English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ О ] / Откуда он взялся

Откуда он взялся traduction Turc

232 traduction parallèle
Откуда он взялся?
Nereden geldi?
Откуда он взялся?
Nereden geliyor?
Откуда он взялся?
O da nereden çıktı?
Откуда он взялся?
Buralarda bir üs yok ki.
Понятия не имею, откуда он взялся.
Nereden çıktı bilmiyorum.
Вам известно, откуда он взялся?
Nereden geldiğini biliyor musunuz?
Он даже не вспомнит откуда он взялся.
Nereden geldiğini hatırlamayacak.
Откуда он взялся?
- Nereden geliyor? - Acayip.
- Я даже не понял, откуда он взялся.
Onu görmedim bile.
Откуда он взялся?
Lanet olası!
Откуда он взялся?
- Neredeydi? - Ne demek bu?
Откуда он взялся?
- Bu adamı, nereden buldun?
Вернуть его туда, откуда он взялся.
Ait olduğu yere.
Я вообще не понимаю, откуда он взялся.
Onu nereden bulduğumu bile bilmiyorum.
Боже, откуда он взялся?
Tanrım, şuna bak.
Я не знаю откуда он взялся или как он туда попал. Но я действительно был рад его видеть.
Küçük Dere'nin oraya nereden veya nasıl geldiğini bilmiyorum ama onu gördüğüm için çok mutluydum.
Откуда он взялся?
Nereden çıktı bu?
Да, но я так и не понял откуда он взялся.
Evet, ama nereden geldiğini anlamadım.
Сначала, укрепите безопасность Марра и Экобана а потом найдите злоумышленника и узнайте откуда он взялся
Öncelikle, Marr ve ECOBAN'da güvenliği arttırın. Sonra davetsiz misafirimizi araştırın arkasında kimler var bulun.
- Мам, а откуда он взялся?
Nereden geldi? Geldi işte.
Откуда он взялся?
O nasıI geldi?
- Откуда он взялся?
Hödük nasıl girdi resime?
Нет, он знал, что это белок, но не знал, откуда он взялся.
Hayır, o bunun bir protein olduğunu biliyordu ama nereden geldiğini bilmiyordu.
Откуда он взялся?
O nereden geldi?
Я имел в виду – откуда он взялся?
Bu da nereden çıktı?
До сих пор не сказал, откуда он взялся. Уверен, что не из райских чащей.
Hâlâ bana nereden geldiğini söylemiyor ama iyi bir yer olmadığı kesin!
- Откуда же он взялся?
- Nereden gelmiş?
Капитан, откуда он вообще взялся?
Kaptan, bu adam nereden gelmiş olabilir?
Откуда он взялся?
Nereden çıktı o?
Откуда он взялся?
Nereden çıktı?
А он-то, откуда взялся?
O da nereden çıktı?
Никто не знает, откуда он такой взялся. А он не может найти работу, потому что отказывается играть в традиционной манере.
Ve çalışma olanağı da bulamamış çünkü o dönemin geleneksel tarzında çalmayı hâlâ kabul etmiyormuş.
Он-то откуда взялся?
- Nereden çıktı o?
Сюзан, откуда-то он взялся.
Susan, bir yerlerden gelmiş olmalı.
Откуда он взялся?
O halde o nereden çıktı?
"Откуда, блядь, он там взялся?"
"Nereden geldi bu?"
- Ты можешь объяснить, откуда он взялся?
- Nereden geldiğini söyler misin?
Откуда он здесь взялся?
Sen nasıl burada olabilirsin?
И если бы ты его не поддержал, он был бы в той самой пробирке, откуда взялся.
Sen onu desteklemeseydin, geldiği o tanka dönmüş olacaktı.
Откуда он взялся в таком возрасте с крыльями.
Onun yaşında kanatların çıkmaz. Bu tam gazete haberi olur.
Кто узнает, откуда именно он взялся?
Bu lanet olası şeyin nereden geldiğini bilen var mı?
А он откуда взялся!
Bu nereden çıktı?
- Откуда он взялся?
Bu, konu ile alakasız.
- Откуда, чёрт возьми, он взялся?
- Hangi cehennemden geldi?
Не понимаю, откуда он взялся?
Ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok.
Откуда ты думаешь он взялся?
Nereden geldiğini sanıyorsun?
Откуда он такой взялся?
Hangi cehennemden geldi?
- Слушай, а откуда он взялся?
- Nereden geldi ki?
Откуда он у них взялся?
- Evet. Ustaşa nereden buluyor onları?
А он откуда здесь взялся?
Burada ne isi var?
- А он откуда взялся?
- Buraya nereden gelmiş?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]