English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You are free now

You are free now traduction Turc

167 traduction parallèle
You are free now
Şimdi özgürsünüz.
You are free now.
Artık özgürsün.
you are free now.
Sora, seni azat ediyorum.
You are free now!
Artık özgürsünüz!
You are free now.
Artık özgürsünüz.
Now that you are free once more and going into the world again... see that you endeavor to lead honest, sober, God-fearing lives.
Bir kez daha, hayata atılmak için özgürsünüz dürüstlük için çaba göstermeye, kendinize hakim olmaya, Tanrı korkusu ile yaşamaya.
You are free to leave now, Miss Novotny.
Şimdi gidebilirsiniz, Bayan Novotny.
Now that it's free, you are in a hurry.
Şimdi bedava olduğu için acele ediyorsun.
In any case, you are now free.
Her halükarda, artık serbestsin.
You are all now free!
Artık hepiniz özgürsünüz!
Free of this room as now you are free.
Şu anda özgür olduğun gibi bu odadan özgür.
Now that we know, you are bug free, We'll call you by your real name, Morgan.
Üstünde kayıt aleti olmadığını bildiğimize göre,... sana gerçek adınla hitap edeceğiz, Morgan.
Are you free now?
Artık serbet misin?
Are you free now?
Özgür müsün şimdi?
You are now free, at long last.
- Benim için mi?
Now you are free from your promise to me.
Artık bana verdiğin söz için özgürsün.
Are you free just now, Mr. President?
Birşey söyleyebilir miyim, Sayın Başkan?
I know, the spiders'poison have made you weak, but you must follow me. Now you are all free.
Sonunda hepiniz serbestsiniz.
Are you free now?
Özgür müsün artık?
Now you are free to publish your saucy tales and reap the reward.
Artık skandallarla dolu kitabınızı yayınlamakta ve karşılığını almakta özgürsünüz.
- You are a free man now, Norm.
- Artık serbest bir erkeksin, Norm.
You mentioned your name just now as if I should recognize it, but I can assure you, beyond the obvious facts that you are a bachelor, a solicitor and a free mason and an asthmatic,
Hatırlamak zorundaymışım gibi isminizi bahşettiniz. Ancak şunu söyleyebilirim ki sizin bekar bir avukat, bir farmason ve astım olduğunuz her hâlinizden anlaşılıyor.
When I was a very young man, not much older than you are now, I wrote for my own pleasure a translation of the Agamemnon, a very free translation, I remember, in rhyming couplets.
Küçükken, senden birkaç yaş büyükken kendi zevkim için Agamemnon'un çevirisini yapmıştım.
Now that you're of age, you are free to go.
Yaşın da geldiğine göre, gitmekte özgürsün.
Now, if you don't think I have anything to teach you you are free to walk out of that door.
Şimdi, size öğretecek hiçbir şeyim olmadığını düşünüyorsanız o kapıdan çıkıp gitmekte özgürsünüz.
Thanks to these three men, who worked in German factories, you, a French officer, are now free.
Alman fabrikalarında çalışan bu üç adam sayesinde siz Fransız subayı, artık özgürsünüz.
However, isn't it ironic, the very things you stand for... free love, swinging parties, are all now in the nineties... considered to be... evil?
Aslında, bu birbiriyle çelişmiyor mu? , Sizin hayat biçiminiz olan... serbest aşk, dans partileri, hepsi doksanlı yıllarda... "Kötü" olarak görülmesini hesaba katıyor musuz?
- Zeus! And now that I set you free... what is the first thing you are going to do?
Sizi serbest bırakınca yapacağınız ilk şey nedir?
- I hope you're free this evening. Well, we are now.
- Bu akşam işiniz yoktur umarım.
Your Graces must forgive me, but you are now free to go.
Lütfen beni af edin. Ancak gitmenize izin yok.
- So, now you are free to love -
- Öyleyse, sevmek için özgürsün- -
You are free to go now.
Artık gidebilirsiniz.
- And one other thing he says you are now free to go.
- Ve bu başka bir şey şimdi gidebilirsiniz.
Mario... are you free now?
Hey, Mario? Bekaretini mi bozdum?
Well, you're free to go now. - The kids are grown and gone.
Artık gitmekte serbestsin.
Now the only way you people are truly safe is if he believes he's going free.
Ve şu anda gerçekten güvende olmanızın tek yolu özgür kalacağına inanmasını sağlamak.
Are you free now?
Şu anda boş musun?
Now, you gave the man a free hand because he kept the violence down, but two inmates are dead.
Şimdi sen bu adamı şiddeti engelliyor diye serbest bırakıyorsun, ama iki mahkûm öldü.
Are you free right now?
Acaba, boş musunuz?
How do you mean? It's thanks to this confession that you got off the death sentence and are now a free person.
NasıI yok, bu itiraf yüzünden idamdan döndünüz ve artık özgür bir insansınız.
Now giving a man who's locked up free time is a joke,'cause there are still all kinds of restrictions as to what you can and cannot do.
Hapis olan birisine boş zaman vermek şaka gibi, çünkü yapabileceklerin ve yapamayacakların sınırlandırılmıştır.
Well, you are free to do that now, aren't you?
DÜŞÜNÜYORUM
Now that we know you are... bug free, I can call you by your real name, Morgan.
Üstünde kayıt aleti olmadığını bildiğimize göre,... sana gerçek adınla hitap edeceğiz, Morgan.
Tahir, now that you are free, tomorrow, we get up and we leave.
Tahir, artık özgürsün. Yarın kalkıp gidelim.
Now that vanity has gone and your arrogance has been defeated, you are free to choose between right and wrong, good and evil.
Artık kibirliliğin gitti ve ukalalığın yenildi. İyi ve kötüyü günah ve sevabı ayırma zamanın geldi.
You are free forever now my friend, with body and soul.
Parçalayın putları! Artık sonsuza kadar özgürsün dostum. Hem bedenin, hem de ruhun.
But now you are free.
Ama artık özgürsünüz.
- So why are you free now'?
- Öyleyse niçin şimdi serbestsin?
Counselor, you are now operating in a morality-free void
Sayın avukat, tüm bahislerin kapandığı ahlaktan yoksun bir boşluğu...
Thank God you are well and our country is now free.
Tanrıya Şükür iyisiniz ve ülkemiz artık özgür.
Are you free now?
Şu an müsait misin?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]