English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Başarılı

Başarılı traduction Anglais

18,127 traduction parallèle
Arkadaşlarım, gelecekte birer kahraman olmayabilir ama başarılı olursak efsane olarak hatırlanacaklar.
In the future, my friends may not be heroes, but if we succeed, they will be remembered as legends.
Daytona'da başarılı olursak ve sebring konusunda başarılıysak...
If we're successful at Daytona and we're successful at sebring...
Bu delillerin bir kısmı mahkumiyetinin yeniden yargılanma başvurusunun başarılı olmasının sebebiydi.
Some of this evidence was the subject of the defendant's successful appeal to be retried for her original convictions.
Babanız ameliyatı başarılı bir şekilde atlattı.
Your dad made it through surgery with flying colors.
Bence bu iş görüşmesi çok başarılı geçti hissedarlar çok memnun kalacak.
I think this business meeting has gone very successfully and, uh, I think the stockholders will be pleased.
Bence gayet başarılı bir numaraydı.
I would call that a success.
Tuzağınız başarılı oldu mu Profesör Thawne?
Was the trip a success, Professor Thawne?
Başarılı oldu.
I believe it was.
Zaman Efendileri. Arkadaşlarım, gelecekte birer kahraman olmayabilir ama başarılı olursak efsane olarak hatırlanacaklar.
In the future, my friends may not be heroes, but if we succeed, they will be remembered as Legends.
Sosyal medyada, başarılı insanlara gözünü kestiren kızlar gibi.
It's like those pussies on the Internet taking shots at the successful people.
O kadar da başarılı bir oyuncu değil.
He's not that successful or anything.
- Sence Tina neden başarılı olamadı?
Why didn't Tina go very far?
S.E.G. sizlerin sayesinde başarılıdır.
S.E.G. is successful because of each and every one of you.
Takımda çok başarılı.
He's doing great on the team.
Eğer başarılı olursan ortadan kaybolurum. Karının sırrı da benimle birlikte yok olur.
If you succeed, I'll disappear, and your wife's secret will disappear with me.
Ne kadar başarılıymış görelim.
Let's see how well that worked.
Peder Thomas haç ayinini ikinci kez yapacak ama başarılı olamayacak.
Father Thomas, he will perform the ritual of the cross for the second time, but it will not succeed.
Başarılı bir hırsıza ihtiyacımız olacak.
We're going to need an accomplished thief.
Orada çok başarılı oldum.
a big success with.
Amerikan Savunma Bakanı bile Incheon'da başarılı bir kuşatma ihtimalinin ancak beş binde bir olduğunu kendi ağzıyla söyledi.
Even the U.S. Secretary of Defense has said the odds of a successful invasion of Incheon are five thousand to one.
Birliklerimizin başarılı bir çıkarma yapması için dar su yolunu geçebilecek yeterli zaman lazım.
For our troops to make a successful landing, the entire fleet needs enough time to pass through the narrow waterway.
Bana bir iyilik yap ve ikimizi başarılı göster.
Do me a favor and make us look good, okay?
Operasyonun başarılı geçmesi için dua ediyorum ve hepinizden de kocam için, başkanınız için ettiğim dualara katılmanızı istiyorum. "
I'm praying for a successful procedure, and I ask all of you to join me in praying for my husband, your president.
Zaman Efendileri. Arkadaşlarım, gelecekte birer kahraman olmayabilir ama başarılı olursak efsane olarak hatırlanacaklar.
In the future, my friends may not be heroes, but if we succeed, they will be remembered as legends.
"Wilson Fisk'in başarılı tutuklanması."
"The successful apprehension of Wilson Fisk."
Büyük bir iş, başarılı, ofisi köşede olan avukat bey.
Big job, hotshot, corner office lawyer man.
Bu gemiyi yönetme konusunda ne kadar başarılı olduğunuzu kanıtladınız.
You've proven yourself quite adept at piloting this ship.
Şimdiye kadar başarılı olmam gerekiyordu!
I should have made it by now!
Bir çok şeyi dengede tutmaya çalışan bir kadın ve anladığım kadarıyla oldukça da başarılı bu konuda.
She's a woman balancing a lot on her plate, and, as far as I can tell, doing a fantastic job.
Çalışması gereken zeki ve başarılı bir kadınsın. Yoksa güvenini, kimlik duygunu ve en önemlisi akıl sağlını kaybedeceksin.
You are a smart and accomplished woman who needs to work, or you will lose your confidence, your sense of identity, and most importantly, your mind.
Başarılı olmayacağımı biliyor muydun?
What? You expected me to fail?
Sen bile başarılı olmayacağını biliyordun.
Even you expected you to fail.
Jesse James'in uzun ve başarılı kariyerinin anahtarı onunla beraber büyümeyen ya da savaşta onunla beraber savaşmayan kimsenin nasıl göründüğünü bilmemesiydi.
A key to the very long, successful career of Jesse James is unless you grew up with him or unless you fought with him in the war, no one knows what he looks like.
İşe başladıktan iki yıl sonra bölgedeki en başarılı sığır baronlarından biri haline gelmişti.
Tunstall has bought a ranch outside of Lincoln, New Mexico, and in just two short years has become one of the most successful cattle barons in the territory.
Çok başarılıydı ama dürüst olmak gerekirse çok da acımasızdı.
Very successful, but, honestly... ruthless.
Bu işlerde başarılı olmak için işi koruyacak yasalara ve kanun adamlarına ihtiyaç vardı.
In order for those things to succeed, you needed law and order to protect it.
Birkaç başarılı soygundan sonra Jesse James bir kez daha batının en tehlikeli suçlularından biri haline gelmişti.
After a string of successful robberies, Jesse James reestablishes himself as one of the most dangerous criminals in the West.
Yeni çetesiyle birlikte Jesse James ardı ardına başarılı tren soygunları gerçekleştirdi.
With a new gang by his side, Jesse James has successfully pulled off a series of train heists.
Kendini tamamen verdiğinde bir şeyler başarılıyor. Kendini tamamen kaptırmadığın sürece de büyük şeyleri yapamazsın.
Something clicks when you're all-in, and the real big stuff, you can't do it till you're doing it without a net.
Orada başarılı olduğuna bahse girerim.
I bet you were successful at that, you know.
Başarılı değildim.
Well, I wasn't.
Aurora Cutlass'ın başarılı bir şekilde demirlediğini bilmek istersiniz diye düşündüm efendim.
I thought you'd like to know that the Aurora Cutlass - has docked successfully, sir.
Ford,'64 ve'65 yıllarında zaten birkaç yıl geçirdiklerini, Başarı geldiğinde gerçek oldu... 66
Ford had already a couple years under her,'64 and'65, come'66, when the success started to be real...
Bir adam hepimizi tek başına alt etmeyi nasıl başarıyor?
How does one man outsmart us?
Sen başarılı bir yazarsın...
Easy for you to say...
Her ne kadar bundan önceki başarılarımızı kutlamak istesek de asıl hatırlanacağınız savaş bundan sonraki ve nihai savaş olacaktır.
But as tempting as it might be to celebrate our previous victories, it is only for the next and final battle that you will be remembered.
Oturan Boğa büyük bir manevi rehber olarak tanınıyordu. Savaş sırasında büyük başarı kazanmıştı ve çok daha yaşlıydı. Çılgın At'tan en az 10 yıl daha yaşlıydı ve pek çok açıdan daha bilgeydi.
Sitting Bull was known both as a great spiritual guide and also someone who had tremendous success during warfare, and he was much older, at least probably a decade older than Crazy Horse, and in many respects better established.
Kızılderililerle barışçıl bir ilişki sürdürmek Grant'ın başa geldikten sonraki en gurur duyduğu başarısıydı. Barış politikasından vazgeçmesinin çatışmaları tekrar başlatacağını biliyordu.
Maintaining a peaceful relationship with the Indians has been one of Grant's proudest achievements since taking office, and he knows that going back on his peace policy would only reignite the conflict.
Jesse James, üç yıl sonraki ilk tren soygunu başarısız olduğunda suç hayatına devam etmek istiyorsa bazı değişiklikler yapması gerektiğini anlamıştı.
After Jesse James'first train robbery in three years is a failure, he knows he needs to make some changes if he's going to continue his life of crime.
Ama bir yılını doldurdu, büyük başarı.
But the first year, that's a big one.
New York'taki karantina ılımlı bir başarı sağladı fakat avcıları güvenilir bir besin kaynağı ile beraber kilitleyip aynı zamanda strigoi'nin daha hızlı gelişmesine de yardımcı oldu.
The quarantine in New York was a moderate success, but locking predators in with a reliable source of food also helped the strigoi evolve more quickly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]