Your life traduction Turc
45,569 traduction parallèle
You ready for the fight of your life?
Hayatınızın dövüşü için hazır mısınız?
You were making the biggest mistake of your life.
Hayatının hatasını yapacaktın.
Now, if you had run away, run away like a scared child, you would have regretted it every day for the rest of your life.
Şimdi korkak bir çocuk gibi kaçsaydın hayatın boyunca pişmanlık duyardın.
Well, there is no rest of your life if she kills you.
Seni öldürürse bir ömrün kalmaz.
I just have no idea who you've been seeing, or what you've been reading, or... anything about your life outside of Rand.
Senin kimlerle çıktığını, ne okuduğunu veya Rand dışındaki hayatın hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
Release me and I will allow you to proceed with your life untouched.
Beni serbest bırak, ben de hayatına devam etmene izin vereyim.
You know what the whole rest of your life is gonna be.
Hayatının kalanı nasıl geçecek, biliyorsun.
The radio you risked your life for... It's dead.
Uğrunda hayatını tehlikeye attığın radyonun işi bitik.
Hey, listen... no one can give you your life back, Aaron.
Bak sana hayatını kimse geri veremez Aaron.
If this falls back on you... it's gonna make your life miserable.
Bu işin ucu sana dokunursa hayatın cehenneme döner.
You were finally rebuilding your life.
Nihayet hayatını yeniden inşa etmiştin.
Hell, SeeChange cameras saved your life.
Seechange kameraları senin hayatını kurtardı.
Your life has been on a slow, but steady decline for years.
Hayatın, yavaş ama istikrarlı bir şekilde düşüşte.
You're never gonna have to work another day in your life.
Hayatında bir daha çalışmana gerek kalmayacak. Gördün mü?
Do you want to take care of this child for the rest of your life, is that what you want?
Hayatın boyunca bu çocuğa mı bakmak istiyorsun, istediğin bu mu?
He's offered $ 7 million for your life.
Senin Hayatın için $ 7 milyon teklif etti.
Your life is now forfeit.
Hayatın şimdi kaybedildi.
Oh, no, it's very funny to me, actually,'cause your life's falling apart.
- Bana göre gayet komik aslında çünkü hayatın altüst oluyor.
I saved your life.
Hayatını kurtardım.
I saved your life.
- Ben senin hayatını kurtardım.
Which you would not have done had I not warned you, thereby saving your life!
Seni uyarmasaydım yapamazdın, yani hayatını kurtardım.
If that man is the love of your life, you grab him with both hands.
Eğer o adam senin hayatının aşkıysa onu iki elinle sıkıca tut.
You're gonna meet kids today you can borrow money from the rest of your life.
Bugün tanışacağın çocuklar, ölene kadar borç alabileceğin insanlar.
You're gonna be spending the next few years of your life... defending it.
Önündeki birkaç yılı bunu savunarak geçireceksin.
Promise me you'll protect it with your life.
Hayatın pahasına koruyacağını yemin et.
- If you could only sing one last song, and then never be able to sing again for the whole rest of your life, whatwould that one song be?
- Siktir et Kitap. Sonra hayatının sonuna kadar bir daha hiç şarkı söyleyemeyeceksin. Hangi şarkıyı söylerdin?
You people move like you've never ridden a good hard baloney pony in your life.
Hayatınızda babafingoya oturmamış gibi dans ediyorsunuz.
It's bound to take your life!
Hayatını elinden alabilir!
♪ It's bound to take your life ♪
Hayatını elinden alabilir
- Before you judge the man, Remember you're breathing now because he saved your life.
- Adamı yargılamadan önce şu anda nefes almanın nedeninin onun hayatını kurtarması olduğunu hatırla.
Let me ask you something Dom, what's the best thing in your life?
Sana bir şey sorayım Dom, hayatındaki en iyi şey ne?
You said you want a plan B, instead of wasting the rest of your life.
Bahane istemiyorum. Zamanını boş yere harcamak yerine ikinci bir plan istiyorum diyen sendin.
Your life is not stopping because of this.
Hayatın bu yüzden duramaz.
I found it, go find your own fucking life vest.
Buldum, kendi hayat yeleğini bulmaya git.
Your purpose in life is to find your purpose.
Buda, "Hayattaki amacın hayatının amacını bulmaktır." demiş.
To spend your whole life believing in something and have it pulled away.
Hayatın boyunca inandığın şeyin elinden çekilip alınması.
Do you remember the treasure your father was searching for his entire life? Here is the treasure map.
Babanın hayatı boyunca aradığı hazine vardı ya onun haritası burada.
This is the chance to prove that your father gave his life for something more than just a legend.
Bu bir şans. Babanın hayatını adamış olduğu bu şeyin bir efsane olmadığını kanıtlayabilirsin.
The war that you've been fighting your entire life, Stick, it's over.
Hayatın boyunca uğruna dövüştüğün savaş bitti Stick.
Your real life and your other life are two trains dangerously close to colliding right now.
Gerçek hayatın ve diğer hayatın kafa kafaya çarpışmak üzere.
Well, I'm not sure that's exactly a capital offense, but you did risk your own life.
Bence bu idamlık bir suç değil ama sen hayatını tehlikeye attın.
A toast to rose and aggie, and your future life together.
Gül ve aggie bir tost ve gelecekteki hayatınız birlikte.
You want your old life back?
Eski hayatını istiyor musun?
So, your son's a failure in life, your daughter took her life.
Yani, oğlunuz bir başarısızlık örneği, kızınız intihar etti.
And I think, if she were here today, Mr. Attorney... she would refute your baseless insinuations... that she would give up her brilliant future and take her own life... just because Mommy didn't get her a little red wagon.
Ve bence bugün burada olsaydı avukat bey asılsız imâlarınızı reddederdi ; sırf annesi kırmızı bir vagona binmesine izin vermedi diye parlak geleceğinden vazgeçip hayatına kıymış olamaz!
About a week before your sister took her life... what were you doing for a living then?
Kız kardeşiniz kendine kıymadan önce, hayatınızı nasıl kazanıyordunuz?
Do you want your life back?
Hayatını geri istiyor musun?
This is what you dreamed of your whole life.
Hayatın boyunca bunu hayal ettin.
Why live only a quarter mile at a time, when you can live your whole life that way?
Neden tüm hayatında böyle olabilecekken 400 metrelik yarış yapmayı bekleyesin ki?
What, just wasting the rest of your life, Dad?
Ne yani hayatının geri kalanını böyle boş yere harcayacak mısın baba?
Means you'll do the rest of your new life term here in the SHU - unless you wanna play ball. - Got nothing to play.
Bu da demek oluyor ki eğer bildiklerini anlatmazsan hayatının geri kalanını burada geçireceksin.
your life is over 24
your life depends on it 17
your life is in danger 35
life 1101
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124
your life depends on it 17
your life is in danger 35
life 1101
lifetime 19
life is but a dream 17
life is good 62
life is beautiful 34
life goes on 120
life is short 124