Bunun yanısıra traduction Anglais
369 traduction parallèle
Bunun yanısıra, sen geç saatlere kadar kalamazsın.
Besides, it'd keep you up too late.
Kocam bunun yanısıra normal bir erkek, ama daha genç olduğuna dair bir hayale kapılmış.
My husband is a perfectly normal man in other respects, But he has the delusion that he gets younger
Bunun yanısıra, Neden bahsettiğini bile bilmiyorum
Besides, I don't even know what you're talking about.
Bunun yanısıra, sana ihtiyacım var.
Besides, I need you.
Bunun yanısıra, ben bir vatanseverim..
Besides, I'm a patriot.
Bunun yanısıra bir kızılderili savaşı, bugünlerde katliiam anlamına gelir, Sanırım bunu istemezsiniz..
Besides, an Indian war means a massacre. You wouldn't want that.
Bunun yanısıra, çocukların sorumluluğunuda almalısın.
Besides, you must take charge of the children.
Biraz da eğlencede olacak tabii, bunun yanısıra.
Racket'll have a little one, just alongside of mine.
"Bunun yanısıra istediğiniz bazı malzemeleri sevk ettik."
However we have dispatched some of the equipment you requested.
Bunun yanısıra geceleyin ancak 20 mil gidebilirim
Besides I can make 20 miles by night.
Ve bunun yanısıra başka şeyler.
And something else besides.
Bunun yanısıra
I'm disappointed in you, Inspector.
- Anlamıyor musun? - Bunun yanısıra o da mı gelecek?
- Is she coming?
Pis bir gringoyu burada bulundurmak ve, bunun yanısıra ona 100 dolar vermek de ne?
To have that filthy gringo around the house and to give him $ 100 besides?
Bunun yanısıra, burada olmayan miktarlarda var.
Besides, I have something much bigger in mind.
Bunun yanısıra saldırı boyunca tüm ön hattımıza destek sağlayacak olan ve bize katılan İtalyan Topçularına içelim.
But let's also drink to the Italian artillery, which allows my glorious division to attack all over the front.
- Evet, ama bunun yanısıra ne iş yaparsın?
- Yeah, but what do you do besides that?
Bunun yanısıra zaten endişelenecek birşey yok Eğer sen yapmış olsaydın endişelenirdim.
Besides that, there wouldn't be nothing to worry about anyway if you had her, that's for dang sure.
Bunun yanısıra herkesi düşman olarak görme
Hence the persecution complex...
Bunun yanısıra, ben her zaman eğlence parkları için belli bir sapkın istek duymuşumdur.
Besides which, I've always had a certain perverse affection for amusement parks.
Bunun yanısıra, ben evli sayılırım.
Besides, I'm sort of married.
Bunun yanısıra, sizin Goncharov biz dahiydi.
Besides, it's a debatable issue whether your Goncharov was a genius.
Bunun yanı sıra, çok çok güzelsin.
Besides, you're so very beautiful.
Bunun yanı sıra başka bir arazide de mısır yetiştirebileceği sözünü vermişsin.
And that were to allow him to raise a crop of corn on another piece of land. That's right.
Atlı arabasını 8 ay kullandığın için 90 dolar bunun yanı sıra 100 dolar da nakit para borcun varmış.
You owe him $ 90 for use of a team and wagon for eight months... besides $ 100 cash on a loan.
Pek çok sorun yaşamışsın diye duydum bunun yanı sıra.
Er, you... You've had quite a lot of trouble, I hear. Besides this.
# Neredeyse hiç okula gitmemiş ve bunun yanı sıra çok az arkadaş edinmiş.
He never did get much out of school, and he made very few friends along the way.
Bunun yanı sıra, 15 cm. kar olacak bu gece.
Besides, there'll be six inches of snow tonight.
Bunun yanı sıra, mahkemeden, tanık ifadelerinin.... öncelikli olduğunu göz önünde bulundurarak daha önce talep ettiğimiz... tanıkların da buraya çıkmasına izin verilmesini talep ediyoruz.
Moreover, I request the court to reconsider... its prior ruling about justification witnesses... and allow the defense to call the witnesses whom it has previously requested.
Bunun yanı sıra, senin yetiştirdiğin adamlardan biri olduğu da hesaba... katılırsa, 600 yen gayet adil bir para.
After all, and a graduate of one of your universities. I think 600 yen is a fair price.
Bunun yanı sıra olağanüstü beynimde damıttığım birkaç reklâm gösterisi fikrimi söylemem gerekiyor.
And besides, I feel obliged to pass along a couple of great publicity stunts that have been distilling in my remarkable brain. - Some other time.
Bunun yanı sıra, kaçakları barındırmaya karşı kanun var.
Besides, there's a law against harbouring deserters. You're not a deserter.
Bunun yanı sıra, Seryozha ve benim hayatımı kurtardı.
Besides, he saved Seryozha's and my lives.
Bunun yanı sıra, kızları tanımak için bir şans vermiş olacağım.
You can get to know the girls.
Bunun yanı sıra gerçek için karar ver.
Might as well make up your mind to it.
Bunun yanı sıra, 5 ryo depozitomu kabul ettin.
In addition to that, you accepted my deposit of five ryo.
Bunun yanı sıra müşterilerine başka hizmetler de sunuyor.
She rendered other services to her customers on the side.
Bunun yanı sıra, ilk kez gözlük takıyor.
On top of that, she's wearing glasses.
İtalya'dan Fransaya, İngiltere'den Polonya'ya kadar herkesçe kabul edilmesi, virtüözitelerinin takdir edilmesi ve bunun yanı sıra çabalarının karşılığı olarak yüksek maaşlar almaları, her halükarda harikadır.
who have studied it so that they almost know it from memory, and receive heavy salaries besides, as a reward for their care.
Bunun yanı sıra, çift genç olduğunda aralarındaki bağ daha da güçlenir.
In addition, when the pair has young... this bond is even stronger.
Bunun önemi yok, yanı sıra ne istediğimi biliyorsunuzdur diye düşünüyorum, Bayan Wardh.
That's not important, where as I think you should know what I want, Mrs Wardh.
Tabii. Bunun yanı sıra başka saçmalıklar da var.
And then there is... some additional crap to be dealt with.
Bunun yanı sıra cenaze nakil belgesine de ihtiyacımız var. Bunun Napoli'deki yetkililer tarafından imzalanması gerekiyor.
We also need a mortuary passport... but this has to be issued by the authorities in Naples.
Bunun yanı sıra, babanızın çarpıp devirdiği, "keskin viraj" tabelasının parasını da ödemeniz gerek. 198,5
Then you will have to pay for the road sign... he knocked over... you know, "bad curve ahead." Pay it.
Bunun yanı sıra bizde görevlerimizi yapıyoruz.
Whom you sent yourself, moreover.
Bunun yanı sıra, Paris'te yağma olacak ve diğer savaş kar sağlayacak.
And besides that, there will be looting in Paris, and other war profits.
Bunun yanı sıra, çalışmaya ihtiyacım var Bob.
Besides, I need to work, Bob.
Bunun yanı sıra, sanırım son bebeğimizi kaybettiğimizi biliyorsun.
Besides, I guess you know we lost our last baby.
Bunun yanı sıra, o bir sağlık düşkünüdür.
Besides that, he's a health nut.
Bunun yanı sıra, Denis ve Sergey vardı.
Besides, there was Denis and Sergei.
# Bunun yanı sıra...
although I realize as well as you
bunun yanı sıra 41
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bunun anlamı nedir 87
bunun 274
bunun için üzgünüm 144
bunun için çok üzgünüm 39
bununla birlikte 245
bunun gibi 190
bununla ne demek istiyorsun 20
bunun adı ne 18
bunun anlamı ne 159
bununla beraber 102
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için 111
bunun için teşekkür ederim 20
bunun gibi bir şey 34
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17
bunun anlamı 121
bunun yanında 90
bununla 93
bunun bir önemi yok 62
bunun için 111
bunun için teşekkür ederim 20
bunun gibi bir şey 34
bunun için endişelenme 65
bunun için üzülme 17