English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ И ] / И говорил

И говорил traduction Turc

5,446 traduction parallèle
Я не могу... не могу представить, чтобы Тедди пошел на консультацию и говорил о чем-то.
Ben hiç Teddy'nin böyle şeyleri konuşmak için danışmana gittiğini görmedim.
Я всего лишь хотел бросить шар, как я и говорил.
Birkaç el oynamak istedim sadece, dediğim gibi.
Хочу уехать, как он и говорил.
Gitmek istiyorum. Babamın dediği gibi.
Пресекай и исправляй. Как ты и говорил.
"Engel ol ve tekrarla" aynı dediğin gibi.
Как я и говорил, если бы парень изменял направо и налево, это было бы не просто скрыть в наш век технологий.
Demek istediğim, eğer bu adam etrafta başka kadınlarla birlikte oluyorsa, bu elektronik çağda saklaması zor olurdu.
Как я и говорил.
Dediğim gibi.
Как ты и говорил.
Dediğin gibi.
И это твоя правда на сегодня, а ты всегда говорил правду.
Şu an senin için doğru olan bu ve her zaman doğruyu söyledin.
- Случись это, ты скажешь, я же говорил, и мне будет паршиво.
- Eğer bu olursa "ben söylemiştim" diyeceksin ve ben de buna uyuz olacağım.
Вы держали оружие, и кто-то говорил вам, куда встать.
Eline bir silah aldın ve birisi sana nerede duracağını söyledi.
- Я говорил и делал то, что говорить и делать не следовало.
Yapmamam gereken pek çok şey söyledim ve yaptım.
- Как я вам уже говорил, важно слушать ее слова и ее голос.
Açıkladığım gibi, önemli olan söyledikleri ve sesi.
- Мой отец говорил "богатство и слава даются небом".
Babam, zenginlik ve onurun cennete bağlı olduğunu söyledi.
И как раз минуту назад говорил, что ей, вероятно, можно снова иметь детей.
Siz içeri girmeden önce de söylüyordum, bence o, çocuk sahini olmak için ruhsal bakımdan yeterli olabilir.
И ты с ним не говорил после церемонии?
Törenden sonra onunla konuşmadın mı?
И бля, кто бы говорил.
Hem konuşana bak, gittin evlendin mi sen?
И я говорил тебе, как с этим покончить.
Sana nasıl kurtulacağını söyledim.
И как я говорил перед уроком, искусство это любовь, проявленная людям.
Daha önce bu derste belirttiğim gibi sanat... Halka açık aşktır.
Тесла говорил : "Если хотите открыть тайны вселенной, мыслите категориями энергии, частотности и колебаний".
Tesla "Evrenin sırlarını keşfetmek istiyorsanız enerjiyi, frekansı ve salınımı öğrenin" der.
Кафка говорил : "В борьбе между тобой и миром, будь секундантом мира."
Kafka'nın bir sözü var. "Dünyaya kafa tutan bir adamın savaşında bahsinizi dünyadan tarafa oynayın."
- За время кампании я говорил с тысячами людей, и все они хотели перемен.
Seçim kampanyam sırasında binlerce kişiyle konuştum. Değişiklik istediklerini söylediler.
Послушай, Уолтер. Кажется, ты неплохой человек, просто... когда мы болтали по телефону, ты не упоминал о том, что тебе за 50, не говорил о жене и детях.
Bak Walter iyi bir adama benziyorsun ama sorun şu ki telefonda konuştuğumuzda 50 yaşında olduğunu veya karın ve iki çocuğun olduğunu söylememiştin.
Если ты говорил с Нэтали, то... Ты знаешь про концерт, и знаешь, что ничего такого не было.
Dostum, eğer Natalie ile konuştuysan, konseri biliyorsun, hiçbir şey olmadığını da biliyorsundur.
Я же говорил, что если они поставят на защиту этого неуклюжего толстозадого Крейга, то проиграют - и что они сделали?
Biliyor musun, onlara o hantal, şişko Craig'i defansa koymamalarını söyledim, peki onlar ne yaptı?
Не помню, что я говорил, но думаю, это было громко, и наверняка я слишком задержался.
Ne söylediğimden tam emin değilim ama gürültülüydüm ve muhtemelen uzun süre kaldım. - Sorun değil.
Ты говорил, что Гатри - твой самый лучший, самый доверенный... и... и вот я нахожу его подстрекающим двор к неповиновению.
Guthrie'nin en iyi ve güvenilir adamın olduğunu söylemiştin ve onun buradaki en karmaşa yaratan kişi olduğu ortaya çıktı.
Это же ты говорил и в последний раз, когда ушёл к Ра'сом, и как всё для тебя обернулось?
Ra's ile son karşılaşmana giderken de böyle söylemiştin... O senin için nasıl sonuçlandı?
Я тебя люблю, поэтому сделаю вид, что ты этого не говорил и отвезу тебя домой.
Seni seviyorum, o yüzden bunu söylememişsin gibi davranıp seni eve götüreceğim.
И пока я работал с ними, Я всегда говорил самому себе что все, что я сделал, Я делал ради моей семьи.
Ve kendime hep bu insanlarla yaptıklarımı ailem için yaptığımı söyledim.
Я говорил тебе, что мне нужен бланки DD-5 для дела Андрейко на моем столе, и если я недавно не ослеп, их здесь нет!
Andreyko davası için DD-5'i masamda görmek istediğimi söylemiştim. Kör falan olmadıysam masamda hiçbir şey yok şu an!
Я говорил что... не могу быть Стрелой и быть с тобой.
Sana bir keresinde hem Arrow olup hem de seninle birlikte olamayacağımı söylemiştim.
Я говорил тебе, что не могу быть с тобой и спасать город.
Hem seninle birlikte olup hem de şehri kurtaramayacağımı söylemiştim.
Сколько раз я об этом говорил? Он думает только про развлечения, и даже не пытается получать удовольствие от учебы.
Oyun oynamak sana anlık zevk verir ancak ders çalışmak ömür boyu zevk verir.
Дрилл говорил, что есть и другие.
Drill bana başkaları olduğunu söylemişti.
И прости, но я говорил, что обувь не подходящая.
Üzgünüm ama bu ayakkabılar çok uygunsuz demiştim.
Мы договорились, ты и близко не подходишь к радиологии. Клянусь, я ничего не говорил.
Radyolojinin yakınına dahi adım atamayacağını biliyorsun.
Он сказал что говорил с тобой и ты ему открыла глаза.
Seninle gözlerini açan bir konuşma yaptığını söyledi.
Когда она больше не могла шевелиться и говорить, ты говорил за нее?
Hareket edemeyip konuşamayacak hale geldiğinde onun için konuştun mu?
Он говорил, что ему не нравится обладать информацией, что у него есть, и что конкуренты могут преследовать его из-за неё. Он говорил вам, какого рода информацию он имеет в виду?
Sahip oldugu bilgilere sahip olmaktan memnun olmadiginı, rakip sirketlerin muhtemelen peşinde olabilecegini soylemişti.
По слухам, он говорил, что собирается отловить какого-нибудь эльфа и вернуться с ним в Англию, чтобы победить мистера Норрелла и вернуть магии ее былое величие.
Bir peri ele geçireceğini söylediğini duymuşlar. İngiltere'ye dönüp Norrell'i bozguna uğratacak ve İngiliz büyüsünü hak ettiği şekilde geri döndürecekmiş.
Ты говорил, что пробил звонки её бывшей соседки и нашёл адрес, с которого она звонила в последний раз. Ага.
Eski ev arkadaşının telefon kayıtlarına baktığını söylemiştin Vera'nın en son arandığı adresi bulmuştun.
Мы просто... Я... знала кое-кого, кто так говорил, вот и все.
Etrafımı çevirmiş günahkârlar da yalan söyleyip dolandırıcılık yapıyor.
Ты говорил, Мэнсон был сутенёром, и одна из его девушек...
Manson'ın kadın tüccarı olduğunu söylemiştin, ve kızlarından birinin...
Ты также говорил и тогда.
Evet, aynı şeyleri o zaman da söyledin.
Это похоже на то, что тебе просто никто никогда не говорил "Нет", и тебя это выводит.
Sanki kimse sana hayır demediği için buna katlanamıyormuş gibisin.
И как ты всегда говорил, братья превыше братства.
Senin de her zaman söylediğin gibi, önce kardeş sonra Kardeşlik, değil mi?
Так понимаю, ты говорил с Беркхардом и Гриффином.
Burkhardt ve Griffin'la bir konuşma yapmışsınız sanırım.
И я этого не говорил.
Ama bunu benden duymadın.
Я говорил о Хлое и ее проблемах, не о нас.
Chloe'yle onun durumu hakkında konuşuyordum, bizimki değil.
Ты говорил, что кто-то из гостей рассказал Шо о Монро и Розали.
Düğündeki birinin Shaw'a Monroe ve Rosalee'den bahsettiğini söylemiştin.
Ты говорил с его сокамерником Вильямсом и ты навещал его восемь раз.
- O kim bilmiyorum. Hücre arkadaşı Williams'la konuştun ve onu sekiz kere ziyaret ettin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]