English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Başaracak

Başaracak traduction Anglais

611 traduction parallèle
Ve sanırım, Goethe ve Schiller'in peşinden gitmeyi hayal ediyor ve sanırım bunu da başaracak.
And he is dreaming, I suppose, of following in the footsteps of Goethe and Schiller, and I hope he will.
Başaracak.
She'll make it.
- Babam O'nu görebilmeyi başaracak değil mi?
- He would be able to see him, wouldn't he?
Gibraltar başaracak mı?
Will Gibraltar make it?
Bunu nasıl başaracağı önemli değil ama başaracak.
Doesn't matter how she achieves that destiny, but she will achieve it.
Ya başaracak ya ölecekler. "
Theirs is but to do or die ".
Kurt bunu başaracak, göreceksiniz.
Kurt will do it. You'll see.
Kolay olmayacak ama başaracak.
Won't be no party, but he'll make it.
Sanırım başaracak.
I think he can.
Sanırım başaracak!
I think he can.
Ölmeyi başaracak, aynı şekilde.
He'll manage to die, just the same.
- başka sefere - akşam yemeğime tavaya haşhaş koyacağım General Lee benimle bunu başaracak
Well, it was the time I put my dinner on a skillet lid and taken it to General Lee with my own hands.
Biliyor musun, bence başaracak.
You know, I think he'll do it.
Yeni dünyaya gitmeyi başaracak bir şey varsa o da bu gemi olacaktır.
If anything can make it to the new world, this one will do it.
Başaracak.
He won't fail.
İyi işler başaracak.
Good spread to his shoulders.
Ama başaracak efendim. Bir gün tahtınızı alacağınız kadar eminim efendim.
But he'll make it, sire, just as sure as one day you'll win back your throne.
- Sanırım başaracak, tatlım.
Well, I think he will, honey.
Bunu başaracak hayalgücün var.
You've got the imagination to bring it off.
Evet, efendim! Cüretkâr ve alımlı LaVerne Shumann bunu başaracak.
Yes, sir, the daring and lovely LaVerne Shumann is going to make it.
Kocası başaracak, örgüleri kesilecek.
Her husband will succeed, the braids will be cut.
- Sence Morgan başaracak mı? - Hayır.
Hey, you think Morgan'll really make it?
Ya başaracak ya kaybedecekler.
They've gotta succeed or lose face.
Beni bir kere kaçırdı, ama bu defa başaracak.
He missed me once, but he'll make sure this time.
Napoleon başaramadı, Hitler başaramadı, ama Coca Cola bunu başaracak.
Napoleon blew it, Hitler blew it, but Coca-Cola's gonna pull it off. Forget it.
Üçüncüde başaracak.
The third time he will succeed.
Ama bu Dan var ya, günün birinde başaracak.
But Dan here, he's gonna make it some day.
Başaracak.
He will do it.
- Başaracak mıyım?
Will I succeed?
Biliyor musun, eskiden bir ara neredeyse başaracak gibi olmuştuk.
You know, there was a time once when we almost had it made.
Evet.Ama pek de başaracak gibi görünmüyor.
Yes. But I wouldn't feel like doing it.
Pekala, fakat Oregon'a az bir yolumuz kalmışken, içimizden sadece bazıları oraya varıp yerleşmeyi başaracak.
All right, but some of us are gonna have to settle for a piece of ground a little short of Oregon.
Başaracak.
He will succeed.
Elbette başaracak!
Man, did he ever qualify!
Yo, Başaracak.
No, he's gonna make it.
Sanırım başaracak.
I think he's gonna do it.
Shelby, başaracak gibi.
Shelby, he might make it.
Başaracak, ormanı geçecek.
It will do it, it will get through the forest.
- En azından başaracak kadar, hepsi bu.
- As much as it takes to succeed, that's all.
Asırlarca evrimin yapamadığını bir filtre nasıl başaracak?
How can a mere filter accomplish what centuries of evolution have failed to do?
Bu bölük bunu başaramayacak olursa başaracak birini bulurum.
Put fire into this battalion, or I'll get somebody who can.
Çok iyi bir eğitim görmedim, ama büyük işler başaracak yetenekte olduğumu düşünüyorum.
I'm not well educated, but I think I'm capable of great things
Nerdeyse başaracak!
They're about to succeed
Ben başaramazsam ayaklarının altında petrol olan insanlar başaracak.
If I don't make it the people who have oil under their feet will!
Doğru, çok uzun değilsin ve biraz çirkinsin ama tek başına başaracak kadar kısa ve çirkinim.
True, you're not too tall and kinda ugly but I'm short enough and ugly enough to succeed on my own.
Çünkü başaracak.
'Cause he's gonna make it.
Başaracak, değil mi Küçük John?
He's gonna make it, isn't he, Little John?
Muhtemelen bu kez başaracak.
Perhaps this time he will be a success.
Acaba o... başaracak mı?
Will he... - Will he succeed? - He is very much afraid... that we will stop him.
Aklımda kadınlara unutturmayı başaracak yeterli bir fikir yok ki. Bu belki de ta...
Could it be glands?
- Sizce başaracak mı?
We will show you his skills soon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]