English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Başardık

Başardık traduction Anglais

6,733 traduction parallèle
Başardık.
Gotcha!
- Başardık mı?
He's dead?
Başardık.
We made it.
Bu sefer bir yerde hata yapmadıysak başardık demektir.
This time, unless we've slipped up somewhere, we have created
Başardık be Philippe.
I mean, we did it, Philippe.
Noel vakti, neredeyse başardık ve bunu hak ediyorsun.
It's Christmas now, and we've almost made it... and you deserve this. So Merry Christmas.
Onunla iletişim kurmayı başardık.
- We got him. - Just relaying my condition is still good.
Başardığımız her şeyi, sizin sıkı çalışmanız sayesinde başardık.
Everything we've achieved... has been due to your hard work.
Başardık dostum.
We made it, buddy.
Silahşorlar cesurca can verirken De Foix'yla kaçmayı başardık.
The Musketeers die heroically but De Foix and I are allowed to escape.
Şu anda sizlere söylüyoruz çünkü sonunda onunla iletişim kurmayı başardık ve uygulanabilir bir kurtarma planımız var.
We are telling you now, because... we finally have communication with him. and a viable rescue plan.
Efendim, başardık.
Sir, we made it.
Ancak başardık ve bu sadece başlangıçtı.
But we did it, and that is just the beginning ;.
Bu ağaçlar, AVM'dekilerden daha iyi. - Başardık!
This tree is way better than the ones at the mall.
Başardık!
We made it!
Tüm bu yalanlara ve şiddete rağmen burada yaşamayı başardık.
Even with all these lies, with this violence... we have made lives here.
Başardık değil mi?
Didn't we do it?
"CROW" a yetişmeyi başardık.
We managed to catch up with "CROW"...
- Başardık!
WE'VE DONE IT!
Başardık!
We did it!
- Başardık!
- Got it!
Bu iletişim ağının yapısını kavradığımızda, toplumun yapısı hakkında daha iyi bir sentez yakalamayı başardık.
When we understand the structure of this communication net, we stand to grasp a good deal more about the fabric of society.
Onları kandırmayı başardık!
We have managed to trick them!
Böylesine kısa sürede üretmek zor oldu ama sonunda başardık sanırım.
It was hard to mass-produce on such short notice but I think we finally got it.
Uzun zaman hayatta kalmayı başardık, sizden çok daha uzun ve iyiyi oynayarak olmadı bu.
We've managed to survive a long time... much longer than you, I might add... and we didn't do it by playing nice.
- Tanrım başardık.
Oh, my God, we're in.
- Başardık mı?
- We're in?
Başardık mı?
- We got in.
- Başardık.
- We're in?
Başardık.
We're in.
- Başardık.
- We're in.
- Başardık!
- We did it!
- Trav'le başardık! - Belli.
Trav and I did it!
Sinüs ritmine geri şoklamayı başardık.
We were able to shock it back to sinus rhythm.
Başardık, Travis!
We did it!
Hayatta kalmayı başardık.
We survived.
Ben zorluğu kabullendim ve biz bunu yürütmeyi başardık.
I took on a challenge and we made it work.
Başardık.
We did it.
Başardık, Nagisa.
We did it, Nagisa.
Onları öldüren dalkavuklardan birini yakalamayı başardık.
Manage to snag one of the eaheas that took them own.
- Başardık.
Well, we did it.
- Evet başardık dostum.
Yes, we did, my friend.
- Aynen başardık.
We sure did.
- Başardık!
We did it!
Başardık!
Ah! We made it!
Sadece kendisini esir alan kişiye âşık olduğunu ve nasılsa karanlık ve çatlak zindanından kaçmayı başardığını söylüyorum.
Just that she was in love with her captor and somehow managed to escape from his dark and crazy dungeon.
Öyle de olsa ekibimin günler içinde başardığına kıyasla...
But even so, compared to what my team has accomplished in a matter of days, I...
Yürür giderim diyerek seni tehdit ettim, sen de dayandın ve acıktın ve 15 milyon dolarlık anlaşmaya ulaşmayı başardın.
I threatened to walk and you turned lean and hungry, and you clawed your way into a $ 15-million deal.
Başardın kızım.
You did it, girlie. Yeah.
Bebek " karanlık varlıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak yapılan 24 patlamayı engelledi. 8'ni yakalamayı başardı.
'In the next 4 years, "Baby" built deep assets...''... made intercepts, and directly or indirectly...''... prevented around 24 blasts in the country.' 'We also caught 13 Most Wanted...''... and did 8 encounters.'
Personel yetersizliğine rağmen...,... cerrahi servisi haftada ortalama kırk ameliyatı gerçekleştirmeyi başardı. Komplikasyonlarda bir artış olmadığı gibi ölüm oranında da % 18 azalma sağlandı.
Despite being understaffed, the surgical service has been able to average over 40 surgeries per week with no increase in complications and an 18 % decrease in mortality.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]