English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ Y ] / You heard him

You heard him traduction Turc

2,464 traduction parallèle
- You heard him yell "troll"?
- "Trol" diye bağırdığını duydunuz mu?
you heard him!
Aynen öyle!
You heard him.
Adamı duydunuz!
- You heard him.
- Adamı duydun.
Get up! You heard him!
- Kalkın!
Come on, let me go. You heard him!
Hadi.Duydunuz onu, bırakın gideyim.
You heard him.
Onu duydun.
You heard him.
- Onu duydun.
You heard him.
Duydun.
Sir, you heard him.
Efendim, O'nu duydunuz.
You heard him.
Onu duydun. - Ne olmuş yani?
You heard him!
Onu duydun!
No? I don't understand why you've never heard of him.
Neden hiç adını duymadığınızı anlamıyorum.
But we can't just tell him. You heard Benson,
Ama ona söyleyemeyiz.
Have you heard from him lately? No. No.
- Yakınlarda ondan haber aldınız mı?
Maybe you've heard of him?
Belki adını duymuşsundur?
Yeah, no, I heard you, he was a Karma Chameleon, but how-how come I never met him?
Evet, hayır, seni duydum, Karma Chameleon grubundaymış ama nasıl oldu da onunla tanışmadım?
So, you haven't heard from him, right?
Hala cevap yok mu?
You heard him!
Duydun mu?
Father apparently called him because he heard you were seeing him.
Galiba babam, onun seninle görüştüğünü duyduğu için onu çağırmış.
You've heard him wrong.
Yanlış duymuşsunuz.
I heard you'll be handling the legal matters with him.
Onunla ilgili hukuki meseleleri senin halledeceğini duydum.
And you never heard from him again?
Ve bir daha ondan haber almadın mı?
And he needs me, you heard him.
Getireceğim.
I've never been there where did you meet the guy never seen him before never been heard of him
Orada olmamıştım Adamla Burada mı Tanıştınız. daha önce hiç görmedim duymadım hiç
- You've heard those stories about him.
- Onun hakkında hikayeler duydum.
Have you heard of him?
Onu duymuş muydunuz?
I don't know if you heard, but Modesto has deteriorated and Dolores couldn't take care of him herself
Duydunuz mu bilmiyorum ama Modesto kötüleşti ve Dolores tek başına ona bakamaz hale geldi.
Now if you're asking me what the man up there thinks about it, well, I imagine he done heard it so much that it don't bother him all that much.
Ama bana yukarıdaki adamın ne düşündüğünü soruyorsan bence bunları o kadar çok duymuştur ki artık pek rahatsız olmuyordur.
I've heard you speak of him, extolling his virtues.
Evet, ondan yeteneklerini överek bahsettiğini duymuştum.
You might've heard of him.
Belki adını duymuşsundur.
I heard him pushing you to do the owl fest.
Onun seni baykuş festivalini yapman için zorladığını duydum.
No, you see, he's just skittish you know that's why I put him in the room when I heard the doorbell.
- Hayır o sadece biraz yaramaz. Bu yüzden zil sesini duyduğumda onu odaya bıraktım.
Perhaps you've heard of him?
Kendisini tanıyor musunuz?
When was the last time you heard from him?
Ondan en son ne zaman haber aldın?
I heard you had a fist-fight with him.
Kavga ettiğinizi duydum.
You still haven't heard from him?
Hâlâ duymadın mı?
Well, you just heard pretty much everything I know about him.
Onunla ilgili bildiklerimin büyük bir kısmını az önce duydunuz.
I mean, you must have heard from him.
Yani, ondan bir haber almış olmalısın.
That was the day I decided to expose him. Yes, you heard me right.
Bişeyler yapmalıydım Evet, onu çıkaracaktım
We heard you pushed him down the stairs.
- Adamı merdivenlerden ittiğinizi duyduk.
He heard you talking to Tess about hiding the truth from him.
Tess ile ondan gerçeği sakladığınızı konuşurken duymuş.
Don't tell anybody I told you, but I heard she might be breaking up with him.
Sana söylediğimi kimseye söyleme ama Bernadette'in ayrılmak istediğini duydum.
You heard it from our opposition because he's afraid we're beating him.
Karşı taraftan duydun çünkü onu mağlup ettiğimiz için endişeleniyor.
Just let him know I'm looking for him. Actually, now that you mention it, there is one thing. I heard you went back to Holly Cromwell.
Bu durumda, firma hakkında ayrıcalıklı, bilgileri yeni firmana verip vermediğini öğrenmek için burdayım.
Hey. Have you heard from him?
Ondan haber aldın mı?
Sorry. But if you see him, could you ask if he's heard from Tyler?
Ama eğer onu görürsen Tyler'dan haber almış mı sorabilir misin?
Have you ever heard of him?
Onu hiç duydun mu?
I heard you pulled him out of school.
Çocuğu okuldan aldığınızı duydum.
Now, you're tight with him, so why haven't I heard about it?
Onunla yakınsın, benim neden bundan haberim yok?
I heard that you can see him there sometimes.
Onu orada görebileceğini duydum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]