English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russe → Turc / [ О ] / Откуда он знал

Откуда он знал traduction Turc

84 traduction parallèle
И я понятия не имею откуда он знал про меня.
Beni nasıl bulduğunu da bilmiyorum.
Откуда он знал ваше имя?
Adınızı nereden biliyordu?
Откуда он знал ваше имя?
Adını nereden bildi?
А у тебя есть лучшее объяснение того, откуда он точно знал когда и как погибнет Лукас Менанд ; почему отпечатки Джейсона Николса были найдены внутри патрульной машины ; и откуда он знал тайну Лизы Янелли.
Lucas Menand'ın nasıl ve ne zaman öleceğini bildiğine, Jason Nichols'ın parmak izlerinin neden arabada olduğuna ve Lias Ianelli'nin sırrını nasıl bildiğine dair daha iyi bir açıklaman yoksa.
Но откуда он знал? Я не знаю.
Ama bunu nereden biliyor?
- Кэсси, как ты думаешь, откуда он знал, когда звонить?
Ne zaman arayacağını nasıl biliyor dersin?
Откуда он знал, что тебя это не убьет?
ÖImeyeceğini nereden biliyordu?
Откуда он знал, что ты выживешь?
Senin kurtulabileceğini nereden biliyordu?
Но откуда он знал, что это вы?
Ama dosyaya senin eriştiğini nasıl bildi?
Откуда он знал, куда идти?
Nereye gideceğini nereden bildi?
Но откуда он знал, какую дверь они открывают?
Ama onların hangi kapıyı açtığını nasıl biliyordu?
А откуда он знал?
Muhafız nereden biliyordu ki?
Откуда он знал?
Nasıl bilebildi?
Откуда он знал как это делать?
Peki, nasıl çıkaracağını nerden biliyordu?
- И откуда он знал, что мы будем тут?
- Ayrıca burada olduğumuzu nasıl bildi?
Ничего из этого не объясняет, откуда он знал что-либо об убийстве Рейчел.
Bunlardan hiçbiri onun Rachel'ın cinayeti hakkında nasıl bilgisi olduğunu açıklamaz.
Да, это объяснило бы, откуда он знал, куда ему идти.
Evet, nereye gideceğini bilmesini açıklıyor.
Что он делал в городе? И откуда он знал где мы были перед пожаром?
Kasabada ne yapıyordu, ve yangından önce nerede olduğumuzu nereden biliyordu?
Черт, не понимаю, откуда он знал, что старшая - восьмерка?
Lanet olsun, sekizliyle eli kazanacağını nereden bildin?
Он знал, откуда ты пришел и что ты сделал.
Senin nerden geldiğini ve ne yaptığını biliyor.
Я не знал, откуда он явился и зачем.
Nereden ya da niçin geldiğini bilmiyordum.
Откуда ты знал, что пулю получит он, а не я?
Ölenin ben değil o olacağını nereden bildin?
Шатался туда-сюда, не знал ни кто он такой, ни откуда пришел.
Ortalıkta gezerken bulundu, kim olduğunu, nereden geldiğini bilmiyordu.
Откуда он знал, что ты будешь в этом кинотеатре?
O sinemada olacağını nasıl bildi bu arada?
Откуда, черт побери, он знал, что мы с Кевином не ладим?
Kevin ve benim iyi geçinemediğimi de nereden bildi?
Откуда, чёрт побери, он знал, что она заболела?
O'nun hasta olduğunu nereden biliyordu?
Откуда он это знал, и что могло стоить такого риска?
Ve eğer bunu biliyorduysa, bu riski almaya değecek neydi?
Кроме того, откуда он точно знал что после того, как я зайду и увижу так много народу, я просто не подам им грёбаную еду
Ayrıca sayıca fazla olduklarını görüp içeri girmeyip sadece aptal yemeklerini götürüp gitmeyeceğimi nereden biliyor?
Откуда я знал, что он чокнутый!
- Ne bileyim böyle çatlak olduğunu?
Савино говорит, что пытался дать знак, но было темно... и он не знал, откуда придет Бэй.
Savino diyor ki, sinyal vermeye çalışmış ama ortalık karanlık Bey'in nereden geldiğini görmemiş.
Откуда я знал, что он обманет нас?
Yapma. Onun bize kelek atacağını nereden bilebilirdim ki?
Нет, он знал, что это белок, но не знал, откуда он взялся.
Hayır, o bunun bir protein olduğunu biliyordu ama nereden geldiğini bilmiyordu.
Папа, откуда ты знал, что он возьмёт деньги?
Parayı alacağını nereden bildin?
- Доктор, откуда он знал?
- Doktor, bunları nasıl bildi?
Но было и то, чему Гарри меня не научил. Может быть, он этого не знал, откуда ему было знать.
Fakat Harry'nin bana öğretmediği birşeyler vardı ; belki bilmediği, muhtemelen de bilemediği...
Откуда ты знал, что он не назовёт своего имени?
Adını vermeyeceğini nereden bildin?
Откуда ты знал, что он пойдёт за мной?
Üzerime geleceğini nereden bildin?
Откуда ты знал, что он не выстрелит?
Seni vurmayacağını nereden bildin?
Потому что никто не знал, откуда он взялся.
Çünkü kimse nereden geldiğini bilmiyordu.
Секундой позже он бы активировал детонатор. Откуда ты знал?
Bir saniye geciksem, bombayı patlatabilirdi.
- Откуда ты знал, что он отдаст тебе зажигалку?
- Sana çakmağını vereceğini nasıl bildin?
Ну ладно, а детали он откуда знал?
Pekâlâ, o zaman detayları nasıl biliyordu?
Погоди-ка. Он знал? Но откуда?
Bir dakika, nasıl bildi peki?
— Откуда нам известно, что он знал их?
- Onları tanıdığını nereden biliyorsun?
Откуда ты знал, что он нападёт на тебя?
Sana böyle saldıracağını nasıl bildin?
Может, расскажешь, откуда ты знал, что он рыжий?
Kızıl saçlı olduğunu nasıl bildiğini söylemek ister misin?
- Мы не знаем, откуда он его знал. - Да.
Nereden tanıdığını bilmiyoruz değil mi?
Так откуда убийца знал, что если он через полчаса вернется, Ларри Мартин будет всё-ещё там?
O zaman katil 30 dakika sonra geri geldiğinde Larry Martin'in hâlâ orada olacağını nerden bildi?
Объясняет, откуда он так хорошо знал её распорядок. Мы изучили расписание, чтобы выяснить, кто был там во время отправки сообщений.
Yazıların yazılma zamanları ile çalışanların giriş saatlerini karşılaştırdık.
Никто не знал, откуда он родом и как оказался в Ако.
Nereden geldiğini veya Ako'ya nasıl ulaştığını kimse bilmez.
- Откуда он это знал?
- Bunu nereden bilebilirdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]