Bunu yapmazdım traduction Anglais
712 traduction parallèle
Başka bir kancıkla gezip tozmasaydı bunu yapmazdım.
I wouldn't be squealing if he hadn't been with another twist.
Yerinde olsaydım bunu yapmazdım.
Oh, I wouldn't do that if I were you.
Hayır, bunu yapmazdım.
No, I wouldn't do that.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
I wouldn't do that if I were you, gentlemens.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım beyler.
I wouldn't do that if I were you, gentlemens!
Ben sana bunu yapmazdım.
I wouldn't do that to you.
Ben olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do that.
- Ama onu kapı dışarı etmedim. Kardeşi kira parasını ödediği sürece bunu yapmazdım.
- Well, I didn't put him out... not as long as his brother could pay the rent.
- Yerinde olsam bunu yapmazdım.
- I wouldn't do that.
Yerinde olsam bunu yapmazdım, Henry.
I wouldn't do that if I were you, Henry.
Yerinde olsaydım bunu yapmazdım, Toledo.
I wouldn't do that if I was you, Toledo.
Eğer hayatta kalmak için yapmasaydım, bunu yapmazdım.
Not if I was boiled for life for not doing it.
Gazeteleri arayın. Senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do that if I were you.
Bunu yapmazdım.
This I won't do.
Michael, senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
Michael, my own, I wouldn't do that if I were you.
Ben bunu yapmazdım.
I wouldn't do that.
Ben olsam bunu yapmazdım Endicott.
I wouldn't do that, Mr. Endicott.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım.
I shouldn't do that if I were you.
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do that if I was you.
Bunu yapmazdım.
I wouldn't do that.
Bunu yapmazdım.
No, I wouldn't do that.
Ona aşık olsaydı, bunu yapmazdım.
If he was love with her, I wouldn't have done it.
Claude, yerinde olsam bunu yapmazdım.
Claude, I wouldn't do that if I was you.
Manga komutanının kaybolmuş bir köpek gibi peşinden gidiyorsun. Ama yerinde olsam bunu yapmazdım.
You've been following the squad leader like a lost puppy, but I wouldn't, if I were you.
"Yerinde olsam bunu yapmazdım, Jim."
"If I were you, I wouldn't do that, Jim."
Ben olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do it.
Bunu yapmazdım.
I'm not, I'm told.
Öyle olmasa burada olmazdım. Ve bunu yapmazdım.
The Ministry kept me short, otherwise I wouldn't be doing this!
Yerinde olsam bunu yapmazdım.
Let's go our separate ways.
- Hayır, bunu yapmazdım.
- No, no, no, I wouldn't do that.
Yerinizde olsam bunu yapmazdım, Bay Costa.
I wouldn't do that if I were you, Mr. Costa.
Senin yerinde olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do that if I were you.
Senin yerinde olsaydım. Bunu yapmazdım.
I wouldn't do that if I were you.
Sizin yerinizde olsam bunu yapmazdım.
I wouldn't do that if I were you.
Düşeceğimi düşünseydim bunu yapmazdım, ukala dümbeleği.
If I thought I was gonna fall off, I wouldn't a done it, stumpo.
- Yerinizde olsam bunu bir daha yapmazdım müfettiş.
I shouldn't do that again if I were you, Inspector. Why not?
- Bunu bir daha yapmazdım.
- I wouldn't do that again.
Beni serseri bir köpekten tuttun ve ben, bunu hiç kimse yapmazdı.
Obtained as M a dog bum.
Ama yerinde olsam, bunu babamın önünde yapmazdım tabii!
Sure wouldn't try it in front of Pa, though, if I was you!
Eğer ben patron olsaydım biz bunu yapmazdık.
If I was boss we wouldn't do it.
Ben olsam bunu kişisel mesele yapmazdım.
I wouldn't think about it personally.
Ben bunu herkes için yapmazdım bayım.
I er... I wouldn't do this for everybody, sir.
- Tanıdığım hiç bir kötü adam bunu yapmazdı.
None of the villains I know would have done that.
Evlenmek isteseydim, ki istemiyorum evlenecek bir adam olsaydım, ki değilim evlenmek için yeteri kadar param olsaydı, ki yok bunu, yanında çamaşır makinesi taşıyan bir kızla yapmazdım.
If I wanted to get married, which I don't if I was the marrying kind, which I'm not if I had enough money to get married, which I haven't it wouldn't be to a girl who insists on dragging a washing machine with her.
Böyle bir saçmalık duyacağımı bilseydim bunu asla yapmazdım.
I'd never have done it if I thought I'd hear such nonsense.
- Bunu silahla yapmazdım.
- It wouldn't be a gun.
Ve eminim, bunu asla yapmazdı.
And I'm quite sure he never did it.
Daha önce böyle bir şeyi hiç yapmamıştım. Ve şu an da yapmazdım aslında ama bana bunu yapmak zorunda oluduğumu söyleyen o gözlerindeki bakış beni buna zorluyor.
I've never done such a thing before and I wouldn't do it now... except there's a look in your eye that tells me I've got to.
Ve bak, Bunu Benito Mussolini için bile yapmazdım.
And look, I wouldn't do this even for Benito Mussolini.
Ben bunu kimseye yapmazdım.
I wouldn't do that to anyone.
- Ben bunu en iyi dostuma asla yapmazdım.
- I could never do that to my best friend.
bunu duyduğuma sevindim 230
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu biliyorum 710
bunu biliyor musun 150
bunu alabilirsin 17
bunu al 228
bunu yapma 481
bunu kabul edemem 111
bunu yapmana gerek yok 38
bunu bana neden yaptın 18
bunu yapabilirim 231
bunu nereden biliyorsun 159
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu neden yapıyorsun 234
bunu da 65
bunu bilmiyordum 213
bunu sevdim 345
bunu unutma 219
bunu yapabilir misin 143
bunu yapamam 834
bunu yapmak istiyorum 21
bunu biliyordum 108
bunu neden yapıyorsun 234