You ready for this traduction Turc
1,176 traduction parallèle
You ready for this, man?
Buna hazır mısın?
You ready for this?
Hazır mısın?
Okay, Sara, you ready for this?
Pekala Sara bunun için hazır mısın?
- You ready for this?
- Hazır mısın?
Are you ready for this?
Buna hazır mısınız?
Are you ready for this?
Buna hazır mısın?
- Are you ready for this commitment?
Sen kendini hazır hissediyor musun?
Key words. "Terrorist." "Weapons of mass destruction." You ready for this? "Rambaldi."
"Teröristler, kitle imha silahı" ve hazır ol, "Rambaldi."
It shoots tomorrow, and are you ready for this?
Yarın çekim var, ve buna hazır mısın?
You ready for this?
Buna hazır mısınız?
- Captain! You ready for this?
Buna hazır mısın?
- You ready for this?
- Buna hazır mısın?
Well, are you ready for this?
Bunun için hazır mısın?
# Are you ready for this?
"Buna hazır mısın?"
# # Are you ready for this?
"Buna hazır mısın?"
# # Are you ready for this?
"Hazır mısın?"
You ready for this?
Hazır mısın buna?
Are you ready for this, Mike?
Buna hazır mısın Mike?
Nobody gets you ready for this shit.
Kadınlar da kaybeder.
Are you ready for this? You're not gonna believe this.
- Adam cüzzam değil.
- So, you ready for this new prosecutor?
- Yeni davacı için hazır mısın?
You are really ready to die for this man?
Gerçekten bu adam için ölmeye hazır mısın?
You girls ready for this?
Kızlar hazır mısınız?
I hope you're ready for this.
Umarım buna hazırsındır.
You're ready for this.
Savaşa hazırsınız.
So, are you ready for this?
Peki buna hazır mısınız?
No, listen, I can see you're not ready for this.
- Hayır, dinle... Buna hazır olmadığını görebiliyordum.
- You're ready for this.
Buna hazırsın.
Brother, I've been ready for this since when you saved my life.
Abi hayatımı kurtardığından beri bunu düşünüyordum.
l know we've only dated for a few weeks and I know you weren't ready in the beginning but I really want this.
Yalnızca bir kaç haftadır çıktığımızı ve başlangıçta hazır olmadığını biliyorum ama bunu gerçekten istiyorum.
Now that you're a State Alchemist, you'll be called upon to go on missions, so be ready for this.
Artık bir ulusal simyacı olduğuna göre, görevlere katılmaya mecbursun. Buna hazırlansan iyi olur.
You sure you're ready for this?
Buna hazır olduğuna emin misin?
I still don't know if I'm ready for this, but I do know I love you.
Bunun için hazır mıyım halen bilmiyorum ama seni sevdiğimi biliyorum.
I think you're about ready for this now.
Sanırım buna hazırsın.
I think you may finally be ready for this gift.
Sanırım artık bu hediye için hazırsındır.
Are you sure that you're ready for this?
Buna hazır olduğuna emin misin?
LALITA : You sure you're ready for this?
Dansa hazır mısın peki?
Yeah, but are you sure you're ready for this... I mean, to be faithful?
Tamam da, sadık olmaya... hazır mısın peki?
Do you think he's ready for this?
Sence bunun için hazır mı?
I still don't think you're ready for this workout, especially in the dark.
Düşünüyordumda bu antreman için hala hazır değilsin, özellikle de karanlıkta.
"Perhaps your body is not yet ready for this dress" and so on, "Even if this dress fits you pretty well, but I feel that the ones that really suit you are completely different"
"Büyük ihtimal senin vücudun bu elbise için uygun değil" veya "Bu elbise tam üstüne göre, ama asıl istediğin kıyafetten tamamen farklı."
Are you ready for this?
- Bu ne işe yarayacak?
Let me get this cotton out for you and you'll be ready for Dr. Funkhouser.
Pamuğu da alayım böylece Dr. Funkhouser için hazır olacaksın.
I mean, i run the whores for this man, but far as being ready to run a place and stand up to all you have to stand up to, I... i don't know what got into me.
Yani, bir adam için fahişeleri idare ediyorum... ama bir yer işletmeye... ve birilerine hesap vermeye gelince... hangi akla hizmet ettim, bilmem.
You are not ready for this, are you?
- Buna hazır değil misin?
You're just mad because I didn't come running to you to discuss whether or not I was ready for this step.
- Bu adıma hazır olup olmadığımı sana gelip sormadığım için kızgınsın.
Well, obviously, you weren't ready for this step.
- Belli ki hazır değilmişsin.
You're just mad because I didn't come running to you... to discuss whether or not I was ready for this step.
Bu adıma hazır olup olmadığımı sana gelip sormadığım için kızgınsın.
- Obviously you weren't ready for this step.
- Belli ki hazır değilmişsin.
I'm telling you, Mickey... when we're ready to show Meredith this painting... she's gonna be so jazzed about it... she's gonna snap it up for £ 500,000 minimum... just to swipe it from under my nose.
İnan bana, Mickey Meredith'e resmi göstermek için hazır olduğumuzda o kadar tatmin olacak ki sadece benim elimden almak için en az beş yüz bin ödemeye razı olacak.
- Oh, hey, Gibbs. I don't know if you're ready for this.
Gibbs, buna hazır mısın, bilmiyorum.
you ready 2588
you ready to go 229
you ready to go home 28
you ready to roll 17
you ready to do this 59
ready for this 33
for this to work 27
for this reason 28
for this 316
you rock 110
you ready to go 229
you ready to go home 28
you ready to roll 17
you ready to do this 59
ready for this 33
for this to work 27
for this reason 28
for this 316
you rock 110
you ruined everything 66
you remember me 243
you read my mind 77
you really do 96
you ruined my life 104
you really hurt me 29
you rang 88
you really shouldn't have 29
you really 167
you really think so 206
you remember me 243
you read my mind 77
you really do 96
you ruined my life 104
you really hurt me 29
you rang 88
you really shouldn't have 29
you really 167
you really think so 206