Başka yok mu traduction Anglais
2,268 traduction parallèle
Onlar burnunuzun dibinden müşterilerinizi alıyorlar, elinizde bu broşür ve... telefon numaralarından başka birşey yok ve kimse onlar hakkında birşey bilmiyor mu?
.. from right under your noses, and besides this pamphlet.. .. and phone number, no one knows anything about them.
Yapabileceğim başka bir şey yok mu?
Isn't there more I can do here?
Tanıdığın başka vampir yok mu?
Don't you know any other vampires?
İlgilenmen gereken başka dosyalar yok mu senin?
Don't you have other cases you should be working on?
Eminim... Başka bir vinç yok mu?
I bet it's--Do you have another crane?
Oynayabileceğin başka kimse yok mu? Kim mesela?
- Isn't there someone else you can play with?
Yapılacak başka testler yok mu?
Are there no more teststo perform?
Başka planların yok mu?
You don't have any plans?
Başka bir yolu yok mu?
is there no other way?
Başka parasal kaynaklar yok mu?
But aren't there other funding resources?
Başka paran yok mu?
- You have no more money?
Dosyada başka bir şey yok mu?
There's nothing else in the file?
Zamanın başlangıcından beri insanoğlunun öğrendiğinden çok daha fazla bilgi, 20 yıl süren keşiflerle Kim'de bloke edilmiş ve başka hiçbir yerde yok mu?
20 years of discoveries... more knowledge... than what mankind has learned since the beginning of time... is locked inside Kim and nowhere else?
Yapabileceğimiz başka bir şey yok mu?
I mean, is that all we could do?
- Burada başka çıkış yok mu?
Isn't there any other way out? Gas station attendant : no.
- Senin başka arkadaşın yok mu?
Don't you have any other friends? No.
Dünden hatırladığınız başka hiçbir şey yok mu?
And there's nothing else that you remember from yesterday?
Karşılığında verebileceğim başka bir şey yok mu?
Isn't there some other price I could pay?
Başka sorabileceğin birileri yok mu?
- Isn't there anyone else you could ask?
Sence başka bir şey olması ihtimali yok mu, Millie?
You think it's possible something else might have happened, Millie?
Siz korsanların başka derdi yok mu?
Is that all you pirates care about?
Başka kimse yok mu?
Come on. Anybody else?
Bana söyleyeceğin başka bir şey yok mu?
Three years ago when you suddenly disappeared, I couldn't believe you could do that to me.
"Kalabilirim" dedin. Başka bir yolu yok mu?
Well, you said "might." Is there another way?
- Başka hiç oda yok mu?
- No other rooms, at all?
Yani başka kimse yok mu?
So there's no one else?
Beni buradan çıkarmak için yapabileceğin başka bir şey yok mu?
Isn't there something more you can do to get me out of here?
Elimizde başka bir şey yok mu? !
Can't we use anything else?
Neden yalan söylediğine dair başka bir fikriniz yok mu yani?
So, there's no other reason you can think of as to why he lied?
Başka bir seçenek yok mu?
There's no other option?
Bu loncada çocuklardan ve kedilerden başka bir şey yok mu?
I wonder?
Bana sadece şunu söyle, elinde başka kopya var mı, yok mu?
Just tell me this, Do you have other copies or not?
Bize anlatabileceğiniz başka bir şey yok mu?
I'm going to unlock the door now.
Başka bir yolu yok mu?
Don't you have any other way?
Bana söylemek istediğin başka bir şey yok mu?
There's nothing else you want to tell me?
Başka bir şey yok mu?
Nothing else?
İnsanın yapacak başka işi yok mu bunların, diyesi geliyor.
You'd think they had better things to do
Başka kimse yok mu?
- And no-one?
Başka hiç arkadaşın yok mu senin?
Don't you have any other friends?
- Yapacak başka işin yok mu?
- You got nothing else to do?
Başka biri yok mu?
You don't have anyone else?
Yapacak başka işin yok mu gerçekten...
Is there anything you can do.
Başka bir çözüm yolu yok mu?
Don't you have any other solution?
Düğün salonundan başka 1000 müşteriden fazla olna başka yer yok mu...
Aren't there other places with more than 1000 customers besides this wedding hall...
Gidecek başka yerin yok mu senin?
Don't you have somewhere to go?
- Başa çıkmanın başka yolu yok mu?
- Is there no way to fight it?
Yani, başka alternatif yok mu?
Well, what the hell's the alternative?
Benim için başka hiçbir kadının anlamı yok. Canın yanıyor mu?
No other woman could mean anything to my heart.
İkimizin ödünü patlatmaktan başka bir işin yok mu senin?
You have something better to do instead of scaring us?
- Başka otobüs yok mu?
- There's no other bus?
- Ailesinden başka biri yok mu?
- Is there no other family member?