Great Scott, if we were foolish enough... to swallow that other venal belief... nobody would ever either adopt a child or even have children of their own... like that sweet little girl she has, for example.
- Tabii kimsenin evlat edinmemesi veya Rhoda gibi çocuk yapmaması gerektiği gibi saçma bir inanışa kanacak kadar aptal değilsek.
To be more specific about it... the girl you married, Bonnie's mother... sweet, quiet girl you fell in love with, that's one of the women.
Daha açık olmak gerekirse evlendiğin kız, Bonnie'nin annesi, tatlı, aşık olduğun sakin kız o kadınlardan bir tanesi.
This is Sweet Sue saying good night, reminding all you daddies out there that every girl in my band is a virtuoso.
Ben Tatlı Sue, iyi geceler diliyor ve siz babalara, orkestramdaki her kızın bir virtüöz olduğunu hatırlatıyorum.
- Tomorrow's the day, my sweet little girl.
Yarın satış bitiyor, küçük şeker kız.
BEFORE YOU DID DIRT TO A SWEET, DECENT LITTLE GIRL WHO WOULD HAVE CUT OFF AN ARM FOR YOU.
Senin için dişini bile kırabilecek iffetli bir kızı kirletmeden önce.
I just met me a girl sweet enough to eat, Gay.
Çok güzel bir kızla tanıştım, Gay.
I send you a sweet, pure, innocent girl who isn't even 18 yet, and...
MacNamara, sana tatlı, temiz, masum bir kız yolladım. Daha 18'inde bile değildi.
Now, girl, you know you're sweet on him.
Hey, ondan hoşlanıyorsun.
That's a real nice, sweet girl.
İşte benim tatlı ve uslu kızım.
I decided to begin the attack let Marta know that I could give her Tadeusz like a sweet for being a good girl
Saldırıya geçmeye karar verdim Marta'ya uslu bir kız olursa ona şeker verir gibi Tadeusz'u vereceğimi söyledim.
Successful, upstanding young executive protecting a sweet little girl in the big city, huh?
Başarılı, dimdik genç müdür büyük şehirde tatlı küçük bir kızı korumasına almış.
"Snails to eat... a girl so sweet - an inexhaustible treat!"
"Salyangozu yiyeceksin... Güzeli seveceksin - Ziyafeti çekeceksin!"
You can't tell what those old fools'll do if they're sweet on a pretty girl like you.
O ihtiyarların senin gibi güzel bir kıza ne yapacağı bilinmez.
Our thoughts are gonna be with you till you're all happy and thin again, your sweet little boy or girl laying safely in your arms.
Yeniden mutlu ve incecik oluncaya ve tatlı oğlunu ya da kızını kollarına alana kadar aklımız sende kalacak.
Get yourself a son on that sweet pale girl if you can and hope that it will live.
O tatlı, solgun kızdan bir oğul yap yapabiliyorsan, belki yaşar.
Good night my dark haired girl, good night and sweet dreams.
İyi geceler, koyu saçlı kızım, iyi geceler ve tatlı rüyalar.
Take good care of our sweet little girl.
Küçük tatlı kızımıza iyi bak.
My girl, my daughter, my sweet
Kızım, canım, yavrum.
Here's your sweet for being a brave girl.
Cesur bir kız olduğun için işte şekerin.
Such a sweet, young girl.
Tatlı, genç bir kız.
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girl stuff 27
girls laugh 17
girls laughing 18
girl trouble 22
girl this time you're all alone 21
sweetheart 7491
sweetie 7869
sweet home 69
sweet 1935
sweets 394
girls laugh 17
girls laughing 18
girl trouble 22
girl this time you're all alone 21
sweetheart 7491
sweetie 7869
sweet home 69
sweet 1935
sweets 394
sweety 68
sweet dreams 374
sweetness 71
sweethearts 30
sweet baby 40
sweet love 29
sweet cheeks 64
sweet boy 68
sweet prince 37
sweet guy 19
sweet dreams 374
sweetness 71
sweethearts 30
sweet baby 40
sweet love 29
sweet cheeks 64
sweet boy 68
sweet prince 37
sweet guy 19
sweetface 20
sweetie pie 68
sweet child 19
sweet mother of god 19
sweet ride 40
sweet lady 23
sweeties 21
sweet baby jesus 17
sweetpea 18
sweet pea 162
sweetie pie 68
sweet child 19
sweet mother of god 19
sweet ride 40
sweet lady 23
sweeties 21
sweet baby jesus 17
sweetpea 18
sweet pea 162