Ben seni seviyorum traduction Anglais
6,594 traduction parallèle
Yani bazıları birini sever çünkü o kişi onları daha iyi insanlar haline getirir ama ben seni seviyorum çünkü her zaman sadece kendim olmamı istiyorsun.
I mean, some people love someone because they make them a better person, and that's not why I love you, because you've always just wanted me to be myself.
Ağabey, ben seni seviyorum, ağabey!
Bhaiji ( Sir )... I love you, Bhaiji!
- Ben seni seviyorum.
- I like you.
İyi de ben seni seviyorum.
Yeah, but you're what I love.
Hayır Hannah, ben seni seviyorum.
No, Hannah, I love you.
Ben de seni seviyorum Jack.
I love you too, Jack.
- Ben de seni çok seviyorum, anne.
I love you, too, Mom.
Ben de seni seviyorum.
I love you, too.
- Ben de seni seviyorum.
I love you, too.
Ben de seni seviyorum.
I love you too.
Ben de seni galip seviyorum.
Tambi? N I love you Victor.
Lâkin ben seni böyle çok seviyorum.
But I do love you so.
Ben de seni seviyorum. Ciddiyim. Yani hayatımı seninle geçirmek gerçek hayatta da hayallerdeki kadar güzel olan az şeyden biri.
I'm serious, I mean... living my life with you is one of the few things that's actually as good in real life as it is in my imagination.
Ben de seni seviyorum.
Me too.
Seni seviyorum. - Ben de seni seviyorum.
Hey, I love you.
Seni seviyorum Ben! Yani sence biz ne kadar zamandır birlikteyiz?
So what do you think, how long we've been together?
- Ben de seni seviyorum baba.
- I love you too, Dad.
Ben de seni seviyorum, Chris.
I love you, too, Chris.
- Ben seni daha çok seviyorum.
I love you more.
Ben de seni seviyorum hayatım.
I love you, too, hon.
Ben de seni seviyorum.
I-I-I l-love you, too.
Ben de seni seviyorum.
And I love you, too.
Ben de sevdim. Seni de seviyorum.
( So did I. And I love you. )
- Ben de seni seviyorum.
- I love you. - I love you.
- Ben de seni seviyorum.
- I love you, too.
- Ben de seni seviyorum.
- Love you, too.
Ben de seni seviyorum.
- I love you, too.
Bu grupta son birkaç yıl berbat geçti ama ben seni hâlâ seviyorum.
It's been a difficult few years, but I still love you.
Ondan sonra ben aptalca bir şey söyleyerek bunun içine ediyorum... mesela seni seviyorum.
And then I'd go and spoil it all by saying something stupid, like I love you.
Ondan sonra ben aptalca bir şey söyleyerek bunun içine ediyorum... mesela seni seviyorum.
And then I go and spoil it all by saying something stupid, like I love you.
Ondan sonra ben aptalca bir şey söyleyerek bunun içine ediyorum... mesela seni seviyorum.
And then I'd go and spoil it all by saying something stupid, like, I love you.
- Ben de seni seviyorum.
I love you too.
Ben de seni seviyorum, Josh.
I love you too, Josh.
Ama ben seni istiyorum. Seni seviyorum.
But I want you..
Ben de seni seviyorum Pol.
I love you too, Pol.
Ben de seni seviyorum. - Gerçekten mi?
Love you, too, girl.
- Ben de seni seviyorum, He-Man.
- Love you, He-Man.
- Ben de seni seviyorum.
I love you. I love you, too.
Ben seni çok, çok seviyorum.
I really... really love you a lot.
Ben de seni seviyorum.
I like you, too.
Ben de seni seviyorum.
- I love you too.
Seni seviyorum, Ben.
I love you, Ben.
Ben de seviyorum seni.
Even I like you.
- Ben de seni seviyorum.
Yeah, I love you.
Ve ben seni çok seviyorum.
And I love you so much.
Ben de seni seviyorum, Laurie.
I love you, too, Laurie.
Ben de seni seviyorum!
Love you, too!
Var ya ben de seni çok seviyorum birader.
I hate you so much.
Seni Ben'i sevdiğimden çok seviyorum.
I love you more than Ben.
- Ben de seni seviyorum.
- I love you.
Ama ben seni onlar için seviyorum.
But I love you for'em.
ben seni istiyorum 18
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni 31
ben seni düşünüyorum 16
ben senim 29
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin kocanım 27
ben senin 31
ben seninim 27
ben seni 31
ben seni düşünüyorum 16
ben senim 29
ben seninleyim 22
ben seni korurum 38
ben seni bulurum 16
ben senin kocanım 27