The bottle traduction Turc
5,547 traduction parallèle
I'm already drinking soda from the bottle.
Zaten sodayı şişeden içiyorum.
He must have drunk half the bottle before he realised it wasn't alcohol.
Alkol olmadigini farketmeden önce sisenin yarisini içmis olmali.
I was taking the bottle out.
Ben şişeyi çıkarıyorum.
The bottle's-worth give or take.
Bir şişeyi içmiş aşağı yukarı.
Don't take the bottle, Doris. I wasn't done with that.
Şişeyi alma Doris, daha bitirmedim.
She'd come running over with her skinny little legs whenever her mom would hit the bottle.
Annesi ne zaman kendini içkiye verse incecik kısa bacaklarıyla koşarak bize gelirdi.
What's in the bottle?
Şişede ne var?
This is the bottle?
O şişe bu mu yoksa?
But the boys told me that he went back to get the bottle of whiskey.
Ama çocuklar viski şişesini almak için geri döndüğünü söyledi.
The bottle in my desk. In the drawer.
- Masamdaki çekmecede duran ilaç şişesi.
- On the bottle of Mallow vodka.
- Mallow votkası şişesinin üzerinde.
But why would the killer take the bottle?
Ama neden katil şişeyi alsın ki?
That's what Natasha had in her guitar case, and that's why the killer took the bottle.
Natasha'nın gitar çantasının içindeki ve katilin aldığı şişe buydu.
Where's the bottle?
Şişe nereye gitti?
Where's the bottle?
Şişe nerede?
Now clearly the ghost has a soft spot for the bottle, so I would start with him.
Belli ki, hayaletin içkiye karşı bir zaafı var, bu yüzden onunla başlayalım.
It's a mockup of the bottle design.
Şişe tasarımı örneği.
But you took the bottle.
- Şişeyi aldın ama. Senin değil ki.
Uh, this is the bottle you brought.
Getirdiğiniz şarap bu.
Too long in the bottle.
Çok uzun süredir şişede.
'Cause you can't put the genie back in the bottle.
Çünkü lambadan çıkan cini tekrar içeri sokamazsın.
I was living in the bottle, my health went south.
Bir şişede yaşıyordum sağlığım yerinde değildi.
I ran your prints off the bottle I handed you and reached out to my friends back home in Seoul.
Sana verdiğim şişeden parmak izlerini çıkarttım ve Seul'deki dostlarımla iletişime geçtim.
What's with the bottle?
Şişede ne var?
That means you have to finish the bottle of wine like it's water.
Bu da şarabı su gibi içmeniz anlamına geliyor.
It's a little early to be crawling in the bottle, man.
Kafayı çekmek için biraz erken değil mi dostum?
So I turned to the bottle for support.
Ben de destek olarak kendimi şişeye verdim.
We still have a bottle of scotch in the back.
- Arkada hala viskimiz var.
Back there the father sits his son at the table and takes out a big bottle of grappa and makes him drink the whole thing.
Bizim orada baba çocuğunu masaya alır ve koca bir "grappa" şişesi çıkartır... Bütün şişeyi içirtir ona.
The residue from the pill bottle found in John Russell's hand tested positive for Seconal, but he has a heart condition.
John Russell'ın elinde bulunan ilaç şişesinden alınan kalıntılar Seconal ilacı olduğunu gösteriyor. Ama kalp rahatsızlığı var.
I can drive in the mornings, have a bottle at lunchtime, and then...
Sabahları araba kullanabilirim.
♫ On even bottle he says.. ♪ ♫ This is the last one for the day. ♪
Her şişede bana bugün bu sonuncu, der.
♫ On even bottle she says.. ♪ ♫ This is the last one for the day. ♪
Her şişede bana bugün bu sonuncu, der.
Your father died with a bottle of corn liquor in his hand and a baseball bat to the back of the head.
Baban elinde mısır likörüyle kafasının arkasına bir beyzbol sopası vurularak öldü.
It's the last bottle we have. Cider. Open it up!
- Elimizdeki son şişe elma şarabı.
The pill bottle...
- İlaç şişesi.
You can always count on 10 % being curled up in a ditch with the vodka bottle, huh?
% 10'unun hendeğin içine votka şişesiyle kıvrılmış olacağını hesaba katabilirsin, değil mi?
One time... when the old man was changing his carburetor on that piece of shit C10, I threw a golf ball at a bottle of Pennzoil.
Bir keresinde o yaşlı adam o külüstür C10'un karbüratörünü değiştiriyorken Pennzoil şişesini bir gol topuyla vurmuştum.
You struck her with a bottle, beat her head against the floor.
Ona şişeyle vurup kafasını yere vurmuşsun.
Lorna Barrett alleges you struck her with a bottle and alleges you beat her head against the floor.
Lorna Barrett ona şişeyle vurduğunu ve kafasını tutup yere vurduğunu iddia ediyor.
"Lindsay Denton struck me across the side of the head with a bottle " and then she beat my head against the floor repeatedly. "
"Lindsay Denton bir şişeyle kafama vurdu sonra da kafamı tutup tekrar tekrar yere vurdu."
Apparently the hand sanitizer bottle tested clean.
Belli kli, el antiseptiği şişesi temiz çıktı.
And where might that be, the bottom of a bottle of scotch?
Nerede o ipin ucu? Viski şişesinin dibinde mi?
If I had to guess, he had a lunch meeting at the hotel. Actually, he rented a room and then ordered from room service a $ 200 bottle of champagne.
Aslında bir oda kiralayıp oda servisinden 200 dolar değerinde bir şampanya sipariş etti.
You're lying, unless you took the whole bottle.
Tüm şişeyi almadıysan yalan söylüyorsun.
Bottle of gin, and let me see you break the seal.
Bir şişe cin alayım. Mührünü açtığını göreyim burada. Ne diyebilirim ki?
I saw her and Jeremy sharing a top-shelf bottle of inhibition killer at the grill this morning.
Jeremy ile ikisini bu sabah Grill'de kaliteli bir şişe utangaçlık giderici içerken gördüm.
I think there's a bottle of Cinzano in the freezer, all right.
Sanırım buzdolabında bir şişe Cinzano olacaktı.
When I prove that the appendix can be removed and the patient can live, we shall make history and I shall get my third bottle.
Apandisin hastayı öldürmeden çıkarılabileceğini kanıtladığım zaman, bir tarih yazılacak ve ben de üçüncü şişemi alacağım.
- Okay. Andrea, a bottle of the Chevalier-Montrachet in the fridge.
Andrea, dolaptan Chevalier-Montrachet getirir misin?
Provide things for the campers - - anything from a 120-year-old bottle of Brandy to a snakebite kit.
Kampçıların ihtiyaçlarıyla ilgileniyorum 120 yıllık konyaktan tutun da yılan sokmasına karşı malzemeye kadar.
bottle 54
bottles 70
bottled water 16
bottle of wine 28
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
bottles 70
bottled water 16
bottle of wine 28
the better 784
the big bang theory 136
the beatles 53
the best is yet to come 22
the bus 75
the boys 83
the bedroom 35
the bed 52
the band 70
the boss 128
the boat 92
the big one 111
the best 484
the beach 114
the bastard 139
the bridge 67
the bed 52
the band 70
the boss 128
the boat 92
the big one 111
the best 484
the beach 114
the bastard 139
the bridge 67
the ball 71
the baby's coming 54
the box 93
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the big 102
the body 126
the baby's coming 54
the box 93
the bat 30
the book 195
the bathroom 101
the bag 76
the beast 101
the big 102
the body 126