English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / The bed

The bed traduction Turc

14,597 traduction parallèle
She slithered into the bed of a married man.
Evli bir adamla yatağa girdi.
Where's the bed?
Yatak nerede?
Rachel, we just need to get you to the edge of the bed.
Rachel, yatağın kenarına oturman gerekiyor.
- Not yet. We don't stop until we get her to the edge of the bed or reach her point of intolerance.
Yatağın kenarına oturana veya dayanamayacağı noktaya gelene kadar durmayacağız.
St. Anthony needs to face the bed, not the door.
Aziz Anthony yatağa bakmalı, kapıya deği!
So why don't you grab a seat on the bed? Come on.
Yataklardan birine uzanmaya ne dersin?
Okay, okay, see, I-I-I was uploading the... The... the bed pictures onto the computer, and something happened, and they're gone.
Pekala, yatakta çekildiğimiz resmi bilgisayara yüklüyordum bir şey oldu ve hepsi gitti.
Yep, and under the bed.
Evet, yatağın altına da baktım.
Hide under the bed. I'm a man, I'm not gonna hide under the bed.
Erkeğim ben, yatağın altına saklanmayacağım.
Full of posters, you know, and we made the bed togeth...
Posterlerle doluydu, yatağı birlikte...
And there they find Teresa Halbach completely naked and shackled to the bed.
Ve o zaman Teresa Halbach'i tamamen çıplak Ve zincirlenmiş halde bulmuş.
The evidence that we've uncovered... establishes that Steven Avery at this point invites his 16-year-old nephew to sexually assault this woman that he has had bound to the bed.
Çözdüğümüz kanıt... Bu noktada Steven Avery'nin 16 yaşındaki yeğenini Yatağa bağladığı bu kadına
'Cause it was on the bed.
Çünkü yatağın üzerindeydi.
and throat-slitting on a bed while this woman supposedly is handcuffed to the bed.
Ve bir kızın güya yatağa kelepçeliyken boğazı kesilmiş.
OK, why don't you do this... Why don't you draw a picture of the bed and how she was tied down.
Şimdi de şöyle yatağın resmini çiz ve yatağa nasıl bağlandığını göster bakalım.
Deputy Kucharski was sitting on the bed filling out paperwork.
Memur Kucharski yatağın üzerinde oturmuş bazı evraklar dolduruyordu.
Brendan actually sees Teresa shackled with handcuffs and leg irons to the bed.
Brendan, Teresa'yı ellerinden ve ayaklarından yatağa bağlanmış hâlde görüyor.
... of Teresa Halbach chained to the bed.
Teresa Halbach'i yatağa bağlı hâlde çizmişsiniz.
Is that how she looked when you saw her on the bed in your uncle Steven's bedroom?
Dayınız Steven'ın yatak odasında onu yatağın üzerinde gördüğünüzde böyle mi görünüyordu?
Draw a picture of the bed and how she was tied down.
Yatağın resmini çiz ve yatağa nasıl bağlandığını göster bakalım.
You should sleep in the bed.
Yatağında uyumalısın.
On the bed.
Sedyeye lütfen.
So I have footage of Senator Morra in bed with the majority leader's wife.
Senatör Morra'nın, çoğunluk partisi liderinin karısıyla ilişkiye girdiğine dair görüntü var elimde.
To go to bed whenever I want, to go to the swimming pool whenever I want.
Yatağa istediğim zaman gitmeyi yüzmeye istediğim zaman gitmeyi seviyorum.
The police found you hiding under your bed, shaking.
Polis seni yatağın altında, titrerken buldu.
Why is the old fax machine on my bed?
Eski faks makinesi neden yatağımın üzerinde?
So, the intern was good in bed. Intern?
İntörn yatakta iyiydi demek.
They toss and they turn in the family bed.
Aile yatağında dönüp durdular.
Put the phone down and get back in bed.
Telefonu bırak ve yatağa dön.
I need somebody to take a look at the guy in bed four!
Dördüncü yataktaki adama bakacak biri gerekiyor!
Turn off the light and go back to bed.
Işıkları kapat ve yatağına geri dön!
What do you think will happen to Running Milk stock prices when the world finds out they're in bed with the NSA?
Dünya eğer Running Milk'in UGT ile işbirliği yaptığını öğrenirse Running Milk'in hisse senetlerine ne olacak düşündünüz mü?
They'd rather be seen as sexist an in bed with the next Edward Snowden?
Gelecek Edward Snowden ile işbirliği yaparak cinsiyetçi görülmeleri daha iyi değil mi?
Cromwell is in bed with Madaky, but with the minds in this room, we can take her down and get Madaky, too.
Cromwell Madaky'le iş çeviriyor, ama bu odadaki zekalarla hem onu alt edip hem de Madaky'i yakalayabiliriz.
Bed rest isn't gonna lower the current risks.
Yatak istirahati şu anki riskleri azaltmayacaktır.
The crazy couch-bed.
- Manyak çekyattır.
Hey, boys, before I go to bed I have a couple of questions about the robbery,
Beyler uyumadan önce bu hırsızlıkla ilgili birkaç sorum var, sakıncası yoksa.
Have I ever told you the story about Ian Bartleby and his wife and the beekeeper they fell into bed with on the Isle of Skye?
Sana hiç anlattı mı Ian Bartleby ve eşi hakkında ve onlar yatağa düştü arıcı Isle of Skye?
Yeah, I mean, the whole thing, it was the pain, the sweating, the itching, countless hours just laying in bed staring at the ceiling and just thinking that the world was gonna end, and I don't think that I could've gotten through
Demek istediğim tüm o şeyler, acıtıyordu, ter, kaşıntı, geçmeyen saatler öylece yatakta uzanmak öylece tavana bakarak sadece düşünmek dünyanın sonu gibiydi, eğer bu mekan olmasaydı tüm bunların..
I want you to stop trying to make this work. So let's go back out there, put this to bed, and make sure those videos never see the light of day.
Bu işi yapma çabalarına son vermeni istiyorum Oraya tekrar geri dönelim,... bunu yatıralım ve bu videoların bir daha asla gün ışığı görmeyeceğinden emin olalım.
I stayed up after you went to bed, and I found the "Soul Train" box stuffed into a Barbie penthouse box - in the basement.
Sen yattıktan sonra bodrumda Barbie kutusunun içindeki bu kutuyu buldum.
Once, we had a car up there in the back with the motor out and everything else and we had a bed back there and then we had a battery in it, so we could listen to the radio,
Eskiden bizim arka tarafta motoru ve diğer parçaları sökülmüş bir araba vardı. Yanına bir de yatak sermiştik. Aküsü de vardı.
And that they did that in the evening, finally going to bed, which is about the time that the police then arrive.
Bütün akşam o işle uğraştılar. Tam yatmaya hazırlanırken polis kapılarına dayandı.
It was a hot end-of-June day in 1995, and I was laying on the couch after I put my daughter to bed and had fallen asleep.
"Sonraki 10 yıl içinde Allen en az iki cinsel saldırıda daha bulundu." 1995 senesinin sıcak bir Haziran günüydü. Kızımı yatırdıktan sonra kanepede uzanıp uykuya dalmıştım
My new library, my new bed, the TV, and it's... it's very cozy, isn't it, Hailey?
Yeni kitaplığım, yeni yatağım, televizyon ve çok konforlu olmadı mı Hailey?
that threatened the right to have a jury drawn from the venue in which this crime was charged, and that curled the hair of anyone who listened to the description of a naked woman manacled to a bed, sexually assaulted, stabbed, throat cut, strangled,
Adil yargılamanın önünü tıkayan jürinin mahkemenin yapıldığı yerden seçilmesine engel olan iddialar. Ve dinleyen herkesin tüylerini diken diken eden şu tasvir çıplak bir kadının yatağa kelepçelenmesi cinsel saldırıya uğraması, bıçaklanması, boğazının kesilmesi, boğulması,... boğazı kesilip de ölmeyince anca ondan sonra cesede 11 el ateş edilmesi.
They then put her body in a fire pit, investigators say, throwing bed sheets on top of the fire and scattering some of the remains in a nearby gravel pit.
Dedektiflerin aktardığına göre, sonrasında cesedini yakmak için çukura koyup ateşin üzerine yatak çarşaflarını attılar ve cesetten arta kalanların bir bölümünü yakınlardaki bir çakıl ocağına götürdüler.
What book that you read... ever... had the story... of a woman chained to a bed, raped, stabbed... and then her body thrown on a fire?
Okuduğunuz hangi kitapta kitabın içerisinde bir kadının yatağa bağlandığı tecavüz edildiği, bıçaklandığı ve ardından cesedinin ateşe atıldığı bir öykü anlatılıyor?
Can you even remember the last time we just spent a whole Saturday in bed?
... yatakta geçirdiğimizi hatırlıyor musun?
If I make my bed in the depths, you are there.
"Derinlerde yatarsam, oradasın."
And that night, I woke up and she was standing at the foot of my bed, just staring at me.
O gece, uyandım ve yatağımın dibinde durmuş, öylece bana bakıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]